Paris’te Bir Pazar Günü

Paris seyahatimin son yazısını okumadan hemen önce Paris ile ilgili yazdığım diğer iki yazıyı mutlaka okuyun :)

Gözümü açtım ve hemen parmağımdaki yüzüğe baktım :) Paris’te son günümüzdü. Son güne en sevdiğim şeyleri bırakmıştım. Yves Saint Laurent Müzesi, Paris Moda Müzesi, Vintage Pazarlar… (Eminim Cemal’in de en sevdiği şeyler bunlardı)

Güzel otelimizden check out işlemlerini tamamlayıp çıktıktan sonra en Parizyeninden hızlıca bi kahvaltı yaptık.

Hava pırıl pırıldı ve güneş içimizi ısıtıyordu. İlk olarak Yves Saint Museum’a doğru yürüdük fakat o da ne müze kapalı! Belki sabah daha erken o yüzden açılmamıştır diye düşünüp hemen yakınındaki Paris Moda Müzesi’ne gittik. Ve inanır mısınız müze restorasyondaydı ve kapalıydı! Peki madem dedik ve müzenin nefis bahçesinde biraz dinlendik. Sonra müzeye doğru yürürken uzaktan kalabalığını gördüğümüz yere doğru gittik. Evet belki müze kapalıydı ama onun kadar şahane bir yer açıktı; President Wilson Market!!!!


President Wilson Market

Seyahat ederken çok zevk alarak yaptığım bir şey var o da lokal insanların daha çok bulunduğu yerlerde onları izlemek. Nasıl yaşadıklarını, nasıl alışveriş yaptıklarını, acele edip etmediklerini, elmayı benim gibi seçerek alıp almadığını merak ederim. Hemen attık kendimizi pazara. Tezgahlar çeşit çeşit deniz mahsülleri, ekmekler ve peynirlerle dolu…Biraz ilerliyorum birbirinden güzel erengüller, güller, sümbüller, bitkiler…Biraz daha yürüyorum ve kasa kasa çilekler, meyveler! Tanrım resmen cennetteydim.

Her tezgahı büyük bi titizlikle izleyerek gezdik pazarı. Peynir alışverişimizi de bu pazardan yaptık.  Tezgah başında ürünlerini satan hanımların ve beylerin nazikliği, başlarına geçirdikleri kepleri, tertemiz önlükleri…

Bir kasa çilek alıp Paris Moda Müzesi’nin bahçesine gidiyoruz. Ben büyük bir iştahla çilekleri mideme yuvarlarken dikkatimi yan bankta oturan baba ve küçük kızı çekiyor. Kıza bakıp gülümsüyorum o da gülümsüyor. Minicik, 2-3 yaşlarında, bembeyaz ve sarışın, tatlı mı tatlı… Çilek uzatınca bana doğru gelmeye başladı ama bir yandan da tedirginim çünkü çocuk sevme konusunda biraz muhafazakar olabiliyorlar ama baktım baba da gülümsüyor aldığım cesaretle çilek yedirmeye başladım küçük kıza. Ben ismini öğrenmek için babasına dönmüşken o da ne minik kız koca çileği bi kerede ağzına koydu! Ödüm koptu bir şey oldu diye ama gerçekten ödüm koptu! Zaten videoyu izlerseniz yüzümün ifadesinden öd kopmasının nasıl bir şey olduğunu görebilirsiniz :) Ben küçük Eugeni’ye zarar vermeden parktan uzaklaşmaya karar verdik.

President Wilson open market adres: Avenue Du President, 75116, Paris

Eğer seyahatiniz Pazar gününe denk gelmiyorsa ve siz de Fransızların pek keyifli pazarlarını görmek istiyorsanız bir alternatif daha var. Saxe Breteuil, çiftçi amcaların ev yapımı peynirlerinden ve lezzetli meyvalarından satın alabilirsiniz. Perşembe günleri sabah 7 ile öğleden sonra saat 2.30’a kadar açık. Adresi ise Avenue de saxe, Eiffel Tower’ın yakınlarında!

Rue Montorgueil

Avrupa şehirlerinde klasiktir Pazar günleri sokaklar bomboş, dükkanlar kapalıdır! Şehir adeta çıplaktır. Paris de aynen böyleydi. Sokaklarda hiç kimse yoktu! Elimizde harita, pembe ile işaretlenmiş araç girmeyen sadece yayaya açık caddeleri bulup gidiyoruz ama bomboş sokaklar…Sonra Rue Montorgueil’e giriyoruz ve resmen tüm Parislilerin bu sokakta toplandığını görüyoruz. Sabah kahvelerini içip gazete okuyan beyler, deniz mahsülleri satan bi sokak satıcısından alışveriş yapan hanımlar, akordeon çalan amcalar, keman çalan sokak sanatçıları, ışıl ışıl parlayan güneş resmen herkes buradaymış! Oturuyoruz hemen bi kafeye, sütlü çayımızı içip yoldan geçenleri izliyoruz ve günümüzün geri kalanını planlıyoruz. Geçen 2 günü konuşuyoruz, gülüyoruz, mutluyuz…

İyi ki bu sokağı bulmuşuz! Bazen her şey internette yazmıyor ama böyle tesadüfler de keyifli oluyor. Eğer siz de bir Pazar günü Paris’te nerede bu insanlar diye düşünürseniz yolunuzu Rue Montorgueil’e düşürün, hatta eğer buz pateni kaymasını biliyorsanız bu caddenin yakınındaki açık hava buz pistinde paten de kayabilirsiniz. Ben kayamıyorum ama sanırım to do list’ime buz pateni kaymayı da ekleyeceğim zira birçok yerde karşıma çıkan buz pateni pistinin masalsı hali kendine hayran bırakıyor!


Vintage Dükkanlar

Beni tanıyanlar bilir-tanımayanlar ise blog sayesinde tanıyacaklar :)- eskiye müthiş bi ilgim var. Eski eşyalara, eski filmlere, eski dergilere ama en çok eski, kullanılmış, yaşanmışlığı olan kıyafetlere. Nerede bir ikinci el mağaza görsem içeriye mutlaka girer, kumaşlara dokunur ve hikayesini hayal etmeye çalışırım elimde tuttuğum ayakkabının… Bir keresinde Litvanya’da bi’ ikinci el mağazadan beyaz deri bi çanta almıştım, mesela bence o bi gelin çantasıydı ya da ne bileyim bir ayna ise önünde durup kendime baktığım, düşünürüm kim bilir hangi güzel kadın baktı bu aynadan kendine diye… Ve Paris ikinci elin cennetiydi, daha gitmeden vintage pazar araştırmamı yapmıştım. Böyle yerler biraz küf koktuğundan ve Cemal küf kokusundan hoşlanmadığından o genelde benim gibi kıyafetlerin içinde değil de daha dışarıya doğru bekler beni :)

Elimde vintage pazarların adreslerinin yazdığı kağıtla güneşli Paris sokaklarının tadını çıkarıyorduk. Paris seyahatimin üzerinden tam 2 yıl geçti dolayısıyla mağazaların ismini maalesef hiç hatırlamıyorum ama vintage severler için bi araştırma yaptım, adresleri ile birlikte birkaç yer önereceğim ama zaten ikinci el seviyorsanız Paris’teki tüm ikinci el dükkanlara bayılacaksınız!

Omaya Vintage

80’lerin yüksek topuklu ayakkabılarını 5 euroya almak istiyorsan doğru yerdesin! Burası iki erkek kardeş tarafından açılıyor ve parçalar genel olarak 70-80’lere ait. Military ceketler, yün kazaklar, uzun paltolar için yolunu Omaya Vintage’a düşür.

Pazartesi-Cumartesi günleri saat 10 ile 19:30 arasında açık!

29 rue Jean-PierreTimbaud 11e, Paris

Free “P” Star

Pırıltılı, payetli elbiseler için istikamet Free “P” Star! Fiyatlar 10-60 euro arasında değişiyor. Ve dikkat! Eğer gerçekten çok sabırlıysanız buraya gidin zira güzel ve ucuz parçaları bulmak biraz zaman alabilir! 2 tane farklı yeri var, adresler hemen aşağıda!

61 rue de la verrerie 75004, Paris, 8 rue Ste-Croix-de-la-Bretonnerie, 4e
Bric-à-brac Emmaüs

Sadece ikinci el giysiler değil ikinci el kitapların 1 euroya satıldığı bir dükkan burası! İçinde kendinizi birinin apartmanında gibi hissedeceğiniz bu dükkanda her şey çok ucuz!

Çarşamba günleri 15:30-19:00 arası, Perşembe ve Cuma günleri 15:00-19:00 arası, cumartesi ise 12:00 ile 19:00 arası gidebilisiniz.

104 rue d’Aubervilliers 19e, Paris

GoldyMama

İkinci el severim ama temizlenmiş olsun, ütülenmiş olsun diyorsanız sizi GoldyMama’ya alalım! Burada 50’lerin eteklerini, 40’ların takım elbiselerini, 70’lerin vatkalı toplarını bulabilirsiniz. Fiyatlar diğer yerlerden bir tık daha yüksek, e olsun o kadar!

14 rue de surmelin 20e, Paris

Salı-cumartesi arası 11-19:30 saatleri arasında açık

Ben 2 euroya krem rengi, ipek, inci düğmeli bir gömlek, 60’lardan kalma üst kısmı tamamen pullu bir elbise ve daha sonra nikah günümde kullandığım krem rengi saten çantayı Paris’teki ikinci el dükkanlardan aldım. Dükkanları dolaşırken çuvallarla ürün satın alan diğer Türklerle de karşılaştık. Kilosunu 5 euroya aldığı ürünleri kim bilir İstanbul’da ne kadara satacaktı…

Ben ikinci el dükkanlarda kendimi kaybederken uçuş saatimiz yaklaştı. Her zamanki gibi en atraksiyonlu şekilde otele dönüp bavullarımızı alıyor ve trenle havaalanına gidiyoruz. Eğer Charles De Gaulle gibi büyük havaalanlarından uçmuyorsanız mutlaka uıçuşun gerçekleşeceği terminali öğrenin biz metroda Pegasus nereden kalkıyor acaba diye hem bulmaya çalışıp hem aman durak kaçırmayalım derken baya zorlanmıştık. Neyse ki bi Fransız yardım etmişti ve Pegasus’un kalktığı terminali böylelikle öğrenmiştik.

Paris’e gitmeden önce hayallerimin şehri olduğunu bilmiyordum. Paris bize ilham oldu, hayallerimizi gerçekleştirdi, bizi birbirimize daha sıkı bağladı!

Hayallerinizi gerçekleştireceğiniz şehirler bulun belki de hayaliniz orda gerçekleşmeyi bekliyordur…

Dünya benim evim’i facebooktan ve instagramdan takip edebilirsiniz :)

ikinci elopen marketparisPresident Wilson MarketRue Montorgueilvintage pazar
Comments (3)
Add Comment
  • cagla

    umarım bir gün en az bunun kadar tatlı bi kızın olur :) yazıyı okudum,içimden ilk gecen buydu söylemeden edemedim :)sevgiler

    • dunyaben

      Yaaaaa :) Umarım :)))

  • Ayfer Yıldız

    Öznurcum,
    3 tane Paris yazını okudum sıra ile. müthiş heyecanlı evlenme teklifiniz beni kocaman gülümsetti. :) Ve evet, kim olsa orada o teklifi beklerdi.
    Senelerdir ertelediğim Paris için hazırlık yaparken yolum buraya düştü. yukarı okuduğum yorum “umarım bir gün en az bunun kadar tatlı bi kızın olur :) yazıyı okudum,içimden ilk gecen buydu söylemeden edemedim :)sevgiler” diyor senin de mucizen Dünya bebekmiş. Hayat nelere gebe değil mi?
    Sevgiler.