Ortadoğu’nun Yeni Gözdesi Katar

Ben dünya üzerinde kötü tek bir yer bile olduğunu düşünmüyorum. Çünkü en bakir yerde bile keşfedilecek bir şey, hissedilecek bir duygu ve tadılacak bir lezzet olduğuna inanıyorum. Fakat buna rağmen bazı yerlere karşı merak duyarken bazı yerlere karşı “Şuralara bi gideyim de sonra oraya giderim.” diye düşünüyorum. Bu düşünce şeklinin ana kaynağı tabii ki sosyal medya. Mesela bundan 2 yıl önce Hallstatt’a delicesine turist akmıyordu ya da insanlar kuzey ışıklarını görmek için çıldırmıyordu.

Katar bu zamana kadar çoğu kişinin “Şuralara bi gideyim de sonra oraya giderim.” listesinde yer aldı. Çünkü “Araplar pis”, “Ortadoğu’da keşfedilecek ne var ki?”, “Kültürü var mı ki oraların?”, “Ben deneyim peşindeyim ve orada bir şey yok!” gibi ön yargılardan ötürü Ortadoğu’ya hep mesafeli yaklaştık. Fakat artık tüm dünyanın gözü kişi başına düşen gelire göre dünyanın en zengin ülkesi olan Katar’ın üzerinde. Hala gelişmekte olan Katar’ı bu yıl itibariyle daha çok görmeye ve “Ölmeden önce görülecek yerler listelerimize” almaya başlayacağız.

Katar ile ilk tanışmamız

Katar ile ilk kez geçen sene Qatar Airways’in yaptığı çılgın kampanya sayesinde Bali’ye aldığım bilet sayesinde tanışmıştık. 2016 yılının EN’lerini yazdığım bir infografik vardı. Zaten orada da belirtmiştim ama Qatar Airways ile gerçekleştirdiğim bu yolculuk hayatımda yaptığım en konforlu uçuştu. Karşılama, servis, yemekler, koltukların rahatlığı ve koltuk mesafesi vs her şey o kadar iyiydi ki o deneyimden sonra uzun uçuş yolculuklarımda ilk önce Qatar Airways’e bakıyorum.

Konforlu bir yolculuktan sonra Doha’ya vardığımızda gecenin körüydü. Bayağı uykulu olmamıza rağmen havaalanı o kadar ışıltılı ve büyüktü ki “uçakta uyuruz artık” deyip havalimanını gezdik. Çünkü Hamad Uluslararası Havalimanı bu zamana kadar gördüğüm en değişik havalimanıydı. İçindeki mağazalardan ve otellerden bahsetmeye gerek bile yok çünkü daha ilgi çekici kısmı havalimanında 28 tane uluslararası sanat eseri olması. Bu eserlerden en popüleri içinden bir masa lambası geçen 7 metrelik dev oyuncak ayı!

Bu havalimanı ile ilgili beni en etkileyen bir diğer şey konforlu uyuma odaları oldu. Birçok havalimanında insanlar uyuyamasın diye koltuklar kolçaklı tasarlanırken Hamad Uluslararası Havalimanındaki uyku odaları beni kalbimden vurdu.

Katar’ı henüz gezmedim fakat Katar’a en az 25 kere gitmiş birinden Katar’ı dinledim…

Geçtiğimiz haftalarda Katar Turizm Ofisi, Qatar Airways ve Gezimanya/Blogger Casting iş birliğiyle organize edilen Katar Turizm Workshop’una katıldım. Gece boyunca Katar’a seyahat etmiş insanların deneyimlerini Ortadoğu mutfağından lezzetler eşliğinde dinledik. Bu gecenin sonunda ben resmen ön yargımdan kurtuldum fakat kötü haber şimdi de nurtopu gibi bi pişmanlığım var! Pişmanlığımdan yazının sonunda bahsedeceğim şimdi gelelim Katar’la ilgili duyduğum ve “Resmen hakkında hiçbir şey bilmiyormuşum.” dediğim bilgilere;

• Katar bir yarımada ve etrafı Basra Körfezi ile kaplı. Kara kısmındaki komşusu Suudi Arabistan.
• Katar ilk bakışta bir Dubai gibi görünse de Katarlılar ülkelerinin alışveriş merkezleri ile ünlü Dubai gibi olmasını istemiyor. Böyle bir algı oluşmaması için eğitime, sağlığa, sanata ve spora yatırım yapıyorlar.
• Katar’ın eğitim alanında yaptığı yatırımlar gerçekten inanılmaz. Dünyadaki en iyi üniversitelerin kendi alanındaki en iyi bölümleri bir araya getirilerek Hamad bin Khalifa Üniversitesi kurulmuş. Amerika’nın ve İngiltere’nin en iyi üniversiteleri de bu üniversitede kampüsler açıyor. Dünyanın en iyi üniversitelerinin tek bir çatı altında Katar’da olduğunu inanın ben bilmiyordum.

• Ülkenin en popüler sporu futbol. Üstelik Katar 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak ilk Arap ülkesi. Başlı başına bu etkinlik dünya barışı için atılmış çok anlamlı bir adım. Dünya kupası yaz mevsimine denk geldiği ve Katar’da yazın hava sıcaklığı 50 dereceleri bulduğu için benim aklıma direk “Ee nasıl olacak bu durum?” sorusu gelse de aldığım cevap karşısında bayağı şaşırdım. Katar, stadyumlardaki sıcaklığın 24 derece olacağına dair bir söz vermiş. Galiba çok zengin olmak böyle bir şey :) Acaba tüm koltukları klimalı falan mı yapacaklar? Çok merak ediyorum :))
• 2022 Dünya Kupası etkinliği ile ilgili beni etkileyen bir diğer konu Katar’ın yaptıracağı 7 prefabrik stadyumun dünya kupasından sonra fakir ülkelere bağışlanacak olması. Genellikle Avrupalılardan beklediğimiz bu tip sosyal sorumluluk yaklaşımlarının bir Arap ülkesinde görülmesi dünya barışı açısından çok umut verici.

• Gelelim tam emin olamadığımız, kafamızda soru işaretleri yaratan kıyafet ve içki tüketimi konusuna. Katar bir İslam ülkesi fakat bir Suudi Arabistan gibi değil. Özellikle Katar’a giden turistler ülkenin inanışına ve geleneklerine saygı çerçevesinde başları açık, vücudunu bir örtü ile örtmek zorunda kalmadan gezebilirler. Hatta Katar’a giden kadınlar sunumlarında diz üstü şort ve kısa kollu bluzlarla çok rahat bir şekilde gezilebildiğini paylaştı. Kıyafet konusu biraz Arap ülkesi olmasının getirdiği bir ön yargıdan kaynaklanıyor.
• Katar’da içki tüketmek kesinlikle yasak diye bir durum yok. Sokakta içki tüketimi yasak fakat otellerde ve barlarda içki satılıyor ve tüketiliyor. Bir de içki lisansı diye bir şey var. Katar’da yaşayan nüfusun büyük bir kısmını dünyanın dört bir yanından Katar’a çalışmak için gelen insanlar oluşturuyor. Avrupa’dan, Amerika’dan ve Türkiye’den de birçok üst düzey yönetici çalışmak için Katar’ı tercih ediyor. Bu sebeple ülkede içki de bulunuyor, domuz eti de. Fakat bu ürünleri satın alabilmek için içki lisansına ihtiyacınız var.
• Katar’ın sanata yaptığı yatırımlardan anladığım kadarıyla ülke petrol ve doğal gaz kaynakları ile değil de sanat galerileri, modern sanat müzeleri ve sergileri ile dünyaya ün salacak. Mimar Ieoh Ming Pei tarafından tasarlanan İslam Sanatları Müzesi eminim birçok gezginin görülecek yerler listesindedir. Fakat İslam Sanatları Müzesi’nin yanı sıra Katar’da Katara Sanat Köyü diye bir oluşum var. Gelişimi hala devam eden Katara, farklı kültürlerden gelen insanları edebiyat, müzik, tiyatro gibi sanatın birçok alanında ortak noktada buluşturuyor. Katar’ın sanat yüzü pek bilinmese de tüm bu oluşumlara ek olarak Arap Modern Sanatlar Müzesi ve Al Riwaq Art Space Katar’ın sanat konusunda oldukça iddialı olduğunu gösteriyor.

• Diyelim ki Katar’a seyahat ettiniz ve ilk 3 gün sağlıkla ilgili bir sorun yaşadınız. Eyvah ne kadar para ödeyeceğim şimdi diye stres olmaya gerek yok! Çünkü Katar’da ilk 3 gün başınıza ne gelirse gelsin hastane masraflarınız Katar devleti tarafından karşılanıyor. İşte zenginlik böyle bir şey! :))
• Henüz Katar’a gitmediğim için gezilecek yerler konusunda bilgi veremiyorum fakat yaşamayı dört gözle beklediğim bir deneyim var ki bence ondan bahsedebilirim :) Arap ülkelerinin en deneyim vadeden yönü kesinlikle çöl deneyimi. Daha önce Ürdün’deki Wadi Rum’da çöl safarisi deneyimi yaşamış biri olarak eşsiz bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. Peki, daha önce çöl deneyimi yaşayan biri olarak Katar’daki çöl safarisinin peşine düşmemin sebebi ne diye soracak olursanız çölün bittiği yerde denizin başlaması ve çölde konaklama! İnanın ben dünya üzerinde çölün su ile buluştuğu bir yer olduğunu bile bilmiyordum! Katar’a gitmiş olan insanlar sunumlarında bu kısımdan bahsettikçe içimi kocaman bi coşku kapladı. Fakat tüm bu deneyime ek olarak “kumun şarkısı” isimli bir olay anlatıldı ki “Allahımmm sana geliyorum” diye çığlıklar koptu içimde. Çölde kum tepelerinin üzerinden aşağı doğru inerken arabanın motoru kapatılır ve pencereler açılırmış. İşte tam o anda oluşan o büyülü sese kumun şarkısı denilirmiş!

O akşam Katar Turizm Çalıştayın’dan çıkarken bir Arap ülkesine karşı duyduğum ön yargılardan kurtulduğumu hissettim. Bunun için oldukça mutluydum fakat sonra içimi bi’ pişmanlık kapladı. Bali’ye giderken “Neden Doha’da 1-2 gün kalıp kumun şarkısını dinlemedim?” diye düşündüm. Herkesin en iyi yapabildiği bir şey mutlaka vardır. Ben galiba en iyi hayal kurup, gerçekleştiriyorum. Bu yüzden bir hayal hakkımı da 2017 yılında kumun şarkısını dinlemekten ve kış mevsiminde yazı yaşamaktan yana kullanıyorum. Bu hayalin bonusu ise Katar’ın vizesiz olması…