Bazı şehirler üzerinizde bitmek bilmeyen bir etki bırakır. Tıpkı Cape Town’un benim üzerimde bıraktığı etki gibi. Israrla dünyanın en güzel şehri bence Cape Town dememin sebeplerinden biri bu şehrin büyüleyici doğası. O yüzden bu yazımda size Cape Town’daki büyüleyici tırmanış rotalarını anlatacağım.
Değişen seyahat şeklimiz
Bir gün bloğumda tırmanma rotaları ile ilgili bir yazı yazacağımı düşünmezdim çünkü eskiden seyahat ederken tırmanma, uzun yürüyüş, koşu gibi şeyler ilgi alanlarımıza girmiyordu. Fakat ne zaman hayat rutinimize spor yapmak girdi işte o zaman bu tip maceralar ilgimizi çekmeye başladı ve bu başlangıcı da Cape Town’da yaptık. Uzaktan bakarken bile içimizi coşku ve hayranlıkla dolduran doğa harikalarının içine girdikçe kendimizi daha iyi hissettik. Tırmanırken her ne kadar zorlansak da zirveye her vardığımızda kendimizi “bunu da başardım” enerjisi ile baş başa bulduk. Bu hissi yaşayan zaten beni çok iyi anlıyordur ama daha önce herhangi bir dağa, vadiye, tepeye tırmanmamış biriyseniz bu hissi kesinlikle kendinize yaşatmalısınız.
Bir yanda Masa Dağı, diğer yanda Atlas Okyanusu
Afrika kıtasının en güneyinde bi şehir… Şehrin bir yanında Nelson Mandela’nın “umut ışığı” olarak tanımladığı Masa Dağı, uzaktan baktığımda içimi coşku ile dolduran Devil’s Peak, gün batımlarının en güzel yeri Lion’s Head ve eskiden çiftçilere geminin limana yaklaştığını top atışı ile haber veren Signal Hill, diğer yanında ise Table Bay ve Atlas Okyanusu var. İşte Cape Town şehir merkezi tüm bu doğa harikalarının içinde öylece, tüm güzelliği ile ona gelen insanlara harika deneyimler yaşatıyor. Büyüleyici Masa Dağı ile ilk kez havaalanından çıkıp şehir merkezine doğru gidince tanışmıştım fakat bu dağ o kadar devasa ki birbirinden güzel plaj, koy ve vadilerle birlikte Ümit Burnu’na kadar uzanıyor.
Masa Dağı, Lions Head, Skeleton Gorge, Signal Hill
Ben Cape Town’da 2 kere Masa Dağı’na, 3 kere Lions Head’e, 1 kere Skeleton Gorge’a ve 1 kere Signal Hill’e tırmandım ve bu rotalardan, zorluk derecelerinden, yanınıza mutlaka almanız gerekenlerden vs bahsedeceğim fakat Cape Town sadece bu rotalardan ibaret değil. Şehirde sayısız tırmanma ve yürüyüş rotası var. Dilerseniz yabancı kaynaklardan bu rotaları da okuyabilirsiniz. Sadece şunu unutmayın Cape Town’da herkese uygun bi tırmanış rotası var ve bir de şunu da unutmayın ki içinizde sizi bile şaşırtacak bir güç var ve o güç size yapamayacağınızı düşündüğünüz şeyleri bile yapma enerjisi veriyor. Kendi yaşadığım örneklerle ne demek istediğimi anlatacağım. Hadi önce kolay bi rotadan başlayalım!
- Signal Hill
Günümüzde özellikle gün batımını izlemek isteyenlerin gittiği Signal Hill’in zirvesinde iki adet top bulunuyor ve 1902 yılında İngilizler tarafından tamamen başka bir sebeple başlayan top atma geleneği resmi tatiller ve Pazar günleri dışında her gün saat 11.30’da hala devam ediyor.
Bu top 17. ve 18. yüzyıllarda gemiler limana yaklaşırken çevre kasabalarda yaşayan çiftçilere geminin yaklaştığını haber vermek için atılırmış ki çiftçiler mahsullerini satmak için limana gelsinler. Bu hikâyesinden dolayı adı Signal Hill.
Geçen seneki Cape Town seyahatimizde Signal Hill’e gitmediğimiz için bu yıl güneşi bu tepeden uğurlamadan geri dönmek istemedik. Deniz seviyesinden 350 metre yüksekte olan Signal Hill’e gitmek aşırı kolay çünkü zaten otoparkın bulunduğu kısım güneşin batışını izleyebileceğiniz noktalardan biri.
Arabayı park ettiğimiz yerden bi etrafa bakalım deyip 5 dakika Lion’s Head yönüne doğru yürüdüğümüzde bizi karşılayan manzaranın büyüsüne çoktan kapılmıştım. Sol tarafımızda Masa Dağı, tam karşımızda Lion’s Head ve sağ tarafımızda Atlas Okyanusu vardı. Doğa bizi her taraftan sarıp sarmalıyordu. Güneş, gökyüzünü turuncuya boyamaya başlamıştı o yüzden burada kalmaya karar verdik. Cape Town’da 9. günümüzdü ve kalbimizi ufaktan “dönüş zamanı yaklaştı galiba” sızısı sarmıştı fakat o sızıyı görmezden gelmek yerine bu gerçeği içimde bi kenara koyup, o anın tadını çıkarmaya yönlendiriyordum kendimi.
Masa Dağı’nın üzeri o meşhur “masa örtüsü” ile kaplıydı. Cape Town’lular Masa Dağı’nın üzerinde oluşup aşağı doğru süzülen bulut hareketini böyle adlandırıyor. Bir yanda bulutlar baş döndürücü hızda hareket ederken diğer yanda güneş yavaş yavaş gözden kayboluyordu. Evren o kadar güçlü ve o kadar dengeli ki bir kez daha sanki güneşin batışını hayatımda ilk kez izliyormuşum gibi şaşkındım. Güneş bir çizgi halinde bulutların arasında kaybolduktan sonra kalıp gökyüzünün nasıl renk değiştirdiğini izledik. Sonra çok ilginç bir şey oldu. Battığını sandığımız güneş bulutların altından “İşte buradayım, bir yere gitmedim. Bu da size günün hediyesi olsun” der gibi yeniden çıktı. O kadar o kadar güzeldi ki. Sahi doğa sadece beni mi böyle delicesine etkiliyor?
Sonra bir kez daha battı güneş. Böylelikle hayatımda ilk kez aynı gün iki kere güneşi batırmış oldum :) Güneş battıktan sonra önce gökyüzü turuncu ve eflatun renklerine büründü sonra Masa Dağı’nın etekleri ışıl ışıl parlamaya başladı ve Cape Town’da bir gün daha böyle bitti.
Signal Hill’e nasıl giderim?
Buitengracht yolunu takip ederek Masa Dağı’na doğru gidin. Bu caddenin sonu Kloof Nek caddesine bağlanıyor. Kloof Nek ve Tafelberg caddesinin köşesinden Signal Hill yoluna doğru sağa dönün. Bi 100-200 metre ilerledikten sonra Lion’s Head’e tırmanmaya hazırlanan kişiler göreceksiniz. Onlara el sallayın, gülümseyin ve tepenin sonuna doğru devam edin :) Signal Hill’de birçok manzara noktası var. Aracınızı park ettikten sonra istediğiniz yerden manzarayı izleyebilirsiniz.
Bilsen iyi olur:
- Cape Town’un rüzgârı çok meşhurdur ve tepeler genellikle rüzgârlı oluyor. O yüzden üzerinize giymek için yanınızda bir şeyler olsa iyi olur.
- Otopark ücretsiz.
- Eğer çocukla ve evcil hayvanınızla seyahat ediyorsanız bu tırmanış rotası sizin için çok uygun.
- Signal Hill’e günün istediğiniz vakti gidebilirsiniz fakat özellikle güneşin batışını izlemeye gitmenizi tavsiye ederim.
- Signal Hill’e çıkmadan markete gidip atıştırmalık ve içecek almayı unutmayın!
- Lion’s Head
Ona uzaktan baktığımda o kadar yüksek ve o kadar ulaşılamaz duruyordu ki tırmanmayı çok istesem de sanki yapamayacakmışım gibi hissediyordum.
Lion’s Head hem turistler hem de Cape Town’lular için akşam güneşi batırmak için dünyanın en güzel zirvelerinden biri. Üstelik bunu sadece ben söylemiyorum. National Geographic bile Dünyanın En İyi Tırmanış Rotaları Listesi’nde Lion’s Head’e yer vermiş! :) Fakat her ne kadar güneşi uğurlamak için mükemmel bir rota olsa da Cape Town’da asıl dolunay zamanı Lion’s Head’e tırmanmak bir gelenek.
Lion’s Head’e ve hayatımda bir dağa ilk kez geçen sene hem güneşin batışını izlemek hem de dolunayı izlemek için tırmandım. İlk 20-25 dakika kolay gibi başlasa da ellerimi ve ayaklarımı aynı anda kullanmak zorunda kaldığım anlarla karşılaşınca ve yolun daha yarısında bile olmadığımı öğrenince gerildim ve içimden “yapamayacağım galiba” diye düşündüm. Fakat sonra işte içimdeki o güce kulak verdim. Ben içimden “yapabilirsin” diye tekrarladıkça ve kendimi zirvede hayal ettikçe gerginliğimin yerini heyecan ve merak duygusu aldı. Ben o akşam Lion’s Head’e tırmandım. Zirveye vardığımda artık güneş batmış hava kararmıştı. Cape Town ışıklar içinde de bi harikaydı. Zirvede bizden başka kimse yoktu. Oturup, dolunayı bekledik. Sonra dolunay çıktı ve ışığını izledik. Hayatımda ilk kez ay ışığını izlemek için bi dağa tırmanmıştım. Bir yandan çılgınlar gibi mutluydum diğer yandan gecenin karanlığında bu dağın başından aşağı nasıl ineceğimi düşünüyordum. İnişe geçtiğimizde bastığım her kaya parçasından kayacağımı ve düşeceğimi hatta öleceğimi falan düşünüyordum. Sonra da neyse en azından dünyanın en muhteşem şehrinde ölecek olmak çok da kötü bir şey değil diye düşünüyordum :) Neyse ölmedim, ölmediğim gibi bu yıl gittim ve 4 gün içinde 2 kere Lion’s Head’e tekrar tırmandım!
Lion’s Head’e nasıl tırmanabilirim?
Masa Dağı’nın bi parçası olan Lion’s Head’in deniz seviyesinden yüksekliği 669 metre, kilometre olarak ise 5K. Bu parkurda ilk 15 dakika toprak ve çok dik olmayan bir yokuşu tırmanmanız gerekiyor. Topraklı yol bittikten sonra alçak basamaklı bir yol başlıyor. Bu yolda yürümek toprak yokuşa göre çok daha kolay. Bu yol da yine 15 dakika kadar sürüyor. Fakat ilk 30 dakikadan sonra basamakların boyu büyümeye başlıyor dolayısıyla ellerinizi de kullanmanız gerekecek. Çok zor değil ama çok kolay da değil, dikkatli bir şekilde tırmanmaya devam edin. Sonra sizi bi ayrım karşılıyor. Burada 2 yol var. Biri zincirleri kullanarak tırmanmak ve neredeyse 30 dakikalık yolu kısaltmak, diğeri ise yine dik kaya parçalarından elleri ve ayakları kullanarak çıkmak.
Ben ilk kez tırmandığımda uzun yolu seçmiştim zira düz duvarı ve zincirleri görmek bile beni germişti. Fakat inerken daha kısa sürmesinden ve biraz da Partick’e güvenmemden ötürü zincirli yolu kullanmıştık. Üstelik o zifiri karanlıkta! O an çok korkmuştum ama bir yandan da o adrenalinden hoşlanmıştım :) Son 2 tırmanışımızda ise uzun yolu hiç kullanmadık. Hatta bu tırmanışın en sevdiğim kısımlarından biri bu zincirli duvar oldu artık :)
Peki, siz ne yapacaksınız? Bence korkmayın ve zincirli yolu kullanın sadece dikkatli olun ve zirveye odaklanın. O duvarı zincirlerle tırmanmak 5 dakika bile sürmüyor. Tabii ki tırmanışın en adrenalin dolu kısmı bu zincirli yol ve bence bu hissi deneyimlemelisiniz! Zaten orada size destek olacak o kadar çok insan var ki.
Eğer bana güvenip zincirli yolu seçtiyseniz harika! Buradan sonra yine dik kayalıklardan yaklaşık 15 dakika daha tırmanmanız gerekiyor. 3 tane ağacın olduğu yer var. Bu ağaçları Cape Town’a gelen ilk Avrupalılar dikmiş. Bu ağaçlara vardığınızda bilin ki zirveye çok az yolunuz kaldı. Yaklaşık 1 saatlik bir tırmanışın ardından zirveye varıyorsunuz.
Eğer zincirli yolu değil de konfor alanınızdan çıkmamayı tercih ederseniz yine çok kolay bir tırmanış olmayacak. Bu sefer 30 dakika kadar daha yol uzamış olacak ve yaklaşık 1,5 saat sonra zirveye varmış olacaksınız.
İniş, tırmanışa göre daha hızlı oluyor. İnerken genellikle ellerinizden ve poponuzdan yardım alacaksınız :) Bazı yerlerde popoyu sürükleyerek inmeniz gerekecek. O yüzden çok sevdiğiniz spor kıyafetleriniz ile çıkmayın isterseniz :)
Önemli Not: Biz düzenli olarak spor yapıyoruz ve yukarıda yazdığım tırmanış süreleri bizim kondisyonumuza göre. Biz bu tırmanışı 50-60 dakika arasında gerçekleştirdik fakat eğer düzenli spor yapmıyorsanız bu tırmanış 1,5-2 saat arası iniş ise 1-1,5 saat arası sürebilir.
Lion’s Head’e tırmanırken yanınızda bulundurmanız gereken şeyler:
- Tırmanış için uygun kıyafet ve ayakkabı giydiğinizden emin olun :) Spor ayakkabısız asla çıkmayın.
- Bol bol su! En çok suya ihtiyaç duyacaksınız. Bu yüzden tırmanmadan önce sırt çantanıza mutlaka en az 1 litre su koyun. Biliyorum, ekstra ağırlık ama susuz tırmanmayın.
- Şampanya! Lion’s Head’e tırmanmak çok kolay bir şey değil. Zirvede bunu bir kadeh şampanya ile kutlamalısınız :) Ağırlık yapmaması adına bi minik şişe şampanya yeterli olur. Marketten alabilirsiniz, 5 lira.
- Kafa lambası! Eğer Lion’s Head’e güneşin batışını ya da dolunayı izlemek için çıkacaksanız yanınızda mutlaka kafa lambası bulundurmak zorundasınız. Bu seyahate çıkmadan önce Decatlon’a gidip kafa lambanızı satın alın.
- Akşam yemeği için sandviç. Yine eğer güneşin batışını izlemek için tırmanacaksanız yanınıza akşam yemeğinizi de alıp bi akşam yemeğinizi dünyanın en güzel manzarasına karşı yiyin.
Lion’s Head tırmanışı ile ilgili bilmeniz gereken şeyler:
- Lion’s Head rotası Cape Town’daki en popüler tırmanış rotası dolayısıyla özellikle güneşin batışını izlemek için tırmanacaksanız arabanızı park edecek yer bulmanız kolay olsun diye biraz erken gelin. Otopark ücretsiz fakat eğer üzerinde yeşil reflektör yelekli siyah birilerini görürseniz vereceğiniz 10 rant yani 2,5 lira onları çok mutlu edecek ama vermezseniz de size gelip hiçbir şey demezler.
- Bu rota çok kolay da değil çok zor da. Eğer çok ciddi bir sağlık sorununuz yok ise mutlaka tırmanın. İnanın uzakta göründüğünden daha başka içinde olmak. Biz geçen sene tırmanırken Patrick’in Lisa isimli 50’li yaşlarında bir arkadaşı da bizimle tırmanmıştı. Kadının bi trafik kazasında dizi parçalanmış ve kalıcı bi hasar da bırakmış fakat bir adımını diğer bacağından çok daha zor atmasına rağmen Lisa bunun üzerine gitmeyi tercih ettiğini söylediğinde inanılmaz etkilenmiştim. Ne demek istediğimi anladınız bence. Gerçekten çok ciddi bir sorununuz yoksa Lion’s Head’e tırmanabilirsiniz.
- Lion’s Head’e çocuğunuzla da tırmanabilirsiniz. Yalnız şunu bilmenizde fayda var eğer çocuğunuz yürüyemeyecek kadar küçükse sırtınızda veya kucağınızda taşıyarak tırmanabilirsiniz. Yukarıda da bahsettiğim gibi ellerinizi kullanacağınız anlar olacak o yüzden bebeğinizin çok sıkı bir şekilde size sarılı olduğundan emin olun. Eğer 6-7 yaşlarındaysa eminim size göre daha kolay bir şekilde tırmanacaktır. Tabii böyle bir durumda hem kendiniz hem de çocuğunuz için dikkatli olmanız gerekiyor. Bu tırmanışı bebeği, çocuğu, köpeği ile yapan birçok insan var. Onlar yapıyorsa siz neden yapamayasınız?
- Eğer çocuğunuzla tırmanacaksanız zincirli duvar çocuklar için kesinlikle uygun değil o yüzden uzun yolu tercih edin ve ona bu deneyimi küçük yaşında yaşatın.
Lion’s Head’e tırmanırken size daha önce hiç alışık olmadığınız bitki örtüsü, olağanüstü Atlas Okyanusu ve Masa Dağı manzarası eşlik ediyor. Durup, durup her arkama bakışımda doğa beni bir kez daha büyülüyordu. Bu tırmanışı yaparsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Eğer hayatınızın en unutulmaz güneşi batırma deneyimini yaşamak istiyorsanız Lion’s Head’e tırmanmalısınız.
Kendime Not: Kendimle gurur duyuyorum çünkü geçen sene titreye titreye indiğim zincirli yolu bu yıl kendi isteğimle hem de karanlıkta kullandım ve geçen sene 1,5 saatten daha uzun sürede tırmandığım yere bu yıl 1 saatte tırmandım. İçimdeki o gücün varlığı ile tanıştığımdan beri yapamayacağın hiçbir şey yok Öznur diyorum kendime. Elbette yapamadığım birçok şey var ama bir gün yapabileceğime dair inancım da var.
Lion’s Head’e bir kere tırmandıktan sonra içinizde oraya yeniden tırmanma gibi bir his oluşabilir. Bize de öyle oldu ve ikinci tırmanışımızda 2017 yılının wish list’ini Lion’s Head’in enfes manzarasına bakarak yaptık. Siz de bu şekilde asla unutamayacağınız bir şey yaparak anılarınıza yenisini ekleyebilirsiniz :)
Cape Town Hiking Rotaları Vol.2: Skeleton Gorge & Masa Dağı yazım için tıklayınız.
Dünya benim evim’i facebooktan ve instagramdan takip edebilirsiniz :)
Geçen seneki Lion’s Head tırmanışı yazımı okumak için tıklayınız.
Neden Güney Afrika yazımı okumak için tıklayınız.