10 Maddede Atina Rehberi
Yunanistan tıpki İtalya gibi insanıyla, yemekleriyle, havasıyla ve coşkusuyla seyahat etmekten çok keyif aldığım bir ülke. Geçtiğimiz yıl neredeyse her haftasonu arabaya atlayıp Yunanistan’a gitme hallerimizden sonra bu yıl da en azından bir kere Yunanistan’a gidelim istedik. Seyahat etme isteği öyle bir şey ki tüm alternatifleri denetiyor insana. Her gün ucuz bilet var mı acaba diye bakınırken karşıma Atina çıktı. Zaten hali hazırdaki seyahat takvimim oldukça dolu olduğu için açıkçası onlar haricinde izin almaya pek yüzüm yok. Bu yüzden Cumartesi sabah erkenden gidip, Pazar gecesi dönebileceğim lokasyonlar bakarken THY’nin bir kampanyasına denk geldik ve aynen istediğimiz gibi bir bilet bulduk. Bu fırsatı kaçırmak olmaz deyip, iki kişi 640 lira ödeyip biletimizi satın aldık.
Atina’da nerede konaklama yapılır?
Atina öyle küçük bir şehir değil ama görmek istediğiniz yerlerin hepsi birbirine çok yakın. Atina konaklamanızda Monastraki bölgesini tercih ederseniz her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Biz de bu bölgeye 5 dakikalık yürüme mesafesinde bir otelde konaklamayı tercih ettik. Aslında konaklamada önceliğimiz airbnb fakat hangi ev sahibi ile iletişime geçsem reddedildim. Vardır bunda da bir sebep deyip ikinci adres booking.com’dan Adrian Hotel’i bulduk.
Adrian Hotel, bir aile işletmesi. Odalar eski fakat temiz. Terası çok keyifliydi ve 1 gece 2 kişi kahvaltı dahil ücreti 320 liraydı. Bence bu otel için gereksiz pahalıydı ama merkezi konumu sebebiyle ve ulaşımla vakit kaybetmemek adına burayı seçtik.
Atina havaalanından şehir merkezine nasıl gidilir?
Atina havaalanından şehir merkezine gitmek için iki yol var. Biri taksi, diğeri metro. Taksinin ücreti yanlış hatırlamıyorsam 40 eur civarıydı. Metro ise 1 kişi gidiş-dönüş 18 eur. Yunanistan için oldukça pahalı. Metrodan Monastraki durağında indiğinizde şehrin merkezindesiniz. Yol yaklaşık 40 dakika sürüyor.
Bilsen iyi olur:
- Metro her yarım saatte bir var. Yarım saat beklemek istemiyorsan havaalanında geçirdiğin vakti ona göre ayarla.
- Metro biletini gişeden satın almanız gerekiyor ve kredi kartı geçmiyor. Yanınızda mutlaka nakit bulundurun.
Adını Yunan mitolojisinde zeka, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçası Athena’dan alan şehir Atina
Atina adını Yakın Doğu ve birçok Avrupa mitolojisini etkileyen Yunan mitolojisindeki zeka, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçası olan Athena’dan alıyor. Bu sebepten Yunanistan’da nereye giderseniz gidin Athena’nın en çok bilinen ve barışı temsil eden sembolü zeytin dalını her yerde görürsünüz.
Ortadoğu’dan bakıldığında ilk Avrupa şehri, Avrupa’dan bakıldığında ise Batı’dan Doğu’ya geçişin ilk belirtisi olan Atina tarih boyunca Bizans, Latin ve Osmanlı egemenliği altında kalmış, 1834 yılında ise kendi egemenliğini ilan etmiştir.
Son zamanlarda yaşanan ekonomik krizden ötürü adını sıkça duyduğumuz Yunanistan’da ben kendimi gerçekten evimdeymişim gibi hissediyorum. Yunanların coşkusu, akşam üzeri gezintilerinde burnuma gelen anason kokusu, kulağıma takılan ezgiler, tattığım lezzetler bana hep çok tanıdık. Belki de bu sebepten ben Yunanistan’ı çok seviyorum.
Güzeller güzeli Atina’ya gidip görmeden dönmeyin listesi:
- Atina denilince akla gelen ilk şey: Akropolis
Yukarıda bulunan şehir anlamına gelen Akropolis Atina seyahatinizde başınızı gökyüzüne kaldırdığınız her yerden görebileceğiniz bir yapı. Kayalık zemin üzerine inşaa edilen bu görkemli şehir eski dönemlerden beri tapınak ve kale olarak kullanılmış. Osmanlı İmparatorluğu döneminde kiliselerin camiye çevrilmesinden Akropolis de nasibini almış ve bir dönem cami olarak kullanılmış.
Birkaç gün önce internetten fotoğraflarına baktığım manzaranın içinde olmak kendimi çok iyi hissettirdi. Böyle anlarda seyahat etmeyi ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha görüyorum. Akropolis’i gün batımında gezmek keyifli olabilir.
Akropolis Atina’nın simgesi olmasına ve turistik olarak en büyük gelir kaynaklarından biri olmasına rağmen yönlendirme ve bilgilendirme kısımlarında çok iyi olduğunu söyleyemeyeceğim. Akropolis ziyaretinizde aşağıdaki yapıları da göreceksiniz:
Parthenon: Yunan mimarisinin en büyük ve Atina Akropolis’inin en önemli eseridir. Atina demokrasisinin de sembolü olarak bilinir. Tapınaktaki Athena heykeli, fildişi, gümüş ve altından yapılmıştır. Ancak, bu değerli heykel tapınaktan çalınmış ve daha sonrasında da parçalanmıştır.
Propylaea: Akropolis’in giriş kapısıdır. İçinden kutsal yol geçer.
Erekhtheion Tapınağı: Akropolis’in Parthenon ile birlikte diğer önemli yapısıdır. Ben Parthenon’dan daha çok bu yapıdan etkilendim. Bizans döneminde kilise, Osmanlı döneminde konut olarak kullanılan Erekhtheion Tapınağı karmaşık ve detay dolu bir mimariye sahip. Tapınağın en önemli özelliği “Karyatidler” olarak bilinen 6 kadın heykeli şeklindeki sütunun taşıdığı saçaklıktır. İnanılmaz etkileyici.
Herodes Atticus Tiyatrosu: Akropolis’in en büyük tiyatrosu 2. Yüzyılın zenginlerinden Herodes Atticus tarafından music hall olarak yaptırılmış.
Zeytin ağaçları arasından yürüyerek 20 dakikada Akropolis’e ulaşabilirsiniz.
Bilsen iyi olur:
- Akropolis yaz döneminde (1 Nisan-31 Ekim) her gün sabah 08.00 akşam 19.30, kış dönemi (1 Kasım-31 Mart) sabah 08.30 öğlen 15.30 saatleri arasında açık. Yaz dönemi Pazartesi günleri açılış saati ise 11.00.
- Akropolis giriş ücreti 20 eur.
- Anason kokulu sokakları ile: Plaka
Atina’da yürümekten en çok keyif aldığım bölge Plaka sokakları. Arnavut kaldırımlı daracık sokakları, 2 katlı cumbalı evleri, evlerin önündeki çiçek saksıları ve balkonlardan sarkan renkli ağaçları ile Atina’da mutlaka vakit geçirmeniz gereken yerlerden biri Plaka. Sokaklar aile işletmesi olan tavernalar ile dolu olduğundan burnunuzda hep bi anason kokusu oluyor ve o koku size öyle tanıdık geliyor ki bir anda anılarda kayboluyor insan.
Gezsen iyi olur:
- Plaka bölgesinde Adrianou caddesi, Erechtheos sokağı ve Plaka merdivenlerinde gezinmeden Plaka’dan çıkmayın :) Özellikle Plaka merdivenlerinde bulunan cafeler o kadar kalabalık oluyor ki çoğu kişi bulduğu minderi merdivene atıp oturuyor ve sohbete başlıyor :)
- Bir Yunan adasındaymışsınız gibi: Anafiotika
Instagram’da takip ettiğim ve Yunanistan’dan fotoğraflar yükleyen bir hesap sayesinde adını duyduğum Anafiotika tek katlı bembeyaz ve mavi pencereli evleri, evlerin önündeki rengarenk çiçekleri ve daracık taş sokakları ile bizi bir anda Yunan adasındaymışız gibi hissettirdi.
Yunanistan’da her kelimenin bir anlamı var. Bu mahallenin ismi de Anafi adasından geliyor. Anafi adasındaki yerliler Atina’ya getirilince adadaki yaşamlarını buraya inşaa etmişler ve tek bildikleri yapı tek katlı, beyaza boyanmış ve mavi pencereli evler.
Akropolis’in eteklerinde bulunan bu bölgeyi mutlaka görmelisiniz.
Bilsen iyi olur:
- Anafiotika çok bilinen bir bölge değil. Yönlendirme vs. yok. O yüzden elinde harita bu beyaz sokakları arayan birçok turist ile karşılaşacaksınız. Aradığınız sokaklar Pritaniou sokağı :)
- Atina’lıların buluşma noktası: Monastraki
Tavernaların, restoranların, cafelerin, meyve-sebze satıcılarının, baloncuların, seyyar satıcıların bulunduğu bu meydan Atina’lıların buluşma noktası. Benim gördüğüm kadarıyla Atina’nın en kalabalık meydanı burası. Bu bölge aynı zamanda çok fazla mağazanın da bulunduğu bir yer olması sebebiyle sürekli hareket halinde. Meyveciden satın alacağınız bir kap çilek ile Monastraki meydanında bir yere oturun ve şehrin nabzını tutun :)
Gezsen iyi olur:
- Monastraki’de bulunan Ermou sokağı alışveriş için bir cennet.
- Buram buram tarih: Zeus Olympia Tapınağı
Atina eski Yunan medeniyetinin merkezi ve antik çağlarda da önemli bir ticaret ve kültür merkezi olması sebebiyle şehrin her tarafında tarihten bir iz bulmak mümkün. Mesela Zeus Olympia Tapınağı şehir merkezinde o kadar büyük bir alanı kaplıyor ki; yıkıp otel falan dikmiyorlar. Ne şaşırtıcı değil mi?
Zeus Olympia Tapınağı adından da anlaşılacağı gibi Yunan mitolojisindeki en önemli ve en güçlü tanrı olan Zeus adına yapılmış bir tapınak. İlk yapıldığında 108 sütunun bulunduğu bu yapıdan geriye sadece 15 sütun kalsa da antik dünyanın en büyük tapınağı olma özelliğini taşıyor. Geriye kalan 15 sütunu ile bile oldukç görkemli olan bu tapınağı mutlaka görmelisiniz.
Bilsen iyi olur:
- Yaz döneminde (1 Nisan-31 Ekim) sabah 08.00 akşam 19.30, kış döneminde (1 Kasım-31 Mart) sabah 08.30 öğlen 15.00 saatleri arasında açık. Yaz döneminde Pazartesi günleri saat 11.00’de açılıyor.
- Giriş ücreti 4 eur.
- Anılara yolculuk: Monastraki Bit Pazarı
Blogumu takip edenler bit pazarlarına olan hayranlığımı bilir. Gittiğim her şehirde mutlaka bir bit pazarı buluyorum. Bit pazarları genellikle Pazar sabahlarının en güzel aktivitelerinden biri oluyor. Monastraki meydanı yakınlarındaki Avissynias meydanında kurulan bit pazarını da keyifle gezdim. Bu ara tabaklara takmış durumdayım. Mutfak tabak doldu artık! :) Tabii bir de bildiğiniz üzere bit pazarlarından dünya küresi avlıyorum. Koleksiyonum giderek büyüyor. Atina’dan da bir küre kaptım, çok mutluyum!
Siz de benim gibi bit pazarlarını seviyorsanız keyifli vakit geçireceğinizden eminim!
- İsyanın merkezi: Syntagma Meydanı
Yunanca Anayasa Meydanı anlamına geliyor. 2010 yılında ekonomik kriz sebebi ile işsizlik ortaya çıkmış, bunun üzerine Yunan halkı çeşitli miting ve protesto gösterileri yapmıştı. İşte 2010-2012 Yunanistan protestoları ilk kez bu meydanda doğdu.
Syntagma meydanındaki en önemli yapı Parlamento Binası. Pazar günü saat 11.00’de gerçekleştirilen askerlerin nöbet değişimi deyim yerindeyse tam bir turist akınına uğruyor. Biz o saatte tesadüfen buradaydık ve Yunan askerlerinin üniforması bu zamana kadar gördüğüm en sempatik üniforma :)
- Biraz deniz havası: Pire Liman Bölgesi
Atina şehir merkezine 12 km uzaklıkta bulunan Pire limanına 10-12 eur vererek taksi ile gidebilirsiniz. Biz akşam yemeğini yemek üzere gittik ve gün batımını limanda teknelerin bağlı olduğu yerde izledik, nefisti. Birbirinden nefis tavernaların bulunduğu Pire’nin havası Atina şehir merkezinden baya farklı. Bence Atina’ya gelip Pire’nin havasını almadan dönmeyin.
- Doyasıya mural: Exarchia Bölgesi
Duvar boyama sanatının en yaratıcı örneklerini bulabileceğiniz Exarchia bölgesi alternatif cafeleri ile de bence mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. 2010-2012 Yunanistan protestolarında polis tarafından kalbinden vurularak öldürülen 16 yaşındaki Alexandros Grigoropoulos’un anıldığı duvarda Gezi direnişinde ekmek almaya giderken polis tarafından öldürülen 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın fotoğrafı da var. Biz çok aramamıza rağmen bu duvarı bulamadık :(
- Adını rüzgar tanrısı Aeolus’tan alan cadde: Eolou Caddesi
Eolou caddesi İstanbul’un İstiklal Caddesi gibi. Boydan boya restoran, cafe, bar ve mağazalarla dolu bu caddeden istemeseniz de geçeceksiniz zira çok merkezi :)
Biz Atina’yı çok sevdik. Hatta uygun fiyatlı bilet bulursak Plaka’nın merdivenlerinde oturup kahve içmek için bile tekrar gidebiliriz :) Bir sonraki yazım Atina yeme içme rehberi.