Yaşadığınız hayatın akıp gitmesine izin vermek sorumsuzluktur. Gününüzü yaratmak, sizin kutsal hakkınızdır.” Ramtha
En son yazımın üzerinden kısa bir zaman geçtikten sonra iki haberle karşınızdayım :)
Peki, şimdi ne yapacağım?
İşten ayrılmaya karar verip, işten çıkış tarihim de belli olunca kendime “Peki, şimdi ne yapacağım” sorusunu sorar oldum. Ofis ortamında çalışmaktan sıkılmıştım ve yeniden kurumsal bir iş arama sürecine girmek istemiyordum. Zaten kurumsal bir firmada çalışmaktan pek de keyif almamıştım. Elbette her yer böyle diye bir şey yok. Eminim, çok keyifli ofisler de vardır. Fakat benim beklentim yüksekti ve ilk deneyimim bu beklentiyi karşılamadı.
Ofis işi olarak daha hareketli ve yoğun olacağını düşündüğüm için aklımda start-up’lar vardı. Muhtemelen bir start-up’ta çalışmaktan keyif alırım ve beklentimi de karşılar diye düşündüm. Fakat vizemin bitmesine 4 ay kaldığı için kimse 4 aylık vizesi olan kişiye fırsat vermez diye düşündüm. Cemal de “Olur mu , hayat fırsatlarla dolu. Kendini böyle kısıtlama dedi”. Hayatınızı paylaştığınız insanın önemi de en çok böyle anlarda ortaya çıkıyor.
Bir diğer seçenek olarak yeniden cafe-restoran işlerine dönebilirdim. Deneyimim olduğu için bu sefer iş bulmakta da zorlanmazdım. Hizmet sektörüne yoğun ve aktif olması, insanlarla iletişime çok açık olması, kazandığım paranın ofiste çalışırken kazandığım para ile hemen hemen aynı olması sebebiyle daha sıcak bakıyordum.
Hayat bi’ akış halinde ve bazen düşüşler yaşıyoruz. Bu düşüşleri yaşamazsak yükselmenin farkına nasıl varacağız?
Baktığınız zaman işsiz kalmak olabildiğine negatif bir durum. İnsanın hayatında düşüş yaşadığı anlardan biri. Ben bu seçimi isteyerek yaptığım için herhangi bir negatiflik hissetmesem de şimdi ne yapacağım sorusu zihnimi meşgul ediyordu. Çünkü yakın bir zamanda vizelerimizi yenileyeceğiz ve bu oldukça masraflı bir süreç. Yani para kazanmaya devam etmem gerekiyordu.
Daha derinlerde başka bir hayalim var
Cemal ile oturup konuştuğumuzda tekrar şunu farkettim ki ben uzun vadede burada bir yoga stüdyosu açmak istiyorum. Fakat bu hayali gerçekleştirebilmek için zamana ihtiyacım var. Çünkü hem kendim hem de maddi kaynaklarım bunun için yeterli değil. Derinlerdeki bu hayali konuşunca Cemal “Yoga eğitimi almak için Hindistan’a gitmek istemez misin?” dedi. O an duymayı hiç beklemediğim bir soru ile karşılaştım.
Hindistan, benim uzun zamandır gitmek istediğim bir yer. Bu zamana kadar Hindistan’a gezmeye gitmek isteseydim çoktan gitmiştim. Fakat benim için Hindistan’ın bir anlamı vardı. Eğer bir gün Hindistan’a gidersem bi’ ashrama gidip, orada kalmalı ve eğitim almalıydım. Fakat düzenli bir işim olduğu için bu mümkün olmamıştı. Demek ki daha zamanı vardı. Cemal bu hayalimi biliyor tabii. Tam “Ben şimdi ne yapacağım?” sorusunu sorduğum dönemde bana bayağı derinlerde kalmış bu hayalimi hatırlattığı için ona minnettarım.
Fikir çok güzeldi ama ben buna hazır mıydım?
Cemal, Hindistan’da yoga eğitimi alma hayalimi tekrar su yüzüne çıkarınca beni bir heyecan aldı. Bunu zihnimde görselleştirdiğimde hem kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyordu hem de korkudan ölüyordum!
O zamana kadar ne Hindistan’ı ne de Hindistan’da yoga eğitimini araştırmışlığım yoktu. Çünkü ben bunun öyle hemen gerçekleşecek bir şey olduğunu düşünmüyordum. Bu yüzden önce araştırmaya başladım. Okulları, eğitim içeriklerini, fiyatlarını, hangi şehirde yoga eğitimi alınmalı, uluslararası onayı var mı, hocalar kimler, ne yiyeceğim, ne içeceğim, ashramda nasıl bir hayat var vs gibi birçok konuda araştırma yaptım.
Bu araştırma sonucunda gitmemeye karar verdim. Eğitim programları oldukça yoğun. 200 saatlik temel yoga eğitimi 30 gün sürüyor ve her gün sabah 5’te güne başlayıp, tüm gün yoga ve meditasyon eğitimleri ve dersleri ile akşam saat 7’ye kadar devam ediyor. Bununla birlikte beslenme şekliniz de elbette değişiyor.
Evet, 4 yıldır yoga yapıyorum ama Melbourne’a taşındığımızdan beri yoga ve meditasyon düzenimi kaybettim. Bu yüzden biraz uzaklaştım. Bu durum beni çok üzüyor ama değiştirmek benim elimde, biliyorum. Hal böyle olunca böylesine bir yolculuğa hazır olmadığımı düşündüm.
İşten ayrıldıktan sonra
Melbourne’da festival, konser, dünyaca ünlü turnuvalar eksik olmuyor, biliyorsunuz. Bu tip organizasyonlarda Food&Beverage Attendant olarak çalışmaya karar verdim. Bu tip işler casual oluyor yani iş çıktıkça seni arıyorlar ve sen de iş oldukça çalışıyorsun. Saatlik ücretleri de iyi oluyor. Bu işlerde çalışabilmek için bazı sertifikaları almam gerekiyordu. Ben de bir akşam oturdum almam gereken tüm eğitimleri bulup, kayıt oldum. İşten ayrıldığım o ilk hafta RSA (Responsible Service of Alcohol), Food Handling (Gıda Hijyeni) ve tamamen keyfi olarak Barista eğitimlerini tamamladım :)
Bir sonraki aşamada iş başvuruları yapmak istiyordum ama öncesinde biraz yazın keyfini çıkarmak ve kısa bir süre de olsa çalışmamak.
Sonra aklıma yeniden Hindistan düştü
Yeniden aklıma düştü diyorum ama aslında hiç çıkmadı. Zihnimin arkasında döndü, durdu. Pardon da neyden korkuyordum? Kendi benliğime çıkacağım bu yolculuktan mı? Yok canım, korkmuyorum yani tamam biraz korkuyorum ama diğer yanım da evet, tam da bu yüzden gitmelisin diyor.
İki gece oturdum ve gideceğim okula ve alacağım eğitime karar verdim. Hindistan vizesine başvurabilmek için evraklarımı topladım, randevu aldım, okulumun parasını ödedim ve her şeyi organize ettim.
Evet, Hindistan’a gidiyorum! Hem de tek başıma :)
Kendime inanamıyordum. Her seçimimde başka bir hikayeye açılıyor yolum.
Evren arka planda benim için çalışmaya devam ediyordu :) Aklımdaki plan şuydu; Gitmeden Hindistan’da yoga eğitimi hayalimin maddi olarak karşılığı kadar para kazanmak.
Bu sırada önceki yazılarımdan itibaren okuyanlar hatırlayacaktır Smilevoi firması ile freelance çalışıyordum. İşte o hafta ürünler Avustralya’ya vardı! :) Ben de hem Avustralya’da bu ürünleri satacak firma ile tanışmaya hem de ürünleri nerelerde satacaklarını vs. konuşmaya gitmek istedim ve buradaki firmanın sahibi ve genel müdürü ile iletişime geçtim. Ertesi güne randevu verdiler ve ofislerine gittim.
30 dakika içinde neler oldu, şoktayım!
Önce biraz bizim Melbourne hikayemizden sonra Smilevoi ile yolumuzun nasıl kesiştiğinden ve Grand Foods’u nasıl bulduğumdan konuştuk. Karşımda ilk defa burada yaşayan bir Türk “Neden geldin ki, Türkiye daha güzel” demiyordu. Tam aksine “Denemeden tabii ki bilemezsiniz, deneyerek iyi yapmışsınız” diyen biri vardı. Sadece bu cümle bile kendimi çok iyi hissettirmişken toplantının ortasında masaya, önüme mavi renkli, seramikli bir fincanda Türk kahvesi kondu. Ben Türk kahveci bir insan değilim ama o ilk yudumu içmemle kendimi bildiğim, tanıdığım, daha önce bulunduğum bir yerde gibi hissettim. Ürünlerin satışa konulduğu bilgisini de aldıktan sonra bana müsade deyip kalkarken firmanın sahibi “Pazartesi gel, burada işe başla.” Dedi. Beton duvara çarpmış gibi hissettim :) Çünkü ben oraya iş istemeye gitmedim, konuşurken iş arıyorum vs de demedim. İçimden “Galiba yanlış anlaşıldım” diye düşünürken “Akıllı kızsın, burada bize satış & pazarlamaya destek olursun” dedi. Tamam, çok teşekkür ederim diyebildim sadece çünkü şoktaydım. Sonra aklıma geldi; “Ay ben Hindistan’a gidiyorum!”. Dedim ki benim 5 haftalık bir seyahatim olacak, ondan dönüp geleyim. Yok dedi, gel başla seyahatine gider gelirsin :) Ee, peki o zaman dedim :)
Pazartesi günü değil de Çarşamba günü yani işten ayrıldıktan 1,5 hafta sonra yeni bir işim olmuştu. Şuan itibariyle 3. Haftamın içindeyim. Part time çalışıyorum. Dolayısıyla hem kendime vakit ayırabiliyorum hem de keyifle çalıştığım bir işim var.
Eee hani yoga stüdyosu açacaktın?
Evet, açacağım fakat bu uzun vadeli bir plan. Önce bunun için kendimi eğitmeli ve geliştirmeli bir de para biriktirmeliyim :) Bilmeyenler için Yin Yoga Hocalık Eğitimi’mi Melbourne’a taşınmadan önce Devrim Akkaya’dan almıştım. Fakat temel yoga eğitimi almamıştım.
Bu yüzden öncelikle bi HİNDİSTAN’A GİDİYORUM…
Bu Pazar sabahı yaklaşık 18 saat sürecek bir yolculuk sonrasında Hindistan’a gidiyorum. Daha önce tek başıma seyahat ettim fakat daha önce Hindistan gibi bir coğrafyaya tek başıma gitmedim. Kalacağım Ashram Himalaya eteklerindeki Rishikesh şehrinde. Rishikes yoganın doğduğu yer. 30 günlük temel yoga eğitimi alacağım ve eğitim boyunca Karma Yoga gibi daha önce hiç deneyimlemediğim şeyler yaşayacağım. Vegan besleneceğim. Her gün sabah 5’te uyanacağım ve odamı hiç tanımadığım biri ile paylaşacağım.
Geleceğimi yarın değil, bugün yaptığım seçimlerlerle şekillendiriyorum. Bunun farkında oldukça kendimi daha cesur hissediyorum. Hayatımı daha bilerek yaşadıkça yaptığım her seçimde daha fazla doyum yaşıyor daha mutlu oluyorum.
Tesadüfen değil, belli bir sebepten ötürü bu gezegendeyim ve hayatım bu sebebi bulmaya çalışmakla geçecek.
Çok heyecanlıyım, çok merak ediyorum ve çok korkuyorum.
Yoga’da Svadhyaya diye bir kavram var. Sva, benlik demek, dhyaya, ise üzerine düşünmek.
Ben de kendimi araştırmaya, yoganın temellerini yoganın doğduğu yerde öğrenmeye gidiyorum.
Yaşadığım hayatın öylece akıp gitmesine izin vermek istemiyorum…
Vee canım hayal arkadaşıma çok derinlerdeki bu hayali su yüzüne çıkarıp, beni desteklediği, motive ettiği ve ilham olduğu için minnettarım.
Avustralya ile ilgili diğer yazılar için aşağıdaki linklere tıklayınız.
Avustralya’da Kurumsal Hayat Part I
Dünyaya tekrar gelsem nasıl bir hayat isterdim?
Konfor alanının dışına doğru çıkarken
Avustralya’ya taşınmadan önceki son günler
Avustralya’da Yaşam: Yeni hayatımızın ilk günü
Avustralya’da Yaşam: Melbourne’da Geçen 2 Ay Part I
Avustralya’da Yaşam: Melbourne’da Geçen 2 Ay Part II
Avustralya’da iş bulma rehberi: İlk işimi nasıl buldum?
Avustralya’da iş hayatı: Cafede geçen 3,5 ay
İstanbullu Beyaz Yakalının Avustralya’da Beyaz Yakalı Olmaya Çalışma Deneyimi
Dünya Benim Evim’i Facebook ve Instagram hesaplarından takip edebilirsiniz.
Yazını şok içinde kalarak okudum. Cesaretin taktire şayan. Yine harika bir deneyim yaşayıp geri döneceğine eminim. İyi seyahatler şimdiden :) Bu konuda seni destekleyen ruh eşini bulduğun için çok şanslısın.
Öznur :) seni tüm içtenliğimle tebrik ederim. Muhteşem bir karar almışsın. Hayatımızı biz planlarken, hayat bizim adımıza çoktan kendi planlarını yapmış oluyor ve bunlara biz şansızlık ya da süpriz olarak anlamlandırmaya çalışıyoruz. Su akar, kendi yolunu bulur… heyeacanına bizi de ortak ettiğin ve bu eşsiz değerleri bizimle paylaştığın için ayrıca çok teşekkür ederim.
Yolun açık olsun şimdiden :)))
Kocaman sevgiler….
Hayranımmmm sana bakış açına enerjine çok güzel şeyler olacak bizlerinde enerjisini yükseltiyorsun teşekkürler 🙏 yolların hep aydınlık olsun
Bugüne kadar yoga veya meditasyon ile tam anlamıyla tanıştığım söylenemez. Nasıl olur, yol seni nereye götürür bunların hiçbiri hakkında sana ne öğüt ne de fikir verebilecek tecrübedeyim. Yazıyı okurken hissettiğim tek bir şey var o da seninle gurur duymak. Oysa seni ne kadar iyi tanıyorum ki değil mi? Ama bu hiç önemli değil. Deneyimler sana ait ama okuduktan sonra bana hissettirdikleri öyle başka ki. Bu yüzden yazını hem büyük bir mutlulukla hem de çok gözlerim dolarak okudum. Cesaretin, tutkun ve kararlılığın için bir kez daha tebrikler 💖😗🎈
Insan tanimadigi sadece yazilarini takip ettigi biri ile gurur duyabilir mi ?Evet! Öznur seninle gurur duyuyorum,harikasin .Bu hayatta doyum alacagin seyleri bulmak ve pesinden gitmek cesaret istiyor ama belli ki buna degiyor. Cesaretle yasamaya paylasmaya devam et lutfen
Sevgiler
şu an yazarken bile şok halindeyim. bu durumu hangi kelime karşılıyor bilmiyorum. ama dediğin gibi hiçbirsey tesadüf değil. Melbourne de olmasaydın belki hindistan a yoga eğitimi almaya gidemeyecektin ve o stüdyo yu kuramayacktin. ama şu an ordasin. kendi seçiminle. Sen kapıları araladikca evren de sana yeni kapılar açıyor. ve Hindistan . dünya üzerinde görmeyi en çok istediğim şehir. Senin gözünden görebileceğim için çok mutluyum. İyi ki de evren seni tanıma fırsatını bana vermiş . Ve hayal arkadaşını da bir kez daha tebrik ediyorum. çünkü sevgi budur. hayallere ortak olmaktır yeni yollar açmaktır.. kendine çok iyi bak hindistan da. ❣❣
Öznur bu gezegende olmanın sebebi zaten belli. Çünkü varlığınla enerji kaynağısın resmen. Yol gösterici ve umut oluyorsun. Hindistan hayalinle de bunu pekiştireceksin mutlaka. Güzel deneyimler dilerim. Telefona izin olursa biz burdayız:))
Başkası için heyecanlanabiliyor olmak harika bir duygu :) Eminim harika bir deneyim olacak, ceplerin dolu döneceksin yaşadığın yere ve uzun vadeli dediğin hayallerin tıkır tıkır işlemesine hep beraber şahit olacağız inancım tam…
Kocaman kucak dolusu sevgiler, heyecanla okuyorum yolunuz açık olsun.❤️
Öznur’cummmmmmmmmmmmmmmmm, canımmmmmmmmm, hayallerin gerçeğe dönmüş güzeller güzeli silueti, seni iyi ki tanıdım, bu evrende senden habersiz olsam inan eksik kalırdım.
yolun, yolculuğun aydınlık olsun, sık kullanılanlardan sık sık yazılarına bakarak bugün yeni yazı var mı diye kalp çarpıntısı ile bekliyorum yüreğindeki cümleleri.
her şey güneş gibi parlasın hayatında,
sevgilerimle, kocaman sarılarak öperim
Yolun acik olsun, gönlün ışıkla dolsun 👋💟
Yaa inanmıyorum harika bi haber bu 🤩 senin adına çok çok sevindim canım Öznur🙏🏻 Benim aldığım yoga eğitiminde karma yoga, vejeteryan beslenme, her sabah 6 da uyanma gibi benzer şeyler vardı ve tabii yoğun felsefe dersleri 😍 her şey hayal ettiğimden çok daha güzel geçmişti çok yoğun duygular içinde oldum hep inziva sürecinde ve hayatım resmen inzivadan öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrıldı. O yüzden yaşayacağın bu deneyim sende ne gibi izler bırakcak çok merak ediyorum ve asıl yoganın doğduğu yerde bu eğitimi alacağın için eminim çok farklı ve unutulmaz bi deneyim olcak🙏🏻 Değişim ve dönüşüm yolculuğunda böyle bi seçim yaptığın için seni gönülden tebrik ediyorum👏🏻 Dilerim ihtiyaçların doğrultusunda muhteşem bi eğitim olur senin için🍀 heyecanla ve merakla paylaşımlarını bekliyo ve de sana bol bol öpücük gönderiyorum🕉🙏🏻😘
Mükemmel bir karar, sağlıcakla gidip gelmenizi dilerim ve kendi stüdyonuzdan canlı yayın yaptığınız o günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Öznur yine şok, yine şok :) hızına ve enerjine, yetişemiyorum.
çok sevindim ve gurur duydum, yolun açık olsun!
sevgiler İstanbul’dan.