Bir önceki iş yerimden ayrılırken 1 yılı 1 koliye sığdırıp eve getirmiştim. Nedense o kutuyu hiç tekrar açmak gelmedi aklıma. Fakat Cumartesi günü giriştiğim hummalı temizlik sırasında o kutuyu da açıp boşaltayım istedim. Hatıra biriktirmeyi sevdiğimden yöneticilerimin ve iş arkadaşlarımın minik minik post-it lere yazıp masama iliştirdiği notları da saklamışım, aylık olarak yollanan pazarlama dergilerini de getirmişim kendimle, yazılıp yazılıp bitirilemeden yenisine geçtiğim defterleri de…
Defterlerden başladım boşaltmaya. Bir defteri açmamla içinden çıkan not beni çok duygulandırdı. Cemal ile yaptığımız ilk seyahatin tüm programını yazmışım. Pasaport parası, vize parası, konaklama parası, hangi şehirler, kimler gelecek, hediyelikler diye uzayıp gidiyor. Sonra tam da o planı yaptığımız günü hatırladım. Yıl 2011, birlikteliğimizin henüz 1. Yılında ya varız ya yokuz, ilk seyahatimiz, İspanya…
Bazen arkadaşlarımdan bazen hiç tanımadığım ama bloğumu takip eden kişilerden bazen de iş arkadaşlarımdan bloğumla ilgili çok güzel şeyler duyuyorum. Birçok insan, birlikte durmak bilmeden seyahat edebildiğim bir sevgiliye sahip olduğum için çok şanslı olduğumu söylüyor. Buna kesinlikle katılıyorum. Fakat bu şans hiçbir şey yapmadan, gökten kucağıma düşmedi. Seçimlerim beni harika bir sevgiliyle tanıştırdı. Peki, her şey bu kadar tozpembe mi? Hiç mi kavga etmiyoruz? İşte bu yazı bu işin perde arkasını gözler önüne seriyor :)
Seyahatlerimizde aramızda geçen 10 tartışma sebebi
1 Aşkım bilet buldum!
Bir kere herkes şunu biliyor ki ben bilet bakmadan duramıyorum. O yüzden her gün mutlaka nerelere gidebilirim diye bir bilet araştırması yapıyorum ve o uygun bileti bulduğum anda Cemal’i arayıp “Aşkım, müsait misin? Bir şey söyleyeceğim de” diyorum, “nereye bilet buldun” diye cevap veriyor. Çünkü ses tonumdan aslında neden onu aradığımı artık biliyor. Bulduğum biletin ya bir önceki seyahat tarihimize ya da bir sonraki seyahat tarihimize yakın olduğunu söyleyince “ben o kadar ucuz bilet bulmuşum senin söylediğin şeye bak şimdi” diyorum ve tartışmaya start veriyorum :) Neyse ki birlikteliğimizin 6. Yılına girerken en az tartışmayı bu başlıkta yapıyoruz. Hatta aşağıdaki yazışmadan da anlayacağınız üzere bu konuda baya yol kat ettim.
2 Gideceğimiz yeri araştırdın mı?
Bileti aldık, kalacağımız yeri ayarladık, seyahat tarihine artık çok az zaman kalmış peki gideceğimiz yeri araştırdın mı? Gideceğimiz yeri araştırma işini ilk zamanlar hep ben yapıyordum. Fakat her ay bir yere gittiğimizi düşünürsek günlük rutinden ötürü “yaparım, yaparım” deyip önceliğime almayınca birkaç kere patladık ve bu işi birlikte yapmamız gerektiğine karar verdik. Seyahate çıkmadan 1-2 gün önce “gideceğimiz yeri araştırdın mı?” diye bir yokluyorum. O da ne! Daha hiçbir şeye bakmamış olunca bizi alıyor yine bir tartışma.
3 Evden kaçta çıkacağız?
Seyahat günü geldi çattı. Her şey hazır ve artık evden çıkmamız gerekiyor. Ben bu konuda aşırı rahatım. Havayolu kurallarına göre yurtdışı uçuşlarda 2 saat önceden hazır olmanızı söylüyor. Cemal de buna katılıyor ve her seferinde beni erkenden evden çıkarmak konusunda üstün bir çaba harcıyor. Evden kaçta çıkacağız sorunsalı ile tartışmamıza bir yenisi daha ekleniyor :)
4 Park yeri sorunsalı
Öncelikle daha ucuz havayollarının Sabiha Gökçen’den uçması, sonrasında ise evimiz Sabiha Gökçen Havalimanına daha yakın olduğu için genellikle Sabiha Gökçen Havalimanından uçuyoruz ve İstanbul’un ana problemlerinden biri park yeri bulma sorunsalı ile istisnasız karşılaşıyoruz. Bazen koskoca otoparkta yer olmuyor sırada bekliyoruz, bazen içeri giriyoruz ama dön dön park yeri bulamıyoruz. İşte bu anlarda sabırsız Öznur dayanamıyor ve sanki park yeri bulamamak Cemal’in problemiymiş gibi söylenmeye başlıyor :)
5 Pasaport nerede?
İşimde ne kadar dikkatliysem sosyal yaşantımda o kadar dalgınım. Birçok kere pasaportu, kimliği X-Ray’de unuttuğum için Cemal artık pasaportu bana vermiyor. Ben her seferinde eyvah pasaportumu almadım gerginliği ile tartışma çıkarıyorum.
6 Ne tarafa döneceğiz? Sokağın adı neydi?
Geçen gün bir arkadaşım yazmış; “yurtdışına gitmek istiyorum ama kaybolmaktan korkuyorum”. Korkma, biz de kayboluyoruz dedim ki aç olmadığımız sürece kaybolmak çok da keyifli oluyor. Biz en en en çok işte bu yüzden tartışıyoruz. Bir kere itiraf etmeliyim ki ben harita kullanmasını bilmiyorum. Yön duygum hiç yok. Cemal şimdi sağa döneceğiz der, ben sola dönerim. Yürürken bir mağazaya gireriz, çıktığımızda dahi yönümü bulamam ve hep ters yöne giderim. Bir kere sevgilime bu konuda çok şey borçluyum. O olmasa ben o kadar araştırıp bulduğum yerlere bu kadar kolay gidemezdim. Ama… Bazen o da yönünü bulmak için harita üzerinde zaman geçirebiliyor. Sağdan devam edeceğiz deyip karnımız çok açken ve zaten 10km yol yürümüşken daha uzun bir yola sokabiliyor. İşte o zaman tam bir cadıya dönüşüyorum. Değil mi sevgilim?
7 Nerede yemek yiyeceğiz?
Nerede yemek yiyeceğimize önceden karar versek de bazen o yerden daha uzağa gitmiş ve çok aç olabiliyoruz. Böyle durumlarda hem lezzetli hem de güzel bir yerde yemek yemek istediğimizden başlıyoruz “şimdi nerede yemek yiyeceğiz” diye. O sırada artık hangi hormon salgılanıyorsa birden kendimizi tartışırken buluyoruz.
8 Çok yoruldum
Şehirleri genellikle yürüyerek geziyoruz bu yüzden bir günde en az 15 kilometre yürüyoruz. Bazen kar yağıyor; donuyoruz, bazen yağmur yağıyor; ıslanıyoruz, bazen çok sıcak oluyor; pişiyoruz ama biz yürümekten hiç vazgeçmiyoruz. Tabi bu kadar çok yürüyünce bir yerden sonra bel ağrısı ve dizlerde his kaybı yaşıyoruz. Bu tip durumlarda da yine birbirimize sarıyoruz :)
9 Telefonum nerede?
Bu gözlüğü kafasının üzerinde olup eyvah gözlüğüm nerede demek gibi bende. Mesela telefon cebimde ama ben birden kalbim ağzımda eyvah telefonum yok diye bağırıyorum. Çantaya bakıyorum yok, en son oturduğumuz yere bakıyoruz yok. Gitti diyorum çalındı. Sonra bir bakıyoruz cebimden çıkıyor. Peki, cebime ilk baktığımda neden bulamıyorum? Çünkü cebimde o kadar çok şey oluyor ki telefonu hissedemiyorum. Bir de bunun alışverişte kendimi kaybedip elime daha fazla kıyafet alamayınca telefonu bir tezgâha koyup alışverişe devam etme ve telefon aklıma gelince de ufak çaplı bir kriz geçirme versiyonu da var ki onu yol hikâyesi kısmında ayrıca anlatırım :)
10 X-Ray’de unutulanlar
Yukarıda da bahsettiğim gibi sürekli bir şeyleri unuttuğumdan ki bir kere Cemal’in pasaportunu X-Ray’de unutup kapıya gelmiştik. Cemal pasaportunu isteyince ona verdiğimi söylesem de aslında pasaportu X-Ray’de unutmuştum. Neyse ki X-Ray’de bir şey unutan tek ben değilim. En son Cape Town seyahatimizden dönerken Cemal bana yeni yıl hediyesi olarak aldığı kocaman dünya haritasını X-Ray’de unuttu. Pasaport sırasındayken bir kız hatırlattı ve koş koş haritayı bulduk. Haritayı bulduğumuz halde tartıştık ya bir de kaybolsaydı?
Şimdi soruyorum size hala çok şanslı olduğumu düşünüyor musunuz? Ben cevap vereyim; dünyanın en anlayışlı, en uyumlu, en çözüm odaklı sevgilisini ben kaptığımdan evet çok şanslıyım :)
Çift olarak geziyorsanız eğer sizlerin de hikâyelerini dinlemek isterim :)
Dünya benim evimden sevgiler
Dünya benim evim’i facebooktan, instagramdan ve twitterdan takip edebilirsiniz.
Okurken kendimi gördüm ? bizde tüm araştırmalar biletler bende. Gittiğimiz yerde bana ve çoçuklara sahip olma eşimde ?
Hahahaha harikasınız Pınar :) Şuan için eşim bana sahip çıksa da aramıza küçük gezgin katıldığında eminim ona sahip çıkmak da yine eşimin görevi olacak :) Çok sevgiler
hahahahah harikaydı! kendimi gördüm hikayenizde… her şey babamın bedduası ile başladı… “inşallah maddi sıkıntısı olmayan ve gezmeyi seven birisiyle evlenirsin. sürekli dışardasın seni eve sokamıyoruz” dedi sanırım dilek kapısı açıktı, 1 sene flört döneminden sonra iki senelik evliyim ve eşim sayesinde evimi otel odası gibi kullanmaya başladım. hafta içi iş, hafta sonu gezme… uzun resmi tatillerde ve Yıllık izinlerde yurtdışı turları… tabi artık iki buçuk kişiyiz birde bebeğimiz var… onun için biraz yorucu oluyor anneannesinin hışmına uğruyoruz bu sebepten dolayı.. fakat artık o ufak bedeniyle o da alıştı bizim tempomuza. Son durağımız, 24 Mart’ta Avusturya Graz da olacağız. Graz hakkında araştırma yaparken bloğunuza denk geldim. Bilgi için şimdiden teşekkür ederim. Çok sevgiler.
:)) Ne kadar güzel. Bizim de hayalimiz aynı tempo ile bebeğimiz olduğu zamanda devam etmek :) Şimdiden harika seyahatler diliyorum. Sevgiler.
Havaalanina 2 saat önce gitmek yetiyorken sevgilimin de beni en az 3 hatta ona bıraksam 4 saat önce oraya götürmeye çalışması bizde de her seferinde gerginlik yaratiyor 😂
:)))
Bende geçen gün pasaportumu bankada unutmuştum :D
:)
Biz henüz şu diyalogu aşamadık; Ben: Ucuz uçak bileti buldum. Eşim: Euro kaç para haberin var mı? Bir de İstanbul’dan Ankara’ya yerleşince dış hatlar iyice hayal oldu :( Keyifle takipteyim.
P.S. : 10bininci takipçi :D