Kuzey’e Giden Yolun En Cool Şehri: Oslo

Norveç bana hep çok ütopik gelmiştir. Bence böyle düşünmekte çok da haksız sayılmam. Neden mi?

Çünkü Birleşmiş Milletler tarafından dünyanın en yaşanılası şehri seçilen Oslo yeryüzünde insani gelişmişlik indeksinin en yüksek olduğu yer. Şehirdeki işsizlik oranı son verilere göre %4.70 yani neredeyse yok! İskandinavya’nın en cool şehri. İnsanlar birbirine o kadar saygılı ve o kadar nazik davranıyor ki sanırsınız herkes kraliyet ailesinin bir ferdi. Şehirden adeta huzur akıyor, barış akıyor. Zaten Nobel Barış Ödülü her yıl Oslo’da sahibini buluyor.

İnsana verilen değer öylesine almış başını gitmiş ki insan özenmeden, kıskanmadan edemiyor. Norveç’te kadınların 44 hafta ücretli hamilelik izni var. Bu süre bizim ülkemizde 16 hafta yani Norveç’in babalık izninden sadece 2 hafta fazla! Norveç’liler maaşlarının %25’ini vergi olarak devlete ödüyorlar ama bundan hiç rahatsız değiller. Çünkü devletin bu parayı yine onların refahı için kullanacağını biliyorlar. Maaş demişken Norveç’te maaşlar gizli değil. Çünkü hiçkimse bir başkasından daha iyi değildir inancına sahipler.

Bence dünyayı Norveçliler kurtaracak. Çünkü bu insanlar dünyanın en tatlı, en hassas ve en duyarlı insanları. II. Dünya Savaşı’nda İngilizler Norveç’e yardım ettiler diye her yıl Londra’daki Trafalgar Meydanı’nda kurulan yılbaşı ağacına bağış yapıyorlar! Yağmur ormanlarını korumak için 1 milyar dolar bağış topluyorlar. Ya bu insanlar öyle tatlı ki penguene şovalyelik nişanı vermişler :)

Yakın bir zamanda internete düşen Norveç hapisaneleri haberini görmüşsünüzdür. Evet, o haber gerçekmiş! Norveç’te her mahkum koğuşunda internet bağlantısının olması zorunluymuş meğer!

Eğitimin İskandinav ülkelerinde ne kadar önemli olduğunu yine hayatlarımıza düşen internet haberleri ile görüyoruz. Norveç’te eğitim ücretsiz. Üstelik sadece Norveç’liler için de değil; dünyanın tüm vatandaşları için devlet okullarının hepsi ücretsiz! Çocukları bir birey olarak gören ve onların kararlarına saygı duyan eğitim sistemlerine hiç girmeyeceğim. Minnoş Norveç devleti biri kitap yayınladığında 1000 tane satın alıp ücretsiz kütüphanelere dağıtıyor. İnsan sorguluyor tabii keşke birazcık kuzeyde evrilseymişim diye.

Bir televizyon düşmanı olarak bu bilgiyi okuduğumda gözlerim doldu! Norveç’te televizyonunuz varsa her yıl 300 dolar vergi ödemek zorundasınız :))

Daha bunun gibi paylaşmak istediğim çok bilgi var ama kendimi depresyona soktuğum yetmezmiş gibi sizi de depresyona sokmayacağım :)

Oslo’ya nasıl gittik?

Aslında Oslo hiç aklımızda olan bir şehir değildi. 2016 seyahat planlarımızda da yoktu ama THY kampanya yapınca ve biz Oslo’ya gidiş-dönüş 300 liraya bilet bulunca bu fırsat kaçmaz dedik. Bir de Cumartesi sabahı erkenden gidip, Pazar gecesi döndük ve hiç izin almadan 2 tam gün şehri gezmiş olduk.

Norveç’in para birimi nedir?

Norveç’in para birimi NOK yani Norveç Kronu. 1 Norveç Kronu 0,35 kuruş :) Biz yanımızda euro ile gittik fakat hiç nakit kullanmadığımız için para bozdurma gereksinimi duymadık. Çünkü Norveç’te her şeyi kredi kartı ile alabilirsiniz. Buna şöyle bir örnek vereyim; Opera’da ayaküstü satılan gösteri programlarını bile kredi kartı ile alabilirsiniz. Biz de 2 gün boyunca her şeyi kredi kartı ile ödedik. Bu arada ben Norveç’in bir AB ülkesi olduğunu sanıyordum. Meğer Norveç, Avrupa ortalamasının üzerinde yaşam standartına ve ekonomik gelişmişliğe sahip olduğu için AB’ye girmeyi defalarca reddetmiş. Coolluktan ölecek!

Oslo’da nerede konaklamalıyım?

İlk önce airbnb’yi taradık fakat fiyatlar o kadar yüksekti ki en iyisi biz hostel bakalım dedik. Sonra karşımıza Smart Hotel çıktı. Oslo’ya göre fiyatı uygun, lokasyon olarak çok merkezi ve eğlenceli göründüğü için Smart Hotel’de konaklamaya karar verdik. Yanlız odayı görünce neden smart olduğunu anladık. Oda minnacıktı! Bavulu açınca yürüyecek pek yer kalmadı :) Neyse zaten sabah erkenden kalkıp yollara düştüğümüz için hiç sorun etmedik. Onun haricinde personel çok tatlıydı, otelin yeri çok merkeziydi ve otel tertemizdi. Biz genel olarak memnun kaldık ve kesinlikle tavsiye edebilirim. 1 gece 2 kişi için 250 lira ödedik.

Smart Otel'in bahçesi
Smart Otel’in bahçesi

Oslo havaalanından şehir merkezine en ucuza nasıl giderim?

Oslo havaalanından şehir merkezine gitmek için iki yol var. Biri hızlı tren diğeri ise normal tren. Bir de taksi var ama bilmem tercih eder misiniz? :) Hızlı trenin fiyatı normal trenin fiyatının 2 katı ve süre olarak sadece 4 dakika daha hızlı o yüzden NBS firmasının trenini tercih etmenizi öneririm. Tek yön 92 NOK. Makinalardan kredi kartı ile satın alabilirsiniz. Oslo havaalanından central station sadece 2 durak ve 23 dakika.

Oslo gerçekten de dünyanın en pahalı şehri mi?

2016 verilerine göre hayır! Fakat hiç ucuz değil o başka. Oslo bundan birkaç yıl önce dünyanın en pahalı şehri seçilmiş fakat en son verilere göre Oslo dünyanın en pahalı 13. şehri. Buna rağmen hayat bir turist için gerçekten pahalı.

Bu pahalılığı anlamanız için birkaç örnek paylaşayım;

1 kutu kola 12-15 lira arası

1 su 10-12 lira arası (Doğal kaynaklar bakımından zengin olan bu ülkede su almanıza hiç gerek yok. Nereye giderseniz gidin ücretsiz musluk suyu- tap water- isteyin. İnanın tadında hiçbir fark yok :))

1 kahve 15-18 lira arası

1 bira 20-25 lira arası

1 salata, sandviç, pizza 50-60 lira arası

1 kadeh şarap 20-30 lira arası

Beni en çok üzen 1 top dondurmanın 14 lira olması. O dondurma yahu, 1 top dondurma nasıl 14 lira olur!

Aklınıza hemen bu insanlar nasıl yaşıyor sorusu gelebilir. Hiç endişelenmeyin zira o insanlar Norveç’in standartlarına göre para kazandıkları için herkes dışarıda restoranlarda, cafelerde.

Minimum maaşın 43.400 NOK olduğunu öğrendiğimde bileklerimi dikine kesmek istedim! Bu türk lirasında 15.506,76 TL yapar! Dünyaya neden bir Norveç’li olarak gelmedim acaba?

Oslo’da hava nasıl?

Kuzeye gittikçe hava soğuyor ama Oslo bizi harika bi güneşle karşıladı. Mayıs ayında hava İstanbul ile neredeyse aynıydı. Üzerime mont, ceket gibi bir şey almaya hiç gerek duymadım. Hatta biri instagramda gerçekten üşüyüp üşümediğimi sormuş :)

Norveç’lilerin hava durumu ile ilgili söyledikleri bir kalıp var ki ben çok sempatik buldum; kötü hava koşulları yoktur, yanlış kıyafet seçimi vardır :))

Bahar-yaz aylarında kuzeye seyahat etmenin en güzel yanı havanın çok geç kararması. Mayıs ayında Oslo’da hava tam olarak gece 11’de kararmaya başladı. Sadece 2 günlük gittiğimiz bu geziden havanın geç kararması ile çok karlı çıktık diyebilirim.

Bir ek bilgi daha paylaşayım Norveç, iklim değişimlerinden en az etkilenen yer-imiş.

Gelelim Oslo’da yapmadan, gezmeden, görmeden dönmemeniz gerekenler listesine

  1. Şehrin kalbi burada atıyor: Karl Johans Gate

Oslo’da şehir merkezi dendiği zaman bilin ki orası Karl Johans Gate! Birçok eski sokağın birleşiminden oluşan Karl Johans Gate üzerinde The Royal Palace (Parlamento Binası), Oslo Central Station (Oslo Tren İstasyonu), National Theatre (Ulusal Tiyatro Binası) ve Oslo Katedrali gibi Oslo’nun en önemli yapıları bulunuyor. Bu yapılar aynı zamanda turistik yapılar olduğu için de aslında bu bölgede birçok şeyi görmüş oluyorsunuz.

Karl Johans Gate üzerinde çok sayıda restoran, cafe, bar olması sebebiyle burayı günün her saati kalabalık görmek mümkün.

IMG_6607

IMG_6608

  1. Zamanda yolculuğa çıkmak için: Damstredet & Telthusbakken

Oslo’nun en minik, en tarihi, en fotoğraflık iki tane sokağı var. Bunlardan biri Damstredet, diğeri ise Telthusbakken. 1700 ve 1800’lü yıllardan kalma ağaç evlerin bulunduğu bu sokak sizi zamanda yolculuğa çıkartacak. Renkli ağaç evlerin fotoğraflarını çekin ama anın keyfini çıkarmaktan da mahrum bırakmayın kendinizi.

IMG_6647

IMG_6649

IMG_6654

IMG_6660

IMG_6666

IMG_6669

IMG_6670

  1. Sanat galerisindeymişsiniz gibi: Ingens Gate

Ingens Gate, Norveç dilinde kimseye ait olmayan sokak diye geçiyor ki buranın ruhu da aynen öyle. Ingens Gate’de yürürken kendinizi bir sanat galerisinde yürüyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz zira sokaklar birbirinden yaratıcı murallarla dolu. Hatta yaratıcılık işini abartıp sokağın ortasına ahize bile asmışlar. Üstelik oldukça şatafatlı bir ahize :) Akerselva Nehri etrafına kurulmuş Ingens Gate benim Oslo’da çok keyif alarak gezdiğim yerlerden biri oldu. Sokak yemeğinin yanısıra birkaç tane de cafe var fakat buranın beni en çok etkileyen tarafı sanatçıların malzemelerini ve çalışmalarını bulundurduğu depoları oldu.

IMG_6673

IMG_6675

IMG_6677

IMG_6680

IMG_6681

IMG_6683

IMG_6693

IMG_6694

IMG_6698

Görmeden dönme: Ingens Gate’de – ahizeli sokakta- K.E.M adında hem resim malzemeleri satan hem de nehir kenarı kısmında cafe hizmeti veren çok tatlı bir mağaza var. Bence görmeden dönme :)

  1. Şehrin en cool sokakları ve en üçüncü dalga kahvecileri için istikamet: Grünerlokka

Oslo’ya ayırdığımız 2 günde en çok vakit geçirdiğimiz yer Grünerlokka oldu ve ben bu bölgenin her sokağına, her cafesine bayıldım. Şehrin en fotojenik sokakları burada! Şehrin en cool sokakları, en cool insanları, en cool cafeleri burada. Grünerlokka bölgesinde çok sayıda vintage mağaza, orjinal ürünler satan butikler ve çok şık cafe ve restoranlar var. Fakat beni en çok etkileyen basit tasarımlı üçüncü dalga kahvecileri oldu. Bir de bu bölgede mağaza-cafe konsepti çok yaygın. Örneğin seyahatle ilgili malzemeler satan bir mağazanın bir kısmında kahve içebiliyorsunuz. Ama en en güzeli bayıldığım İskandinav tarzı dekorasyon ürünleri satan mağazaların içindeki mini cafeler!

IMG_6700

IMG_6701

IMG_6706

IMG_6710

IMG_6712

IMG_6719

IMG_6731

IMG_6770

IMG_6773

IMG_6774

Bak şimdi yazınca bile canım Grünerlokka’da olmak istedi!

Görmeden dönme: Grünerlokka bölgesinde mutlaka görmenizi tavsiye ettiğim sokaklar: Thorvald, Meyers Gate ve Markveien. Bu sokaklarda yürümek çok keyifli.

IMG_6786

IMG_6807

IMG_6797

IMG_6808

IMG_6801

Grünerlooka’nın en en en tarz sahibi ikinci el dükkanı Fransk Bazaar’a gözlerinize ve ruhunuza ziyafet çekmek için mutlaka uğrayın. Ben canım dünya küremi buradan aldım.

IMG_6734

IMG_6769

  1. Matruşka gibi. İçinde yok yok. Cafe var, bar var, canlı müzik var: Kulturhuset

Adından da anlaşılacağı gibi burası bir kültür evi. Fakat aklınıza sıkıcı bir yer gelmesin ki zaten Oslo’da sıkıcı mekana hiç denk gelmedim! Kulturhuset’de yok yok. İçinde birbirinden lezziz kahveler yapan bi cafe, bilmem kaç çeşit biranın bulunduğu bi bar, küçük küçük çalışma köşeleri, canlı müzik yapılabilen bi sahne gibi her şey var. Bence çok tatlı, eminim siz de seversiniz :)

IMG_6821

IMG_6822

IMG_6823

IMG_6827

  1. Cam, mermer, ahşap, granit ve sanatın kusursuz birleşimi: Oslo Opera House

İtiraf ediyorum fotoğraflarına baktığımda hiç etkilenmediğim ama yanına gittiğimde nefesimi tutarak izlediğim bir yapı Oslo Opera Binası!

Oslo Opera Binası ile ilgili anlatacaklarım biraz-cık fazla. Beni instagram’dan takip edenler bilir ama instagram kullanmayanlar için ben tekrar anlatayım :) Biz çift olarak gittiğimiz yerlerde opera, bale, konser, tiyatro, müzikal gibi deneyimler satın almaktan çok zevk alıyoruz. Sevgilim de Oslo’ya gelmeden önce internetten Oslo Opera’sında bizim orada olduğumuz günler herhangi bir event olup olmadığına bakmış. Şansa bakın ki Kuğu Gölü Balesi varmış ama tüm biletler satın alınmış! Biz Kuğu Gölü Balesi’ni Moskova Bolşoy Tiyatrosu’nda da izlemek isteyip yer bulamamıştık.

IMG_6840

IMG_6873

IMG_6885

IMG_6910

Oslo Opera Binası’nı gezmeye gittiğimiz sırada saat 6’ya geliyordu ve Kuğu Gölü Balesi de saat 6’da başlayacaktı. Hadi gel şansımızı deneyelim ve bilet var mı diye soralım dedim ve gişeye doğru gittik. Gişedeki kadın hiç bakmadan tüm biletler satıldı dedi. Israr edip tekrar baksanız, biz 2 kişiyiz ve yeri hiç önemli değil bu baleyi izlemek istiyoruz dedim. Bilin bakalım n’oldu? 1364 kişilik salonda 2 kişilik boş yer  çıktı ve biz 17:55’te biletimizi satın alıp heyecanla balenin olduğu salona çıktık.

Kuğu Gölü Balesi’nin birçok versiyonu var. Biz en modern versiyonlarından birini izledik ve çok keyif aldık. En arka sırada oturmamıza rağmen sahnedeki her detayı görebildik. Salonun akustiği kusursuzdu. Oslo Opera Binası’nı bize yaşattığı bu eşsiz deneyimle hatırlayacağız hep.

Oslo Opera Binası Norveç’in ulusal simgelerinden biri. Opera ve bale Norveç kültüründe önemli bir yere sahip ve insanlar Opera Binası’na çok şık kıyafetleri ile geliyorlar ve ben bu kültüre gerçekten bayılıyorum. Kuğu Gölü Balesi’ni izlemeye gelen her yaştan insan vardı ve her biri o kadar şıktı ki biz kendimizi baya kötü hissettik. Bale aralarında tasarım harikası bu binanın içi adeta bir balo salonuna dönüşüyor ve insanlar şaraplarını alıp koyu bir sohbete dalıyor. Binanın içinden dışarıdaki manzarayı izlemek bile çok keyifli.

IMG_6848

IMG_6865

IMG_6866

IMG_6889

IMG_6900

Oslo Opera Binası başlı başına büyüleyici zaten. Binanın içi de dışı da abartıdan, detaydan çok uzak. Her şey en basit ve en az malzeme kullanılarak tasarlanmış. Dış cephede doğal taş ve cam, iç cephede ise meşe ağacı kullanılmış.

Binanın etrafında yürüyüp, terasına çıkabilirsiniz. Özellikle akşamüzeri çıkarsanız gökyüzü inanılmaz bir hal alıyor. Oslo’ya Opera Binası’nı görmek için bile gidilir diyorum. O kadar çok sevdim burayı.

Bilsen iyi olur: Oslo Opera Binası’nda opera veya bale izlemenizi mutlaka tavsiye ederim ama fiyatlar biraz yüksek. Biz Kuğu Gölü Balesi için 2 kişi 1.190 NOK ödedik. Bütçe ayırmak istemezseniz içeriyi mutlaka İngilizce konuşan rehber eşliğinde gezin derim. Üstelik ücretsiz.

  1. Şehrin panayır yeri: Youngstorget

Youngstorget meydanının politik bir imajı var çünkü Oslo’da 1 Mayıs bu meydanda kutlanıyor ve Norveç İşçi Parti’nin ana binası da yine bu meydanda yer alıyor. Fakat burası aynı zamanda sokak yemekleri, ikinci el pazarları gibi festivallerin de düzenlendiği meydan. Oslo’ya gitmeden haftasonu etkinlik takvimine bakmış sokak lezzetleri festivalinin bu meydanda yapılacağını okumuştum. O yüzden biz buranın oldukça renkli ve keyifli bir anına denk geldik ve çok keyif aldık.

IMG_6814

IMG_6816

  1. Limanda yürüyüşe çıkın: Aker Brygge Wharf

Londra’daki London Bridge bölgesine çok benzeyen Aker Brygge Wharf Oslo’nun en modern yüzü diyebilirim. Liman hattında yürürken sağ tarafınızda uzanan birbirinden şık restoran ve barlardan dışarı taşan insanları göreceksiniz. Son derece modern yaşama alanlarının da olduğu Aker Brygge Wharf’ı akşam saatlerinde gezmenizde fayda var. Her yer ışıl ışıl ve sadece yürümek bile çok güzel.

IMG_6923

IMG_6928

IMG_6951

IMG_6952

Bilsen iyi olur: Aker Brygge hem Belediye Binasına hem de Nobel Barış Ödülü’nün verildiği binaya ev sahipliği yapıyor.

  1. Doğa ve sanat içiçe: Vigeland Park

Her yıl 1 milyon turist tarafından ziyaret edilen Vigeland Park’ı yağmurlu bir Pazar sabahı bisikletlerimizle gezdik. Vigeland Park şehir merkezine biraz uzak yani otobüsle veya tramvayla gidebilirsiniz ama biz parkları bisikletle gezmeyi çok sevdiğimizden otelden bisiklet kiralayıp gittik.

IMG_6991

IMG_6992

IMG_6995

IMG_6998

IMG_6999

IMG_7002

IMG_7006

Doğa ile sanatın içiçe olduğu bu park Gustav Vigeland’ın elinden çıkan ve insan yaşamını bebeklikten itibaren resmeden 200’den fazla heykelle süslenmiş. Her bir evreyi o kadar güzel canlandırmış ki bronz heykellerden etkilenmemek mümkün değil. Heykellerden en ünlüsü Sinnataggen isimli küçük sinirli erkek çocuğu. Oslo’da mutlaka görmeniz gereken bir park.

IMG_7007

IMG_7010

IMG_7015

IMG_7032

IMG_7038

  1. Biraz tarih, çokça bitki ve bolca huzur: Oslo Botanik Bahçesi

Botanik bahçelerine ve bit pazarlarına olan merakımı artık biliyorsunuz. Nereye gidersem gideyim botanik bahçelerini asla es geçmiyorum. Oslo’da da bu geleneğimin dışına çıkmayarak Vigeland Park’ından sonra bisikletlerle botanik bahçesine geldik.

IMG_7079

IMG_7080

IMG_7084

IMG_7090

Aman tanrım! Hayatımda gördüğüm en kalabalık botanik bahçesi olarak anılarımda yerini aldı! Oslo’lular çocuklarını ve köpeklerini alıp botanik bahçesine bitki alışverişi yapmaya gelmişler. Fakat böyle bir kalabalığı şehrin en ünlü caddesinde bile görmedik. Hasır sepetleri ile kuyrukta bitki almak için bekleyen insanların sayısı epey fazlaydı. Bitkisini alan ise botanik bahçesinin içinde bulunan cafeye geçip kahvaltı ediyordu. Botanik bahçesi içinde bulunan iki tane sera var. Mutlaka içeriye girin ki ücretsiz. Küçük seradaki bitkiler inanılmaz. Kendimi tropikal bir adada hissettim. Daha önce hiç botanik bahçesine gitmediyseniz bi şans verin derim inanın pişman olmayacaksınız.

IMG_7100

IMG_7108

IMG_7121

IMG_7127

IMG_7130

IMG_7137

  1. Bir Pazar klasiği olarak bit pazarı: Bric a Brac Market

Botanik bahçelerinde bulduğum huzuru bit pazarlarında da buluyorum desem bana güler misiniz? :) N’olur gülmeyin. Çünkü oralarda satılan her bir parçanın bir hikayesi bir anısı olduğunu düşünüyorum ve her tezgahı gezmeye özen gösteriyorum. Birkelunden Park’ta Pazar günleri saat 12:00’den itibaren kurulan Bric a Brac Market Pazar günümüzün eğlencesi oldu. Eğer siz de bir Pazar günü Oslo’da olursanız bence bi uğrayabilirsiniz :)

IMG_7144

IMG_7145

IMG_6803

  1. Oslo sokaklarında bisikletle gezmenin keyfini yaşayın

Biz özellikle küçük şehirlerde bisiklet kiralayarak şehri keşfetmekten çok keyif alıyoruz. Kaldığımız otelde bisiklet kiralamanın günlük fiyatı 50 NOK olunca- bu Oslo için baya baya ucuz- Pazar günü bisiklet kiralamaya karar verdik ve çok kısa bir süre içerisinde birçok şey yapma şansı yakaladık. Bir de bisiklet yolları olan, bisikletli insanlara saygı duyulan şehirlerde bisikletle gezmek dünyanın en keyifli şeyi diyebilirim. Eğer siz de bisiklete binmeyi seviyorsanız ve gittiğiniz yerde kısıtlı vaktiniz varsa mutlaka bisiklet kiralayın. Özellikle Oslo çok büyük bir keyifle bisikletle gezdiğim şehirlerden biri oldu. Üstelik hava da yağmurluydu ama biz yine de yılmadan bisikletle şehri gezdik.

Processed with VSCO with c1 preset

IMG_7077

IMG_7049

IMG_7025

IMG_7021

IMG_7041

Bonus: İskandinav tarzı dekorasyon meraklıları burada mı?

Søstrene Grene, İskandinav tarzı dekorasyon ürünleri satan bu mağaza Nordre Gate üzerinde. İçerideki her şeyi alıp evimi yeniden dekore etmek istedim.

Granit ise bir diğer dekorasyon ürünleri satan cennet. İçerisi o kadar fotojenik ki! Buranın içinde bir de çok tatlı mini bi cafesi var. Meyers Gate üzerinde.

IMG_6778

IMG_6779

Biz Oslo’da geçirdiğimiz her andan çok keyif aldık. İtalya’nın üzerine pek de heyecanlı gitmemiştik aslında ama Oslo’yu gerçekten çok beğendik. Şehir çok huzurlu ve pırıl pırıl. Gelişmişlik düzeyi çok yüksek olan bir şehirde olduğunuzu her an hissettiriyor. Evet, belki pahalı bir şehir ama bence mutlaka görülecek yerler listesine eklenmeli. Bir sonraki yazım Oslo’nun üçüncü dalga kahvecileri ve yemek yerleri.

Cool şehir Oslo’nun üçüncü dalga kahvecileri yazısı için tıklayınız.

Dünya benim evim’i facebooktan, instagramdan ve twitterdan takip edebilirsiniz.

Sevgiler

Bunları da okumak isteyebilirsin
4 Yorum
  1. mutlu keçi diyor ki

    2 günde bu kadar çok şey yapabilmenize hayran kaldım! :) Grafitilere, sokak sanatlarına da bayıldım. Bu arada fotoğrafları makine mi telefonla mı çekiyorsunuz merak ettim? :)
    Sevgiler.

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      Merhaba mutlu keçi :) Cumartesi sabah erkenden uçmamızın, Pazar akşamı geç dönmemizin ve Oslo’da havanın gece 11’de kararmasının etkisi büyük :) Tüm fotoğrafları telefonumla çekiyorum. (iphone6+) Fotoğraf makinası taşıyan insanlara hayranım ama ben onu pek beceremiyorum :)

  2. Kadir diyor ki

    Dur dur geldim hemen :)) … Henüz kısım kısım okudum ama bana Norveç öncesi taze bilgi olacak. Eline sağlık..

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      :)) Haha hoşgeldin. Ne demek… Çok keyifli bir seyahat seni bekliyor.

Yanıtla mutlu keçi
İptal Et

E-posta adresin yayımlanmayacak.