Polikistik Over Sendromu ve Hamilelik Serüvenim

Ben geçen yıl bu akşam hamile olduğumu öğrendim. O anın anısına da bugün bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Benim deneyimimin bir başkasına umut olmasını tüm kalbimle diliyorum…

Yıl kaçtı hatırlamıyorum. Muhtemelen 7-8 yıl önceydi rutin bir doktor kontrolü sırasında polikistik over sendromu diye araştırmaların genetik olduğunu belirten bir hastalığım olduğunu öğrendim. Doktor annemde veya ailedeki diğer kadınlarda da olabileceğini söyledi. Anneme sordum ne onun ne de teyzelerimin böyle bir hastalığı yoktu. Açıkçası o an bu durumla çok fazla ilgilenmedim zira doktora gidiş sebebim adet düzensizliğiydi ve doktor bunu düzene sokacak bir ilaç -doğum kontrol hapı- vermişti. Dolayısıyla sorunum çözüldü diye düşünmüştüm ta ki konuyu biraz merak edip nedir bu polikistik over sendromu diye araştırana kadar…

Polikistik Over Sendromu Nedir?

Polikistik over sendromunu bilenler bilir zaten ama bilmeyenler için kısaca anlatmak istiyorum. Bildiğiniz üzere kadın vücudunda iki adet yumurtalık var ve her adet döneminde döllenmeye uygun bir olgun yumurta geliştiriyor. Polikistik over sendromuna sahip kadınlarda ise birçok yumurta birden olgunlaşmaya çalıştığı için yumurtada döllenme başarılı bir şekilde gerçekleşmiyor. Aslında birçok yumurta olmasına rağmen döllenme gerçekleşmediği için yumurtalıklar içinde çok sayıda gelişmemiş yumurta kist şeklinde görülüyor. Polikistik over sendromlu bir kadının ultrason görüntüsünde olgunlaşmamış yumurtalar bir zincir görüntüsü yaratır. Kaynaklara göre her 10 kadında 1 görülüyor.

Peki, polikistik over sendromlu biri bu durumda hamile kalabilir mi?

İnternette polikistik over sendromu ile ilgili bulduğum her yazı bana bu duruma sahip kadınların ya hamile kalamadığını ya da hamile kalmakta çok zorlandığını söylüyordu. Açıkçası ilk başta çok da önemsemediğim bir konu birden beni tedirgin etmeye başlamıştı. O zamanlar henüz 20lerimin başında olduğum için elbette bebek sahibi falan olmak gibi bir düşüncem yok ama elbet bir gün bir bebeğim olsun isteyecektim. Bu yüzden doğurganlığımı etkilediğini öğrenmemle birlikte ben yeniden doktora gittim ve konuyu daha detaylı bir şekilde bana anlatmasını istedim. Polikistik over sendromuna rağmen hamile kalabilir miyim diye sordum. Doktor bana hamile kalmakta zorlanabileceğimi söyledi. Bu cümle zihnime BENİM HAMİLE KALMAM ÇOK ZOR olarak kazındı. O anda yine o kadar çok üzülmesem de ilerleyen yıllarda bu durumun beni inanılmaz üzdüğü anlar olacaktı.

Polikistik over sendromunun belirtileri nelerdir?

Adet düzensizliği, tüylenme sorunu ve normalin üzerinde kilo durumu polikistik over sendromunun belirtilerinden en önemlileri. Bunlardan en az 2 tanesi sizde de varsa en kısa sürede bir kadın doğum doktoruna muayene olmanızı tavsiye ederim. Elbette her kadın bebek sahibi olacak diye bir şey yok fakat bu duruma sahip olan kadınlar ilerleyen dönemlerde şeker hastalığı, kalp hastalığı gibi hastalıklara da yakalanabiliyor…

Aradan yıllar geçti…

Açıkçası bebek fikri beni hep korkuturdu çünkü kendi ihtiyaçlarına çok düşkün bir insanım. Bir bebeğinin olması bu ihtiyaçlardan uzun bir süre vazgeçmek anlamına geliyordu benim için. Bu yüzden çocuk sahibi olmak uzun bir süre konuştuğumuz bir şey bile değildi. Aslında zamanında zihnime kazıdığım -Benim hamile kalmam çok zor- düşüncesi her bebek düşündüğümde nasıl olsa olmayacak diye düşündürtüyordu. Kendimi heveslendirmediğim tek şey belki de bebek sahibi olmaktı…

Tüm bu olumsuz düşüncelerime rağmen kalbim bebek sahibi olmak için can atıyordu. Evliliğimizin üzerinden 2,5 yıl gibi bir zaman geçmişti ki bir bebeğimiz mi olsa acaba diye düşünmeye başlamıştık. Bebek sahibi olmaya karar verdikten ne kadar süre sonra bebek olurdu hiçbir fikrimiz yoktu. Bu bilinmezliğe polikistik over sendromu da eşlik edince dedik ki biz bir doktora gidelim. Bir önceki doktorun yaklaşımından hoşlanmamıştım. Çünkü içten içe bu durumla ilgili daha olumlu şeyler duymak istiyordum. Zira duruma imkansız bakmayan bir doktora muayene olmak istiyordum. Doktor konusunu bayağı araştırdıktan sonra bir doktor bulup randevu aldım.

Doktor görüşmemiz

Doktor ile ilk görüşmemizde kendisinin yaklaşımından çok memnun kaldık. İnanılmaz ilgili ve bilgilendiriciydi. Bize uzun uzun polikistik over sendromunu anlattı. Durum o kadar da imkansız değil dedi. Fakat hamile kalmakta tek etken ben olmadığım için Cemal’in de gerekli kontrollerden geçmesini ve akabinde kendisi ile yeniden görüşmemizi istedi. İstediği testleri yapıp takip eden hafta doktor ile tekrar görüştüğümüzde öğrendik ki biz çift olarak çok da doğurgan değilmişiz. Doktor yine de imkansız değil, deneyeceğiz dedi.

Tüp bebeği deneyebilirsiniz…

Doktor kontrolünde bir süre denedik ve olumlu sonuç alamadık. Bunun üzerine doktor denemeye devam edebileceğimizi fakat sabırlı olmamızı ve bunun vakit alabileceğini söyledi. Kaldı ki olumlu sonuçlanma olasılığı da öyle yüksek değil o yüzden size önerim tüp bebeği deneyin dedi. Biz de dedik ki madem normal yollardan bebek sahibi olma olasılığımız çok düşük, eninde sonunda tüp bebek yöntemi ile devam edeceksek yaşımız daha genç, bu bebek sahibi olma işini erteleyebiliriz…

O günden sonra bir daha bebek sahibi olma düşüncesi ile hiçbir doktora gitmedik. İkimiz de şuna inanmıştık; bir bebeğimiz olacak ama tüp bebek yöntemi ile…

Aradan yıllar geçti. Biz Avustralya`ya taşındık. Yurtdışına taşınma sebeplerimizden biri de bir gün bebeğimiz olursa onu daha huzurlu ve mutlu bir şekilde büyütmekti.

Hayatımı değiştiren Hindistan seyahatim

Şubat 2018`de çok uzun zamandır kurduğum Hindistan`da yoga ve meditasyon eğitimi hayalini gerçekleştirmek üzere tek başıma Rishikesh`e gittim. Meğer bu hayal ile birlikte bir başka hayalim de gerçekleşecekmiş, bilmiyordum… Hindistan`da geçirdiğim 1 ay boyunca kendimi daha önce hissetmediğim kadar iyi hissettim. Himalayalara çok yakındık dolayısıyla kaldığım şehrin havası, Ganj Nehri’nin suyu tertemizdi. Bununla birlikte aldığım eğitim yoğun ama yormayan bir eğitimdi. Sabah 5`te meditasyon ile güne başlayıp, gün içinde uzun saatler yoga yapıyorduk. Fakat stüdyoda yapılan yoga gibi düşünmeyin bu yoga pratiğini. Bazen 2 saat boyunca sadece 2 poz üzerinde çalışıyorduk. Sadece fiziksel olarak da değil, o pozun bedenimizde ve zihnimizde nerelere dokunduğunu da uzun uzun konuşuyorduk. Yoğun meditasyon ve yoga eğitimine yogi diyeti eşlik ediyordu. Kaldığımız Ashram`da sabah, öğlen ve akşam yemekleri veriliyordu. Hepsinin bir saati vardı ve o saatler dışında su dışında bir şey servis edilmiyordu. Çok basit bir şekilde ama protein ağırlıklı besleniyorduk. 1 ay boyunca et, tavuk, balık, yumurta yemedim ve kahve de tüketmedim. Zaten Rishikesh`te bunların yenmesi de bulundurulması da uygun bulunmuyor.Buna alkol de dahil. Zira burası Hindistanlıların hac yolu üzerinde ve onlar için kutsal bir şehir.

Belki size tuhaf gelecek ama her yeni güne uyandığımda aynanın karşısına geçip tenimin, gözlerimin, bedenimin, zihnimin parladığını hissediyordum. Arınmak böyle bir şey miydi bilmiyorum fakat Melbourne`a döndüğümde kendimi inanılmaz taze hissediyordum. Sanki yeniden doğmuşum gibi. Zihnen ve bedenen pırıl pırıldım…

18 Nisan 2018

18 Nisan sabahı Bella (bilmeyenler için bisikletim) ile işe giderken bi bebeğim olursa İngilizce adı ne olur diye düşünmüştüm. Neden böyle bir şey düşünmüştüm ki? O akşam iş çıkışı trenle eve dönerken arkadaşım Neşem`e reglimin geciktiğini ve buna ne sebep olabilir ki diye bir mesaj attım. Hindistan`da değişen beslenme şeklime vücudumun bir tepkisi mi acaba diye düşünüyordum. Açıkçası ben zaten düzenli regl olmadığım için daha çok karnımın şişkinliğine kafam takılmıştı. Spor yapmama ve sağlıklı beslenmeme rağmen vücudum şişiyordu. Neşem hemen bir gebelik testi almamı önerdi. Trende ona cevap yazarken gülümsüyor ve içimden benim hamile kalmamın bu kadar kolay olmadığını bilmiyor diye geçiriyordum. Kısaca hamile olmam mümkün değil, başka bi sebebi vardır dedim. O sırada trenden indim ve bir eczanenin önünden geçiyordum. Neşem test almam konusunda ısrar ediyordu. Eczaneye girdim ve raftaki en ucuz gebelik testini aldım. Zaten hamile değildim ve paramın minimum derecede boşuna gitmesini istiyordum. Testi alıp eve geldim ve yaptım. O akşam Cemal geç saate kadar çalışıyordu ve evde yoktu. Testi yaptıktan sonra tuvalette unuttum ve başka bir şey yapmaya daldım. Aklıma geldiğinde tuvalete gidip testi elime aldım. Olumsuz çıkacağından emindim.

Gebelik testindeki çift çizgi

Elimde tuttuğum gebelik testinde çift çizgi vardı. O kadar bilmiyorum ki testin prospektüsünü açıp ne anlama geldiğine baktım. Bakmamla birlikte yüzüm alev alev yanmaya başladı. Raftaki o ucuz test bana hamile olduğumu söylüyordu. Bu imkansızdı, benim normal yollardan hamile kalmam imkansızdı! Hemen Bella`ya atlayıp aynı eczaneye gittim ve bu sefer raftaki en pahalı en kapsamlı testten 2 tane aldım. Bisikleti eve o kadar hızlı sürüyordum ki! Hemen aldığım dijital testi yaptım. Teste göre 5 haftalık hamileydim. Bu teste de inanmadım. Bir tane daha yaptım ve sonuç yine pozitifti. Bir yerde yanlışlık yaptığımı düşündüm.

Ben Hamileyim

Testleri avucumun içine toplayıp kanepeye oturdum ve bunu Cemal ile paylaşmalıyım deyip tren istasyonuna ve oradan Cemal`in yanına koştum. Akşamdı ve hafif rüzgar esiyordu. Tenim o kadar sıcaktı ki rüzgar tenime değdiğinde adeta yüzümde eriyormuş gibi hissediyordum. Cemal o zaman bi restoranda çalışıyordu. Restorana gidip onu dışarı çıkardım. Biraz ilerleyip bir ağacın altında durduk. Gözlerini kapat ve ellerini aç dedim. Avucunu açınca yaptığım tüm testleri avuçlarının arasına koydum ve gözlerini aç dedim. Heyecandan o avucuna bakmadan `BEN HAMILEYIM` dedim.

Sonrası önce olamaz sonra gözyaşı, mutluluk ve kucaklaşma…

O gece hayatımın en mutlu gecesiydi. Elim karnımda içimden defalarca seni çok seviyorum susam tanesi diyerek uyudum. Halbuki daha bir önceki akşamdı Sidney’den gelen arkadaşım İpek ve eşi Özgün ile yemek yerken bebek sahibi olma konusunu konuşmuştuk. Şu cümleyi kurmuştuk ‘Avustralya’da yaşamaya devam etmenin yollarını arıyoruz ama bunca şey arasında ne zaman bebek sahibi olacağız’ diye de düşünmüyor değiliz…Çünkü tüp bebek konusunu daha fazla ertelemek de istemiyorduk. Bir Türkiye seyahatimizde tüp bebek denemesi yapmak istiyorduk…Biz o akşam bunları konuşurken ben meğer hamileymişim…

Ertesi sabah Cemal ile birlikte evimizin yakınında bulunan bir polikliniğe gittik. 8`de açılmasına rağmen biz 7.30`da kapısındaydık. Irak asıllı bir doktora olanları anlattık. Hemen bir kan testi yapalım ama testin sonucu yarın belli olur dedi. 1 gün daha bekleyecek olmak çok üzmüştü çünkü sabahı zor etmiştik. Zira hem Cemal hem de ben kan testinde pozitif sonucu almadan eczaneden aldığım bu testlere inanamıyorduk. Kan vermek üzere laboratuvara geçtik.

Sonrasında bana çok yardımı dokunacak hemşire ile tanışmamız

Laboratuvarda bizi Lübnan asıllı olduğunu öğrendiğimiz bir hemşire karşıladı. Önce ödeme almam gerekiyor dedi. Biz kan testinin ödemesini yaparken o da özel sağlık sigortamızın hamileliği kapsayıp kapsamadığını sordu. Bu konu hakkında en ufak bir fikrimiz yoktu. Bilmiyoruz deyince hemşire bizim için inanılmaz derece endişelenmeye başladı. Bir yandan kan alırken diğer yandan burada sağlık sistemi çok pahalı, eğer özel sağlık sigortanız hamileliği kapsamıyorsa Türkiye`ye gidin ve süreci orada yönetin. Burada altından kalkamazsınız çok pahalı deyip durdu. Bizim için ise o an düşündüğümüz en son şey sağlık sisteminin ne kadar pahalı olduğu. Zira heyecandan ölüyoruz ve bu mucizenin gerçek olup olmadığını bir an önce öğrenmek istiyoruz.

O günü Flagstaff Garden da sonbahar yaprakları ile kaplı yollarda yürüyüp hayal kurarak geçirdim ve anı olsun diye yerden bir yaprak alıp bir gün bu hikayeyi bebeğime anlatırım diye defterimin arasına koydum.

Her ne kadar elimin karnıma her gidişinde yüzüme tatlı bir gülümseme gelse de kan tahlilinin sonucunu görmeden hamile olduğuma pek inanamıyordum.

Kan testinin sonucu pozitif yani gerçekten hamileyim!

Ertesi sabah yine erkenden kan testinin sonucunu almak üzere polikliniğe gittik. Bekleme salonunda biraz bekledikten sonra doktorun odasına girdik. İkimiz de heyecandan titriyorduk. Doktor cümleye `You are definitely pregnant` -Kesinlikle hamilesin- diyerek başladı ve testin sonucunu bizimle paylaştı. Kan testine göre 7 haftalık hamileydim!

Bunun tek bir adı vardı: MUCIZE!

En son Hindistan’dayken yani 7 Mart’ta regl olmuştum. Kan testine göreyse 7 haftalık hamileydim. Hindistan’dan döner dönmez hamile kalmışım. Biz normal yollarla hamile kalabilmemi Hindistan’da geçirdiğim 1 aya borçluyuz. Ben orada fiziken ve zihnen iyileşip Melbourne’a döndüm. Bu mucizenin bizim için başka açıklaması olamaz…

Hikayemiz burada bitmiyor elbette. Bir sonraki yazımda sizlere polikistik over sendromunda hamileliği, hamilelikte yaşadıklarımızı ve Avustralya sağlık sistemini anlatacağım.

Son olarak mucizeler gerçekten var…

Bunları da okumak isteyebilirsin
17 Yorum
  1. Esra diyor ki

    Yine çok dokunaklı, yine çok güzel. Bebeğinizle mutlu bir hayat diliyorum.

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      Ah çok teşekkür ederim

  2. elif aslan diyor ki

    Hindistan’dan geldiğinde yolda yürürken kısa kısa canlı yayınlar yapıyor ve oradaki deneyimlerinden bahsediyordun.Seni takip etmeye o günlerde başlamıştım.İçimden ne tatlı bir kız, nasıl güzel konuşuyor, sevecen,sıcacık bir uslup diye geçirmiştim.O günden beri tüm sürecin takipçisiyim,eşinle ilişkinize de ayrı bayılıyorum, harika bir anne baba oldunuz.PKO bende de var bize de tüp bebek önerdiler ama ben öncesinde sigarayı bıraktım,kilo verdim(24 kilo), spora başladım.Benimde içime doğuyor ki normal yollarla olabilir gibi bu son ayım artık tüp bebek deneyeceğiz çünkü 36 yaşındayım.Bir susum

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      PKOS un tedavisi gerçekten de yaşam şeklini değiştirmek ki siz de bunun için çok emek vermişsiniz. Diliyorum o güzel ruh size bir süpriz yapar…

  3. Burcu Haliloğlu diyor ki

    Gözlerim dolu dolu, gülümseyerek okudum yazını… :’) İyi ki varsın Öznur, bu anlattıkların insanlara nasıl ilaç oluyor bir bilsen. Bir sürü kalp gönderiyorum sana ve bir sürü iyi dilek! ❤️

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      İste bunu duymak beni daha çok yazmaya motive ediyor…

  4. Dilek Mutaf diyor ki

    Yaaaa gözlerim dolarak okudum mutluluğunuz dünya’yı da sarıp sarmalayarak büyüsün büyüsün dünyaları aşsın 💞🐣

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      Bu tatlı dilek için çok teşekkür ederiz

  5. Ayfer Yıldız diyor ki

    Öznuuuur, gebelik nedeniyle çok uzun süredir yoksun. Ama şu an okuduğum bu yazı ” evet mucizeler var” dedirtiyor.
    Ve aslında inanmak istiyoruz gördüğümüze ama işte hep bir şüphe, acaba mı demeler…
    Yoga’nin seni ne kadar rahatlattığını, dinlendirdiğini, arındırdığını tahmin edebiliyorum. 5 sene sonra ( bu senenin başında ) ben de yeniden yoga yapmaya başladım.
    Hayat mucize ise Dünya’da onlardan sadece bir tanesi. :)
    Aslında imkansız diye bir şey yok hayatta. Mümkünler var ve önemli olan bunların olabilmesi.
    Şu an sonbaharı karşılayacaksınız, Sen, Dünya, Cemal ve Bella mevsimin tadını en güzel şekilde çıkarın olu mu?
    Dünya tatlısı Dünya Bebek’i gıdısından öper, seni sımsıkı kucaklarım.
    Sevgiler,

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      Ne güzel yazmışsın… Kesinlikle imkansız diye bir şey yok… Çok sevgiler

  6. Meliha sultan diyor ki

    Her zamanki gibi roman tadında sürükleyici olmuş. Yeniden yazmana çook sevindim. Güzel ailenle hep mutlu kal😘

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      Çok teşekkür ederim roman benzetmesi için

  7. Funda diyor ki

    Tüylerim diken diken okudum anlatımın ne kadar samimi ve içten minik mucizen güzel ailesini her zaman sarıp sarmalasın sevgiler

  8. seven diyor ki

    Merhaba! Tesadüfen açıldı bu sayfa önüme. .Yazdıklarınız sizi hiç tanımamama rağmen beni mutlu etti.. Merak ettiğim; Hindistan’da gittiğiniz yer tam olarak neresi? Yoga ile ilgileniyorum ben de.. Fakat profesyonel değilim..Acaba böyle bir program beni aşar mı? Emin olamadım.. vee 1 aylık kalış vs ortalama ne kadara mal oluyor? Beni bilgilendirebilirseniz sevinirim.. teşekkürler şimdiden..

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      Rishikesh te AYM, program oldukça yoğun belki yogada biraz derinleştikten sonra gitseniz daha çok faydalanabilirsiniz… Maliyetle ilgili aklımda kalan hiçbir şey yok maalesef dönüp kayıtlara bakmam gerekiyor

  9. hülya diyor ki

    ben de pco yum :( ve 2 yıldır istiyoruz ama olmuyor buna çok üzülüyorum sizin yenmenize sevindim.

  10. Dilan diyor ki

    Hastaneden dönüyorum doktorum bana polikistik over sendromunun oldugunu soyledi ama imkansiz demedi daha once cok kez doktora gittim hepsi ayrı biseyler soylediler beni cok mutlu ettin insaallah bende tedavimi olur mutlu haberi sizinle paylasirim .

Yanıtla elif aslan
İptal Et

E-posta adresin yayımlanmayacak.