Aslında konuşmaktan en çok zevk aldığımız konuların başında seyahatler gelse de bazen bir soru birçok kez sorulunca biraz sıkılıyoruz galiba :)
İşte gezginlerin duymaktan sıkıldığı o 5 soru
- Bu zamana kadar kaç ülke gördün?
Bu soru genellikle arkadaş sohbetlerinde ya da ofis arkadaşları ile yenen öğle yemeklerinde soruluyor. Hatta bazen gecenin bir köründe bloğumuzun Facebook sayfasına “Maşallah ne gezmişsin be, kaç ülke gördün şimdiye kadar” şeklinde de karşımıza çıkabiliyor :) Aslında bu soru karşılıklı yarışa sebep olmadığı sürece gezginlerin en sevdiği sorulardan biri ama “Aaa! Daha 20 ülke mi? ben daha fazla ülke gördün sanmıştım” ile devam edince duymaktan sıkıldığımız sorular sınıfına da girebiliyor :)
- Bu zamana kadar gördüğün en güzel ülke neresi?
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki seyahat tutkusu olup, farklılıklara ve yeniliklere açık birinin bu zamana kadar onca yer görüp tek bir yere “gördüğüm en güzel ülke” diyebilmesi biraz zor. Çünkü aslında her ülkenin sizi çeken farklı bir yanı oluyor. Kimisinin kültürünü benimserken kimisinin yemeklerine bayılıyoruz ya da kimisinin meydanlarını, insanlarını seviyoruz. Dolayısıyla bu soruyu duyunca her ne kadar bu cevabı versek de “Yok, yok! Vardır elbet tek bir yer” yanıtını alınca biraz sıkılabiliyoruz.
- Vizeye nasıl başvuruyoruz?
Benim duymaktan en çok sıkıldığım soruların başında bu soru geliyor. Bu soruyu sınırsızca çeşitlendirebiliriz biliyorsunuz değil mi? :) Mesela pasaporta nasıl başvuruyoruz, ucuz uçak biletini nasıl buluyoruz, konaklamayı nasıl ayarlıyoruz? Diye uzuyor. Bu tip soruları çok sevgili Google’a sorduğunuzda karşınıza bununla ilgili yazılmış bir dünya kaynak çıkarıyor zaten. Araştırıp, okumak yerine kolaya kaçmak niye? Bu tip sorulara cevap vermeye çalışsam da bir sonraki soru ile iyice darmadağın oluyorum ve kendimi turizm acentesinde çalışan vizeci arkadaş gibi hissediyorum. Benim gibi hisseden?
- Sen ne iş yapıyorsun? Bu kadar izni nasıl alıyorsun?
Bu sorudan sıkılmak değil bu sorudan gına geldi, o kadar. Seyahate çıktığım anda sosyal medya hesaplarına gelen ilk soru bu oluyor; “Ay yine mi tatile gidiyorsun? Sen ne iş yapıyorsun?” Evet, son 5 yıldır sabah 9 akşam 6 çalışıyorum diye yanıt verince ikinci soru geliyor; “Bu kadar izni nasıl alıyorsun?”. Onların hayallerini yaşadığınız için sizden nefret eden insanlar var hâlbuki tek yapmaları gereken cesaret etmek. Benim de yaptığım farklı bir şey yok çünkü.
- Yanlış anlama ama bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Bir insana kazancını sormak sizce de ayıp değil mi? Ama utanmıyor, bir de sevimli olmaya çalışıp “Bak şimdi yanlış anlama ama yani nasıl bu kadar gezebiliyorsun, bu değirmenin suyu nereden geliyor?” diye soruyor. Sonra ayna tutmaya çalışıyorum. Aslında seyahat edebilmek için çok paraya ihtiyacı olmadığını, önceliklendirme yaparak kendisinin de seyahat edebileceğini… Kimisi anlıyor kimisi ise duruyor yine soruyor; “Yani, nereden geliyor bu değirmenin suyu?”
Dünya Benim Evim’den sevgiler
Çok güzel bir yazı olmuş. GIF’lere çok güldüm ?? Dediğin gibi, insanlar maalesef çok meraklı. Üstelik kolaya kaçmayı çok seviyorlar. Arzu ettikleri şeyleri başkasında görmeye tahammül edemiyorlar. Ne yazık ki takdir etmeyi pek bilmiyorlar. Sanırım çoğu insanda fazlasıyla olan ilkel hislerden ikisi kıskançlık ve çekememezlik ?
Beğenmene çok sevindim, çok teşekkür ederim :) Aslında o merakı araştırarak giderse öğrenme süreci onu daha mutlu edecek ama yok olmuyor :)
Digerleri neyse de, vize sorusuna ben de cok içerliyorum. Vize danışmanı miyim, aldım vizeyi gerisini unuttum gitti.
Ya bana benim için dilekçe yazar mısın diyen bile oldu bu kadar kolaycılık olmaz olsun :)
Herseye ragmen, Gezilerinizi, deneyimlerinizi paylastiginiz icin tesekkuler,
Bu blogu onun için yazıyorum. Takip ettiğiniz için ben teşekkür ediyorum :)
Bir gün caddede biri beni durdurdu.. ”ya avukat bey sen de ne deli para var, nerden buluyorsun bu kadar parayı” diye sordu. Kısa süreli şok ve sinir oluştan sonra ”ne demek istiyorsunuz” diye sorabildim. O kişi de bana ”ya abi sen Norveç’e, İsveç’e gittin” deyiverdi. Facebook yorumlarında ”yine mi, hayat sana güzel, abi evliya çelebi gibisin, biraz da bizim işlerle ilgilensen (müvekkil kısmı), abi türkiye’ye ne zaman döneceksin, dön artık” vs.. hepinize gıcık oluyorum :) çoğu içindeki kötü hisleri elinde olmaksızın ortaya döküyor.. zor iş gezgin olmak üstadım :)
hahahaha bu keyifli anektod için teşekkürler :)
O ucuz bilet olayı. Bir de ben zamanında havaalanında çalışırken (havayollarıyla hiç bir ilgisi yoktu çalıştığım yerin) direk “hııı sen öyle geziyorsun” algısı olmuştu. Sanırsın uçaklar benim. Halbuki yazdığın gibi biz de planlama yapıp özveri gösteriyoruz ki keyfimizle gönlümüz işimize uyabilsin. Kolaydan olmuyor ama sen iyi ki tecrübelerini paylaşıyorsun 🙏🏽
Neyse ki bu yolda yine de iyi bir yere geldiğimizi düşünüyorum :)
Öznuuur, hislerime tercüman olmuşsun yine ☺️ Hakikaten insanlar çekemiyorlar çoğu zaman ve kendileri için bir şey yapmaktansa, yapan insanı geriyorlar. Gördüğüm en tatlı çiftlerden birisiniz. ❤ sevgiyle ve aşkla gezmeye devam edin. Ve artık sana bu soruları soran bir okuyucun olursa bence ona bu post’un link’ini at 😅 Sevgiler 🎈❤
Hahahahah evet cevap olarak bu linki yollamak çok mantıklı.
Güzel sözlerin için teşekkür ederim.
Sevgiler
Gıf’ler beni benden aldı süper cuk oturmuş hepsi 😂😂 bana bile geliyor bu tarz sorular sen çok okuyorsun bu tarz şeyleri bilirsin bi anlatsana nasıl oluyor, bana pencere önünde jakuzi olan bi oda bulsana , ne ara plan yaptın gittiniz nasıl ay sonunu getiriyorsunuz vs vs
Kim bilir sana neler yazıyorlardır 😂
Gif’leri özellikle aradım :) beğenmene çok sevindim.
Malesef bazı insanlar google kullanmayı bilmiyor :)
Hepimizin başına geliyorum demek biraz olsun rahatladım :) sadece beni mi bulur böyle sorular derdim :)) elinize sağlık güzel yazı olmuş
Tüm gezginlere soruluyordur eminim :)