Dün bilgisayarda çoktan yazılmış ve saklanmış bir yazı buldum! Sevincime ortak olmak için Tiflis yazımı okuyun :)
Tiflis’te görmeden dönme
Rustaveli Bulvarı / Rustaveli Avenue: 1,5 kilometre uzunluğundaki bu cadde Tiflis’in İstiklal Caddesi tadında fakat üzerinde vızır vızır araç trafiği olanında. Karşılıklı mağazaların da bulunduğu bu cadde şehrin en kalabalık caddelerinden. Tiflis seyahatiniz sırasında harita üzerinde bulunan Gürcistan Parlamentosu, Kaşveti Kilisesi, Tiflis Opera ve Bale Tiyatrosu gibi birçok yapı bu cadde üzerinde bulunuyor.
Özgürlük Meydanı / Liberty Square: Oldukça büyük bir meydan olan Özgürlük Meydanı 200 yıllık tarihi boyunca Erivan Meydanı ve Lenin Meydanı isimlerini de alsa Sovyetler Birliğinden bağımsızlığını alır almaz meydanın ismi Özgürlük Meydanı olarak değiştiriliyor ve Gürcistan halkı bağımsızlığını bu meydanda kutluyor.
Tips: Tiflis Belediye Binası ve St. George Heykeli bu meydanda yer alıyor. Sovyetler Birliği döneminde meydanda bulunan Lenin Heykeli, Gürcistan bağımsızlığını ilan ettikten sonra yıkılarak yerine St. George Heykeli yapılıyor.
Eski Şehir / Old Town: Tiflis’in en güzel yerlerinden biri eski şehri. Yıkılmasına ramak kalmış gibi duran yapıların, Yahudi dinine mensup Rus ve Gürcü halkına ait Sinagogların, kiliselerin, birbirinden güzel cafelerin, restoranların ve geleneksel ürün ve yiyecek satan mağazaların olduğu bu bölge Tiflis’in en keyifli yeri diyebilirim.
Eski şehir, birbirine paralel dar sokaklardan oluşuyor. Ayaklarınız sizi ne yöne çekerse oraya gidin ve bu tarihi bölgenin keyfini çıkarın.
Tips: Eski şehir bölgesinde bulunan Leselidze Caddesine mutlaka uğrayın. Yeme-İçme kısmında bu caddede bulunan çok tatlı bir restorandan bahsedeceğim.
Sioni Sokağı & Sioni Katedrali: Eski şehirde bulunan ve mutlaka görmeniz gereken sokaklardan biri de Sino Sokağı ve sokağın sonunda bulunan Sioni Katedrali. Tiflis halkı inanılmaz derece dindar. Cumartesi ve Pazar günleri insanlar çalışmadığı için kiliselerde ibadet ediyorlar. Bu sebeple kiliseler ağzına hatta kapıdan taşarcasına çoluk çocuk bir sürü insanla doluydu. Dışarıya kadar taşan tütsü kokusu ve kilise bahçesine koyulan hoparlörlerden dışarıya aktarılan dualar beni oldukça şaşırttı.
Botanik Bahçesi: Tiflis Botanik Bahçesi, daha önce gördüğüm botanik bahçelerinden biraz farklıydı. Daha önce ağırlıklı olarak seraların bulunduğu botanik bahçelerine kıyasla Tiflis Botanik Bahçesinde sera yoktu. Doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin ve bitki çeşitliliğine ilgi duyan insanların mutlaka görmesi gereken bir yer.
Tips: Giriş ücreti 3 Lari. İçeride tuvalet bulunuyor.
Narikala Hisarı: Bir Arap Emiri tarafından yaptırılan Narikala Hisarı için Türkler, İranlılar ve Gürcüler savaşmış durmuş fakat Rusların bölgeyi fethetmesiyle hisar Ruslara kalmış. Tarihi 4. Yüzyıla kadar dayanan Narikala Hisarından Tiflis manzarası tek kelime ile şahane.
Tips: Buraya yürüyerek de çıkabilirsiniz fakat tavsiyem teleferikle çıkmanız.
Cumbalı Evler / Sülfür Hamamları Bölgesi: Narikala Hisarı merdivenlerinden aşağı doğru inerken göreceğiniz sokaklar çok çok güzel. Bu bölgedeki evlerin neredeyse hepsi cumbalı ve hepsi ahşap. Tiflis’in en güzel bölgelerinden biri de burası. O yüzden Narikala’dan inişinizi mutlaka merdivenlerden yapın. Sokakları bitirdiğinizde yol sizi Sülfür Hamamlarının oraya getirecek. Dışarıya yayılan sülfür kokusu o kadar kötüydü ki sülfür hamamını hiç merak etmedim.
Metekhi Kilisesi: Narikala Hisarından karşıya doğru bakınca bir kaya üzerine inşa edilen bir kilise göreceksiniz. Akşam olmak üzereyken gittiğimiz Metekhi Kilisesi diğer kiliseler gibi ağzına kadar ibadet eden insanla doluydu. İçeri girip ayinlerin bir kısmını izledik. Anne-babalar küçücük bebekleri kucaklarında sıraya sokmuş, rahip ise bu bebeklerin ağzına macun gibi bir şey koyuyordu. Sıra bize gelmeden çıktık dışarı :) Metekhi Kilisesinden karşı tarafın manzarası görülmeye değer.
Barış Köprüsü / Peace Bridge: Şehrin içinden geçen Kura Nehri üzerine kurulan Barış Köprüsü Tiflisliler tarafından çok sevilse de ben şehrin dokusuna çok aykırı buldum. Eğik bir şekli olan köprünün tasarımı İtalyan bir mimara aittir. Gürcistan, bağımsızlığını ilan ettikten sonra yapılan iki önemli mimariden biri. Köprünün ana malzemesi çelik ve cam. Led ışıkları ise işin görsel kısmını oluşturuyor. 2010 yılında açılışı yapılan bu köprüyü zaten şehrin tepe noktalarından göreceksiniz fakat üzerinden yürümek isterseniz gidebilirsiniz.
Agmashenebeli Bulvarı: Bulvardaki yapıların büyük çoğunluğu 1880’lerde Alman mimarlar tarafından tasarlanmış fakat günümüzdeki hali ile o dönemlerden eser yok zira Agmashenebeli bulvarında çok büyük bir restorasyon çalışması olmuş. Tiflis’in bence Rustaveli’den bile daha kalabalık ve daha şık bir alışveriş caddesi burası. Cadde boyunca karşılıklı mağazaların, restoranların bulunduğu bu cadde bazı kaynaklarda Türk Caddesi olarak da geçiyor bunun sebebi ise Agmashenebeli Bulvarının Ankara Erkek Berberi, İstanbul Restoran, Kızkulesi Market, Emre Baklava gibi mağazalarla dolu olması :) İlk şaşırdım fakat sonrasında komşu olduğumuz geldi aklıma…
Sameba Katedrali: Gürcistan, Sovyetler Birliğinden ayrılıp bağımsızlığını ilan edince “artık bağımsız bir ülkeyiz”i göstermek arzusuyla Yeni Gürcistan’ın simgesi olarak adlandırdığı, değil Tiflis’in Gürcistan’ın en büyük kilisesi yaptırılıyor. Bilmem bu hikâye size bir yerlerden tanıdık geldi mi? Sameba Katedrali o kadar büyük ki şehrin her tarafından görülüyor. Sarı kesme taşlardan yapılan bu kilisenin girişi o kadar büyük ki kapasitesi aynı anda 15,000 kişiyi alabiliyor. Katedralin yapımı, Hristiyanlığın 2000. Yılı ve Gürcistan Kilisesinin bağımsızlığının 1500. Yılı olduğu için büyüklük olayını biraz abartmışlar. Zaten halkın dindar olmayan küçük bir kısmı kilisenin yapımına çok tepki vermiş zira şehirde o kadar çok fakir ve evsiz var ki kilisenin yapımına harcanacak para ile ülkedeki evsizlere bir yaşam yaratmanın daha insanca olduğunu savunmuşlar fakat tabiki pek işe yaramamış.
Kilisenin bulunduğu yer Tiflis’in en varoş semtlerinden. Biz kiliseye taksi ile gittik. Girişinden adım atar atmaz katedralin büyüklüğü bizi şaşkına çevirdi. İnsan hakikaten kendini çok küçük hissediyor… Mimari bana biraz Tac Mahal’i anımsattı. Diyeceğim o ki gidin ve mutlaka görün ve şehir kilise ile dolup taşarken bu kadar büyük bir katedrale ne gerek vardı diye sorgulayın :)
Kuru Köprü Bit Pazarı: Kura Köprüsü üzerindeki en güzel köprü olan Kuru Köprü’de haftanın her günü bitpazarı kuruluyor. Eğer siz de benim gibi eski eşya tutkunuysanız birkaç saatinizi Kuru Köprü üzerinde kurulan bitpazarına ayırın.
Tiflis Yeme İçme Rehberi
Gürcistan mutfağı Karadeniz mutfağı ve Rus mutfağının karışımından oluşuyor. Khachapuri isimli yiyecekleri bizim yumurtalı Karadeniz pidesinin aynısı. Küçük ve büyük boy olarak iki şekilde yapılıyor ve tereyağı ile servis ediliyor. Chikhırtma isimli çorbaları ise bizim tavuk suyu çorbasının aynısı. Khinkali isimli yemekleri ise adetle satılıyor. Bizim mantının daha hamur ve daha büyük hali. Rus mutfağındaki dumpling gibi daha çok. Churchkhela isimli tatlıları ise bizim cevizli sucukların aynısı. Kaklis muraba isimli tatlıları ise ceviz tatlısı. Baktığınız zaman sadece isimleri değişik olan ama hem görüntü hem de tat olarak birbirinin aynısı olan yemekleri paylaşıyoruz komşuyla :)
Peki, biz nerelerde yedik, ne kadar ödedik?
İlk gün sabah kahvaltısı yemek için 2 kere taksiye bindik, bolca yürüdük ve en son bir benzin istasyonunun içindeki dandik bir cafeden sandviç aldık. Güne bu şekilde başlayınca aç kalacağız diye korktuk neyse ki sonradan işin rengi değişti ve güzel güzel yemekler yedik.
Kahvaltı
Coffee Bean: İlk gün çok kötü bir sandviçle güne başlayınca ikinci gün Rustaveli Bulvarı üzerindeki Coffee Bean’de resmen ziyafet çektik kendimize. Fırından yeni çıkan çikolatalı kruvasanlar mı dersiniz, egg Benedictler mi dersiniz tıka basa yedik. Lokal starbuck tadında olan Coffee Bean’i hem kahvaltı hem tatlı hem de kahve için mutlaka tavsiye ediyorum.
Adres: Rustaveli, 8, Tbilisi
Öğle Yemeği
Linville Restoran: Uzun süre aradığımız sonrasında ise renkli grafitili bir kapının arkasından çıkan bu restoran muhteşem! Restoran bir evin odalarından oluşuyor ve konsept tamamen nostaljik. Dekorasyon tamamen eski eşyalardan oluşuyor. Kadife koltuklar, desenli fincanları, eski duvar kâğıtları, kristal bardaklar, çok eski bir piyano, akvaryuma çevirilmiş tüplü bir televizyon, büyük ahşap bir masa, yamuk merdivenler, danteller, eski örtüler… Resmen her bir detayı dakikalarca izledim ve onlarca fotoğraf çektim.
Adres: Abesadze Street, 2 Tbilisi
Tips: Biz yemekleri geleneksel Gürcü mutfağından seçtik ve çok memnun kaldık. Bir de bir oturuşta bayılarak içtiğimiz Telliani Valley marka kindzmaraul red semi sweet şarap tek kelime ile harikaydı. 4 kişilik yemeğe 1 şişe şarap dahil 40 dolar ödedik.
Funicular Restaurant: Mtatsminda Parkında bulunan bu restoranın ismi bu tepeye çıkan fünikülerden geliyor. Eğer yolunuz bir gün Tiflis’e düşerse bu restorana mutlaka gidin. Hem yemekler efsane hem de fiyatlar şahaneydi :) Özellikle et ürünlerini yemenizi tavsiye ediyorum. Şarap olarak Telliani Valley’in dry tipini deneyebilirsiniz. 5 ana yemek, 1 şişe şarap ve atıştırmalıklı yemeğe 5 kişi için 90 dolar ödedik.
Adres: Mtatsminda plateau, Tbilisi
Akşam Yemeği
Dzveli Sakhli Restaurant: Gerçek bir Tiflis akşamına gitmek ister misiniz? O zaman istikamet eski şehirde bulunan Dzveli Sakhli Restoran. Küçük ahşap yapılardan oluşan bu restoran bize harika bir Tiflis akşamı yaşattı. Akşam 8’den sonra geleneksel Gürcü dansı ve müziği eşliğinde, Gürcistan’ın tüm bölgelerinden lezzetler sunan bu restoranda kelimenin tam anlamıyla ziyafet çektik. Sürahi sürahi şarap içebileceğiniz, lezziz Gürcü mutfağını tadabileceğiniz bu keyifli restoranı programınıza ekleyin derim.
4 kişilik yemek için 75 dolar ödedik.
Adres: 3 Mtkvris Marjvena Sanapiro, Tbilisi
Cafe Kalina: Son akşamımızda tesadüfen bulduğumuz bu cafe dekorasyon ve ambiyans olarak bizi çok mutlu etti. Beyaz rengin ağırlıklı olduğu, harika müziklerin çaldığı, dekorasyonu ile dikkat çeken Cafe Kalina’nın tatlı, özellikle pancake menüsü çok zengin. Biz çok aç olmadığımız için yemek yemedik ama 1 şişe şarap söyleyip kristal kadehlerle anın keyfini çıkardık. Dilerseniz yemek de yiyebilirsiniz. Tiflis’te bulacağınız en tatlı restoranlardan biri diyebilirim.
Adres: 18 Shalva Dadiani St, Tbilisi
Tiflis hem yakınlığı, hem vize istememesi hem de ucuz olması ile mutlaka görmeniz gereken şehirlerden biri.
Tiflis rehberi part I yazım için tıklayınız.
Dünya benim evim’den sevgiler
Dünya benim evim’i facebooktan, instagramdan ve twitterdan takip edebilirsiniz.