İstanbul’a Yakın Gizli Cennet: Taraklı Mümkünlü Kasabası

Geçtiğimiz hafta Cuma akşamı, saat öğleden sonra 3-4, ofisteyim. Haftayı bitirmiş olmanın rahatlığı ile hafta sonu ne yapsak acabanın arasında gidip geliyorum derken gözlerimi kapatıyorum ve kendime hafta sonu nasıl bir yerde olmak istiyorsun sorusunu soruyorum. Her gün ortalama 3 saati yollarda geçen zavallı bir İstanbullu olarak tabiki kendimi bol yeşilli, bol oksijenli ve sessiz sakin bir yerde hayal ediyorum.

Derken google’ın 46575847. sayfasında Taraklı diye bir yer buluyorum. Her şey tam istediğim gibi…Küçük bir kasaba, bol yeşilli, küçük, İstanbul’a yakın ve Türk filmlerinden fırlamış gibi duran mimarisi. Durur muyum hemen kalacak yer buluyorum ve rezervasyon yaptırıyorum. Tüm bunlardan eşimin haberi var mı, yok! Neyse ki dünyanın en uyumlu insanı…Pazar gününe arkadaşlarınla yaptığın kahvaltı organizasyonuna hayır deme olasılığın nedir diyorum, nereye gidiyoruz diyor ve Cumartesi sabahı saat 7:30’da yollara koyuluyoruz.

Evrenden ne istersen sana onu veriyor. İstediğin şeyin küçük veya büyük olması inan hiç umurunda olmuyor. Tek bir şart arıyor; gönülden iste! Gözümü kapatıp olmak istediğim yeri hayal ettiğimde zihnimde çizdiğim resim yollarda adeta gerçeğe dönüşüyor. Radyoda Parov Stelar- The sun çalıyor sonra bi bakıyorum güneş yüzüme yüzüme vuruyor, pencereyi açıyorum soğuk hava yüzüme vuruyor ve yol boyunca uzayıp giden yemyeşil ovalar…İçimi huzur kaplıyor.

Taraklı

Taraklı, İstanbul Anadolu yakasından 2,5 saat sürüyor. Yol çok keyifli ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Kasaba çok küçük, kasabalılar ise çok sıcak ve çok güleryüzlü.

Biraz Taraklı tarihinden de bahsetmek istiyorum çünkü kasabayı aslında bu denli eşsiz yapan şey Osmanlı’dan kalma 3 katlı geleneksel tarihi evler, Arnavut kaldırımlı dar sokaklar…

Taraklı kasabası Osmanlı döneminde yapılan bir akında Hristiyanların yaşadığı Bizanslılardan alınıyor ve Osmanlı beyliğinin topraklarına katılıyor. Eski bir Osmanlı geleneği olarak fethedilen bu kasabaya bir çınar ağacı dikiliyor. Taraklı’ya gittiğinizde 7 asırlık bu çınar ağacını Yusuf Bey mahallesinde görebilirsiniz. Yanı başında eski bir çeşme var. Görüntü insana huzur veriyor.

Kasabada Mimar Sinan’ın çizimini yaptığı Yunus Paşa Camii var. Söylentiye göre Mimar Sinan buraya aslında hiç gelmemiş sadece çizimini yapmış. Taraklı’da, Osmanlı döneminden kalma bir de hamam var ama çok küçük ve maalesef çok atıl bir durumda. Zira artık kullanılmıyor ama hamamın ilk yapıldığı yıllarda hamamdan çıkan buhar, yakınındaki Yunus Paşa Camii’nin merkezi sistemle alttan ısıtılmasında kullanılmış. O dönemin şartlarında böyle şeylerin olması beni her zaman şaşırtıyor.

Taraklı sokaklarında insan kendini birkaç yüz yıl öncesinde hissediyor. 3 asırlık evlerin önünden geçerken kerpiç duvarlarına dokunup kim bilir nasıl anıların vardır senin diye içimden geçiriyorum. Evlerin yıkılması yasak çünkü tarihi eser olarak geçiyor ve Kültür Bakanlığı sadece restorasyon yapılmasına izin veriyor.

Taraklı, Mümkünlü kasabası birkaç saatte gezilebilir ama benim tavsiyem burada bir gün konaklayıp gün içinde 30 dakika uzaklıktaki Çubuklu Gölü ve Göynük’ü de görmeniz.

Taraklı’da Nerede Kalacağım?

Aslında çok fazla seçeneğin yok ama çok güzel bir seçeneğin var :) Hanımeli Konağı! Konağın sahipleri 2004 yılında tanışıyorlar Taraklı kasabasıyla ve 1907 yılında yapılmış bu konağı satın alıp aslına uygun bir şekilde restorasyonunu yaptırıyorlar. Konak 3 katlı ve toplamda 6 tane odası var. Biz, Gülten Hanım isimli odasında kaldık ve hem servisinden hem de odamızdan çok memnun kaldık. Oda, kahvaltı fiyatı iki kişi 220 lira. Taraklı kasabası için biraz pahalı gelebilir belki ama inanın değiyor. Eskiye ait her şeye hayranlık duyduğum için Hanımeli Konağı’nda kalmak kendimi inanılmaz iyi hissettirdi.

Hanımeli Konağı: Ulucami Mah. Yusuf Bey Cad. No:3 Taraklı

Taraklı’da Ne Yenir?

Bebek sahilde serpme köy kahvaltısı diye yediğin şey var ya işte onun yarısından bile daha az fiyata 2 kişi tıka basa doyacağın, doğal köy ürünleriyle enfes bir kahvaltı yapabilirsin. Eski çarşı içindeki Park Lokantasına mutlaka uğra. Sobanın harlı ateşinde kaynayan çaydan içip yumurtanın tadı ile çocukluğuma gittim. Sahiplerinin gönlü çok bol, sabahın 10’u olmasına rağmen masamıza ikram edilen kuzu kavurma ile eşimle göz göze gelsek de bir baktık kahvaltıda kuzu kavurmayı götürmüşüz. Biz kahvaltı yaptık ama burada geleneksel Osmanlı yemeklerini de yiyebilirsiniz. Biz hizmetinden, çalışanlarının güleryüzlülüğünden ve parmak ısırtan lezzetlerinden çok memnun kaldık.

Taraklı Park Lokantası: Ulucami mahallesi 54750, Taraklı

Taraklı’ya Nasıl Giderim?

Arabayla gidileceği gibi Bolu, Göynük otobüslerine binip Taraklı’da inebilirsiniz.

Cumbalı evleri, Arnavut kaldırımları, mani okuyarak hediyelik eşya satan teyzeleri, zamanın sanki hiç ilerlememesi, tarihi, çınarı, yaşanmışlık dolu Osmanlı evleri, yeşili, ve insana verdiği huzur ile Taraklı bir haftasonu kaçamağından daha fazlası ve sadece 2,5 saat uzağında…

Hoşçakal Taraklı, tanıştığıma çok memnun oldum!

Dünya benim evim’i facebooktan ve instagramdan takip edebilirsiniz :)

İstanbul’a yakın gizli cennet: Göynük için tıklayınız.

Sonbaharda Yedigöller’de kamp deneyimi için tıklayınız.

İlk kamp deneyimi yazım için tıklayınız.