Uçak yolculuğunun en sevdiğim kısmı yerden yükseliş ve yere iniş anları. Nedeni ise vücudumun o anlarda salgıladığı adrenalin diye düşünüyorum. Kalbimin biraz daha hızlıca atması, sanki yüksek bir yerden düşecekmişim hissini seviyorum. Ben burnumu cama dayayıp uçağın yerden yükselişini ve yavaş yavaş bulutlara karışmasını heyecanla izlerken, Cemal bu anları gözleri kapalı bir şekilde daha sakince geçirir.
Laf aramızda birazcık yükseklik korkusu da var. Bu yüzden Cape Town seyahatimizde helikoptere biner mi acaba diye tereddüt etsem de benden hevesli çıktı!
Aktiviteler şehri Cape Town
Cape Town, insanların hayatta en az bir kere yapmak isteyeceği farklı aktivitelerle dolu bir şehir. Safari, köpek balıkları ile dalış, Lion’s Head’ten paraşütle atlama, Hint Okyanusunda sörf, Sun Set Cruise ile Atlas Okyanusunda gün batımını izlemek ve helikopterle Cape Town turu bu aktivitelerden sadece birkaçı. Bizi ise en çok helikopter turu heyecanlandırdı ve bir sabah kahvaltıdan sonra kendimizi helikopter turu satın alırken bulduk.
P.S: Lion’s Head’ten paraşütle atlamak çok içimde kaldı. Bir dahaki Cape Town seyahatimizde kesinlikle yapacağım.
Ne olduğunu anlamadan bir baktık Cape Town ayaklarımızın altında…
Helikopterde 3 kişilik oturma yeri var. Fakat bizim turu satın aldığımız sırada başka kimse olmadığı için helikopter turu bize özel oldu. Waterfront’ta bulunan ofislerinden golf arabası ile helikopter pist alanına götürülürken inanılmaz heyecanlandım. Piste vardığımızda son derece güler yüzlü personel tarafından karşılandık ve uçuş ile ilgili brief aldık. Kesinlikle helikopterin arkasına yürüme, helikopterde ayağının altında bulunan kutuya basma gibi cümleleri duyup içimden tekrarlıyordum. Bunu yapma, onu yapma…
Kalbim ağzımda atıyordu artık. Cemal ile heyecanla sıramızın gelmesini bekliyorduk. Bizi dışarı aldılar ve mavi helikopterimizi park yerinden çıkardılar. Ginger pilotumuz artık bizi uçurmaya hazırdı.
Ben hep helikoptere yaklaştıkça pervanesinden yayılan hava dalgası ile yukarı doğru havalanacakmışım gibi hissederdim :) Görevli eşliğinde helikoptere doğru yürürken havaya uçacağım diye ödüm kopsa da artık helikopterin ön kısmında kemerim ve kulaklığım takılmış bir şekilde uçuş için bekliyordum.
Ginger pilotumuz bize kendini tanıttı ve ne olduğunu anlamadan havalanmaya başladık. Canım sevgilim beni öne oturtup kendisi arkaya oturdu ama ben önden elimi uzatıyorum hani kalkışta el ele olalım diye. Bu sırada tabiki kulaklıktan konuşuyoruz birbirimizle :)
Helikopter havalanırken kendimi adeta bir drone gibi hissettim :) Uçmak olağanüstü bir his, beni inanılmaz mutlu ediyor ve huzurlu hissettiriyor. Yaşattığı şey özgürlük hissi olduğundan sanıyorum…
Kartpostallardaki Cape Town…
Biz ağzımız kulaklarımızda heyecanla aşağıda uzanan Cape Town manzarasını izlerken Ginger pilotumuz da bizi bilgilendiriyordu. İşte şimdi Camps Bay Plajından geçiyoruz, onun yanında Clifton Plajı ve işte Lion’s Head…
Sanki bir rüya gibiydi… Sanki bir film setinin içindeydik… Öylesine tarifsizdi.
Sağ tarafımızda uzayıp giden Masa Dağı’na doğru yaklaşıyoruz. Bulutlar aşağı doğru dökülürken bu ana tanıklık ettiğimiz için çok şanslı hissediyorum kendimi. Cape Town şehrinin doğası insanı büyülüyor ve bize sunulan manzara ise kartpostallardaki gibi…
Pilot dönüş yolunda Lion’s Head’e doğru hızlanınca kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu. Sanıyorum o anı yıllar boyunca da unutamayacağım zira tam olarak “an”da olduğumu hissettiğim anlardan biriydi.
Yüzümüze yansıyan müthiş mutlulukla hiç hissetmeden yere indik. Ginger pilotumuza teşekkür edip, el ele tutuştuk ve hayatımıza kattığımız bu unutulmaz deneyimle bir fotoğraf çektik :)
Öylesine büyülendik ki yere inişimizden uzun bir süre sonra bile yaşadığımız şeyin gerçekliğine inanamayarak birbirimize helikopter turu yaptığımızı hatırlatıp durduk :)
Yolunuz bir gün Cape Town’a düşerse kendinizi bu deneyimden mahrum bırakmayın derim.
Helikoper turu firması
Biz bu hizmeti Sport Helicopters firmasından satın aldık ve çok memnun kaldık.
4 farklı helikopter turu var. Bunlardan Hopper 15 dakika, Two Bay 20 dakika, Two Oceans 30 dakika ve Full Peninsula 60 dakika sürüyor. Biz Hopper turunu satın aldık ve kişi başı 990 Rand ödedik. Bu deneyim için oldukça uygun bir fiyat olduğunu söyleyebilirim.
Bir gün uyanın ve yeni güne gökyüzünden günaydın deyin…
Dünya benim evimden sevgiler
Dünya benim evim’i facebooktan, instagramdan ve twitterdan takip edebilirsiniz.