Halkidiki Gezi Rehberi
Halkidiki
Aslında her şey Şubat ayında n11.com’da bulduğumuz İskeçe Karnavalı tur paketini satın almamızla başladı. Yanlış hatırlamıyorsam teknik bir sorun yaşandığı sırada çıktı karşımıza 59 liralık İskeçe Karnavalı tur paketi.
Turla seyahat konusunda son derece katıyım. Kalacağın yeri, gideceğin yerleri heyecanla organize etmek varken tur paketi satın alan insanları maalesef anlayamıyorum fakat saygı duyuyorum deyip tatlıca bu konuyu kapatayım :) Fakat 59 liralık tur paketini düşünmeden satın aldık. Sebebi ise turu satın alalımda biz gruptan bağımsız katılırız düşüncesiydi.
Şimdi baktığımda görüyorum ki hayatta her şey farklı bir şeyi beraberinde getiriyor. Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz Selanik, Kavala, İskeçe Karnavalı seyahatinde Yunanistan ile ilk kez tanışmıştık. Tarihi, yemek kültürü, mimarisi, insanları, ezgileri derken o kadar çok benzer o kadar çok ortak noktalarımız var ki Yunanistan’ı “komşu” dan daha iyi anlatan tabir olamazdı diye düşünüyorum.
Selanik ve Kavala bize iki bonusla geri geldi. Selanik ile ilgili yazıları okurken Halkidiki yarımadası, Kavala ile ilgili yazıları okurken de Tasos adası çıktı karşımıza. Her ikisini de yazın gitmek üzere rotamıza ekledik. Geçtiğimiz ay Tasos adasına gittik. Tasos adası yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Geçtiğimiz hafta ise Halkidiki yarımadasına yolumuzu düşürdük.
Halkidiki’de ilk yaşam
Halkidiki’nin ilk yerleşimcileri milattan önce sekizinci yüzyıl dolaylarında Heybeliada’dan ve Eğriboz adasındaki Eretria’dan gelmişler. Halkidiki yarım adası tarih boyunca sırasıyla Makedonya, Roma, Bizans ve Osmanlı egemenlikleri altına girmiş son olarak 1912 yılındaki Balkan Savaşlarının ardından Yunanistan topraklarına katılmış. Halkidiki yarım adasında bize çok tanıdık gelen Nea Moudania ve Neos Marmaras adında iki yerleşme var.
Nea Moudania tahmin ettiğiniz üzere adını Mudanya’dan alıyor. 1922 yılındaki mübadelede Mudanya’dan Yunanistan’a gönderilen mübadiller Halkidiki yarım adasında yine kendi memleketlerinin ismini yaşatarak buraya Nea Moudania demişler.
Neos Marmaras yerleşiminin hikayesi de benzer. 1925 yılında Marmara adasından Yunanistan’a gönderilen mübadiller Halkidiki yarım adasının Sithonia bacağına yerleşmişler ve buraya Yeni Marmara anlamına gelen Neos Marmaras demişler.
500 kilometre uzunluğunda birbirinden güzel plajlara ev sahipliği yapan sahil kıyısı ile Halkidiki yaz tatili için eşsiz bir cennet. Halkidiki’ye haritada baktığınızda “3 bacak” göreceksiniz. Bunlar; Athos, Sithonia ve Kassandra yarımadaları. Yılın 300 günü güneşli olan ve temiz denizinden ötürü 41 tane mavi bayraklı plajı olan Halkidiki yemyeşil doğası ile de oradaki huzuru mutlaka deneyimlemeniz gereken bir yer.
Halkidiki’ye nasıl giderim?
Biz Halkidiki’ye araba ile gittik ve Perşembe gecesi 12:00’de yola çıkıp, Cuma sabahı saat 8:00 civarı, orta bacaktaki Sithonia yarımadasına vardık. Yunanistan’a araba ile gitmek isterseniz uluslararası ehliyet alıp sigorta yaptırmak zorundasınız. Bununla ilgili prosedürü Tasos adası gezi rehberi yazımda yazmıştım. Buradan okuyabilirsiniz. Halkidiki ile Selanik arası 100 km dolayısıyla Selanik’e uçakla gidip oradan dilerseniz araba kiralayıp ya da otobüsle Halkidiki’ye gidebilirsiniz.
[metaslider id=1402]
Halkidiki’de nerede konaklamalıyım?
Bu soru gitmeden önce benim çok araştırdığım bir konu oldu. Fakat hiçbir kaynakta tatmin edici bir bilgi bulamadım. Bu yüzden konaklama seçimi ile ilgili deneyimlerimi detaylı bir şekilde paylaşmak isterim.
Halkidiki’de Athos, Sithonia ve Kassandra isimli üç yarım ada var ve bu bölgeler birbirine çok uzak. Özellikle birkaç günlük bir seyahat planladıysanız yarımadalar arası ulaşım çok zorlayıcı olacaktır.
Kassandra – Kassandra yarımadası Selanik’e en yakın bacak olup yerleşimin en yoğun olduğu bölgedir. Eğer tatilden beklentiniz berrak deniz, incecik kum ve gece hayatı ise Kassandra bölgesi hayli fazla konaklama seçeneği sunuyor. Zira Kassandra, Halkidiki’nin en meşhur yarımadasıdır.
Sithonia – Halkidiki yarımadasının ikinci bacağı olan Sithonia daha çok Selaniklilerin yazlıklarının bulunduğu, lokal insanların tercih ettiği ve pırıl pırıl denizine ek olarak kıvrımlı yolları, yemyeşil doğası ve dağlık manzarası ile unutulmaz bir yer. Biz iki çift olarak çıktığımız bu yolculukta tatil anlayışımıza daha uygun olması sebebi ile Kassandra’da yaptığımız rezervasyonu iptal ederek Sithonia yarımadasının en popüler yazlık yerleşkesi Neos Marmaras’ta, babaannesi Marmara adalı olan bir ailenin “Hotel Sweet Home” isimli pansiyonunda kaldık.
Eğer yolunuz Halkidiki’ye düşerse biraz daha uzak olmasına rağmen bence mutlaka Sithonia’da kalın. Kaldığımız pansiyondan çok memnun kaldık. Neos Marmaras, marinasına 5 dakika yürüme mesafesinde olup, çok misafirperver bir aile tarafından işletilen bu pansiyon temizlik anlamında da gerçekten çok iyiydi. 2 gece 2 kişilik oda için 100€ ödedik. Bu fiyatın sezona ve doluluğa göre değiştiğini düşünüyorum.
Athos Dağı– Halkidiki’nin üçüncü bacağı olan Athos, dünyada eşi benzeri olmayan bir yer. “Tapınmaya adanmış kutsal dağ” anlamına gelen bu yarımadaya kadınların girmesi yasak. Athos dağında din adamlarının, rahiplerin ve keşişlerin içinde yaşadığı 20 manastır bulunuyor ve burada yaşayanlar komünal bir yaşam sürüyor. Dolayısıyla burada konaklama seçenekleri var mıdır bilemiyorum :)
Halkidiki’de kaç gün kalmalıyım?
Biz Halkidiki’de 3 gün kaldık fakat yarımadalar o kadar büyük ve o kadar güzel plajlar var ki eğer vaktiniz varsa 4 -5 gün kalın derim.
Yüzmeden dönme!
Halkidiki’de sayısız plaj ve koy olunca arasından seçim yapmak oldukça zor çünkü deniz gerçekten olağanüstü! Eğer Sithonia bölgesinde kalırsanız aşağıda paylaşacağım bu plajlara gitmeden dönmeyin derim :)
Spathies Beach
Sithonia yarımadasının Nikiti tatil beldesi yakınlarında olan, çok az insanın bildiği küçücük bir koy. Hal böyle olunca şezlong ve şemsiye yok ama ağacın gölgesi, huzur ve eşsiz bir deniz var :) Daha çok lokal insanlar tarafından tercih edilen bu plajı ben çok sevdim. Spathies koyuna kaldığımız pansiyonun sahibinin önerisi üzerine gittik.
Agios Ioannis Beach
Agios Ioannis plajı upuzun bir plaj. Kumlu ve masmavi suyu ile bizi kendimizden geçirdi! Şezlong ve şemsiye ücretsiz. Plajda yemek yiyebileceğiniz bir kafe var. Etrafı yemyeşil ağaçlarla kaplı Agios Ioannis plajına gitmeden dönmeyin.
Portokali Beach (Orange Beach)
Sarti ve Vourvourou arasında bulunan Portokali plajı gördüğümde kalbimin heyecandan pıt pıt attığı, müthiş hayranlıkla izlediğim bir plaj. Hayatımda daha önce mavinin her tonunu içinde barındıran bir deniz görmedim. Turkuaz denizin altı incecik beyaz kum. Etrafı beyaz kayalıklarla çevrili bu plajda dilerseniz kayalıkların üzerine havlunuzu serip güneşlenebilirsiniz. Denize girdiğimde etrafımda balıkların benimle birlikte yüzdüğünü gördüm. Daha önce böyle bir ana şahit olmamıştım ve inanılmaz derecede etkilendim. Elimi sabit tuttuğumda elimin çevresine toplanıp parmaklarımı ısıran minik balıkları galiba hiç unutamayacağım :) Burada sırt üstünde su üzerinde kalmayı öğrendim bir de ve gözlerimi kapattığımda kendimi meditasyon yaparken buldum. Evrene bu güzellikleri sunduğu için, bu güzelliklere şahit olabildiğim için şükrederken buldum kendimi… İnanılmazdı…
Küçük bir plaj burası. Yine küçük bir bar var ve dj kabini de var. Şezlong ve şemsiye ücretsiz.
Koviou Beach
Etrafı yeşilliklerle çevrelenmiş Koviou plajı çok büyük bir plaj değil. Kumu ve denizi harika! Şezlong ve şemsiye 5 euro.
Vourvourou Beach
Bu plajı gidin diye değil gitmeyin diye yazıyorum. Alabildiğine uzun bir plaj ve denizi biz gittiğimizde yosunluydu. Şezlong , şemsiye ve herhangi bir tesis yok.
Nerede yemek yiyelim?
Fish Tavern Ta Kymata- Neos Marmaras marine
1950 yılında bir balıkçı ve eşi tarafından açılan, üç jenerasyondur en lezzetli ve en taze ürünlerle hizmet veren bu tavernada yemek yemeden dönmeyin derim. 2006 yılında beri Yunanistan’da “gurme restoran ödülü” alan Ta Kymata’nın sırlarından biri şimdiki sahibi Toula’nın mutfaktan çıkan her şeyi büyükbabasının tarif defterine uygun şekilde hazırlamasından kaynaklanıyormuş. Lokal insanlar tarafından da tercih edilen bu tavernada ızgara patlıcan, limon ve şarapla haşlanmış midye, kalamar kızartma ve güneşte kurutulmuş ahtapot yemeden dön-me-yin :) 4 kişi tıka basa yiyip 55€ ödedik.
Fish Tavern O HARIS- Neos Marmaras
Bir önceki akşam yemeğinden sonra biraz yürüyüş yapalım deyip Neos Marmaras’ın çarşısına doğru yürüyüp denizin üzerindeki minik iskelede ışıl ışıl parlayan masaları görünce ertesi günkü akşam yemeğini burada yemeye karar verdik. Manzarası, ambiyansı, dekoru ve güleryüzlü hizmeti ile çok güzel vakit geçirdiğimiz bu tavernayı da yeme içme listenize ekleyin. Masanın deniz ürünleri ve mezelerle dolup taştığı, sohbetin havada uçuştuğu ve hayranlıkla izlediğimiz manzarası ile enfes bir akşam geçirdik. Fiyat yine aynıydı. Bu arada tüm tatlı çeşitlerinden hazırladıkları tatlı tabağı ikram…
Halkidiki’nin Sithonia yarımadası bize eşsiz anlar yaşattı. Yine midemize ziyafet verdik, yine doğanın insanlığa sunduğu güzelliklere hayran kaldık. Plajların, sokakların, denizin mis gibi olduğu bir coğrafya burası. İnsanların yüzünden tebessümün eksik olmadığı, misafirperverlikte bizi çok geride bırakan, kalamarıyla, ahtapotuyla, beyaz peyniri ile mideleri bayram ettiren üstelik bunu çok cüzi rakamlarla yapan, sıcakkanlı, güleryüzlü insanların coğrafyası burası. Komşu diyoruz ama komşumuz her anlamda bizi geride bırakıyor.
Son olarak krizin patladığı zaman ordaydık. ATM’lerde para çekme kuyruğunu bir kere gördüm. Biz nakit para ile gitmiştik, zaten küçük bir yere gidiyoruz ekonomik anlamda zorda olan esnafın nakit paraya ihtiyacı olduğundan kredi kartı kullanmadık. Benzin, market, yiyecek sıkıntısı gibi şeyler söz konusu bile değil. Bu bizim üçüncü Yunanistan seyahatimizdi ve yine harikaydı.
Dönüş yolunda akşam yemeğimizi Kavala’daki Panos Zafira isimli tavernada yedik. Bu Kavala’ya üçüncü kez gelişimdi ve artık limanda bir “yine birgün Kavala’dayım” pozu verebilirdim :)
Panos Zafira’da adı Osman olup, annesi Yunan babası Türk olan bir garson bizimle ilgilendi. Yemeğin üzerine söylediğimiz Yunan kahvesini getirdiğinde Osman’a “baban bu kahveye Türk kahvesi mi diyor Yunan kahvesi mi” diye sorduğumda Osman yüzünde bir gülümseme ile “Yunan kahvesi” diyor diye cevap verdi :)
Kavala yazımı okumak isterseniz tıklayınız.
Bir sonraki yazım herkes tarafından çok merak edilen, çok fazla soru aldığım Toskana köyleri.
Dünya benim evimden sevgiler
Merhaba Yunanistan tatilimiz öncesinde goggleda gezinirken yazınıza rastladım. Siz anladığım kadarıyla Ada’nın sithonia bölümünü tavsiye ediyorsunuz . Bizim rota tasos adası aslında yola iki gün önce çıkıp önce Halkidikiye gidip sonra tasos a dönelim diye düşündük sizden tavsiye almak istedim. Sevgiler..
Sinem merhaba, Evet biz Sithonia bölgesinde kaldık ve çok güzeldi. Tasos adası da çok güzel. Onunla ilgili de bir yazım var blogta okuyabilirsin. Sevgiler
merhaba,
halkidiki’de plajlara arabasız olarak ulaşım mümkün mü ?
teşekkürler
Tam olarak hatırlayamıyorum ama sanırım hiç toplu taşıma aracı görmedim Halkidiki’de. İnsanlar genellikle motor kiralıyor.
İyi günler benim merak ettiğim konular şunlar; mutlaka gitmeden önce booking.com veya diğer sitelerden rezervasyon yaptırmamız gerekir mi yoksa oraya vardığımızda yer bulma imkanımız olur mu? Booking.com fiyatlarıyla yüzünüze görüşülen fiyatlar arasında fark olur mu? Veya siz rezervasyon ve fiyatlar için ne tavsiye edersiniz. Tatil aralığımız 01-15eylül olarak düşünüyoruz. Haa bir de yeşil pasaport için şengene gerek var mı?
Merhaba, Halkidiki için Schengen vizesine ihtiyacınız yok. Yeşil pasaportunuzla gidebilirsiniz. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız daha güvenli ve daha risksiz olur. Çünkü otel bulmaya çalışmak aynı zamanda bi zaman kaybı. Otellerin kapı fiyatı booking.com fiyatlarından her zaman daha fazladır. Benim size tavsiyem rezervasyon yaptırıp gitmeniz ama tabii ki tercih size kalmış :)
Oteli arayip, booking.com da bu fiyat var. Sizden rezervasyon yaparsam daha ucuza kalabilir miyim diye sorabilirsin. Genelde 15% kadar daha ucuz fiyat vereceklerdir. Telefondaki insanlara guvenebilirsin.
Ben booking.com’u tercih ediyorum. Teşekkürler.
Merhaba, halkidiki için kaç gün yeterlidir sizce? Thasos 3 gün Halkidiki 4 gün nasıl? yoksa tam tersini mi önerir siniz?
merhaba, dediğiniz gibi yapabilirsiniz.
Merhaba, bizimde ailece Halkidiki tatil planımız var. Önceki sorulardan birine Schengen vizesine ihtiyaç olmadığı şeklinde cevap vermişsiniz. Bu tüm pasaportlar için geçerli mi ? Yoksa sadece Yunanistan vizesi yeterli mi ?
Teşekkür ederim.
Yeşil pasaportunuz varsa Schengen vizeye ihtiyaç yok diye biliyorum. Kırmızı pasaport için tabii ki gerekli.
merhaba,2 çocuğum ve eşimle Yunanistan tatil planımız var.konaklama olarak halkidikimi tasosmu karar veremedik..öneriniz nedir???
İnanın her ikisi de çok güzel fakat Thassos biraz daha sakin olabilir.
Değerli önerileriniz için teşekkürler emeğinize sağlık.Sadece eklemek istediğim bir iki nokta var. Vourvourou bölgesinin sonunda karidi beach adında bir plaj var kesinlikle görülmesi gereken harika bir plaj.Tesis yok ama küçük kantin benzeri bir yer var yemek ve içecek ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.Ayrıca sithonia yarımadasının en uç noktasında Porto Koufo son derece ilginç bir koy,anında derinleşen inanılmaz bir renge sahip bir denizi var.Liman içindeki Tzitzikas restaurantı mutlaka denemelisiniz.Bütün yemekleri enfes ama özellikle yağda pişirilmiş karidesi efsane.Porto koufoya gelmeden önce Aretes Beach de Taverna Apostolos bahçe içinde çok başarılı bir restaurant vaktiniz olursa burada da bir akşam yemeği yemeden dönmeyin.Ayrıca Porto Koufo’dan 10 kilometre kadar ilerde Kalamitsi diye bir bölge var karşısında küçük bir adası olan şahane bir plaj.Plajda ise son derece güzel mekanlar var buraya da mutlaka zaman ayırın.