Beklentimizin Çok Üzerinde Bir Şehir: Lviv

2014 yılında Pegasus’un yaptığı bir kampanyada Paris, Barcelona, Roma gibi şehirlerin arasından sıyrılamamış, bu yüzden de fiyatı hala kampanya fiyatlarında belirtildiği gibi kalmış bir şehir dikkatimi çekti. Adı Lviv. Adı kulağıma çok güzel gelmişti ama bu şehrin nerede olduğu hakkında bir fikrim yoktu. O yıl yıllık iznimizi ve seyahat için ayırdığımız birikimi iki haftalık Londra seyahati için ayırmıştık fakat bilet o kadar ucuzdu ki – yanlış hatırlamıyorsam gidiş dönüş 200 lira- kendimizi bu bileti satın almaktan alıkoyamadık ve Eylül ayında evliliğimizin ilk yılını ve doğum günümü Lviv’de kutlamak üzere biletlerimizi satın aldık.

img_1556

760 yıllık bu romantik şehrin size anlatacağı çok şey var…

19.yüzyılın ortalarına kadar Ukrayna’nın en kalabalık şehri olan Lviv Polonların, Yahudilerin, Ukraynalıların, Almanların ve Litvanların asırlar boyunca birarada yaşadığı bir şehir olması sebebi ile çok kültürlü bir tarihe sahip.

1939-1941 yılları arasında II. Dünya Savaşı’nın bir sonucu olarak Stalin’in Sovyet sınırını batıya doğru kaydırmasıyla Lviv Sovyetler Birliği’nin bir parçası oluyor. 1941-1944 yılları arasında ise Nazi Almanyası tarafından yönetilen bu şehir 1944 yılından 1991 yılına kadar yani 50 yıl boyunca tekrar Sovyetler Birliği tarafından yönetiliyor ve ancak 1991 yılında bağımsızlığını ilan ediyor.

img_1283

Ukrayna bizim ilk kez gideceğimiz bir ülkeydi ve açıkçası beklentimiz çok düşüktü. Ucuz uçak bileti bulmuştuk, şehir ucuzdu ve bizim için özel bir zamandı. En kötü daha önce deneyimlemediğimiz bir kültürün mutfağını tanırdık diye düşünmüştük fakat Lviv sadece mutfağıyla değil mimarisi ve yerel yaşamı ile de bizi çok etkiledi. Şehir, uzun yıllar Polon ve Avusturya & Macaristan egemenliği altında kaldığı için mimarisinde Orta Avrupa etkileri taşıyordu ve bu da kendimizi sanki Ukrayna’da değil de Avrupada’ymışız gibi hissettiriyordu.

img_1560

Lviv’de iki tane üniversite bulunması sebebiyle sokaklarında daha çok genç nüfusu görebilirsiniz. Bunun bir sonucu olarak da Lviv 2009 yılında Ukrayna’nın kültür başkenti seçiliyor. Sebebi ise yılda 100 festivalin yapılması, 60 müzeye ve 100 kiliseye ev sahipliği yapması ve tabii ki bununla birlikte Lviv’e gösterilen turist ilgisi.

img_1242

Yılda 1 milyondan fazla turisti kendine çeken bu şehri mutlaka gidilecek yerler listenize eklemelisiniz.

Kısa kısa Lviv:

  • Ben 2014 yılında internette Lviv ile ilgili araştırma yaparken şehir ile ilgili bilgi veren doğru düzgün Türkçe bir kaynak yoktu. Türkçe kaynakların çoğu forum şeklindeydi ve sorulan sorular Lviv’in gece hayatı ve Ukraynalı kadınlar üzerineydi. Ukrayna’ya seks beklentisi ile giden erkeklerin dışında şehrin kültürel yüzünü anlatan tek bir Türkçe kaynak bulamadım. Neyse ki İngilizce kaynaklarda aradığımı bulup, bi oh çektim. Diyeceğim o ki Lviv anladığım kadarıyla sadece Türkler tarafından seks turizm merkezi olarak kullanılıyor. Siz bu durumu görmezden gelip, şehrin romantik mimarili sokaklarına odaklanın çünkü Lviv seks turizminden ibaret değil.
  • Eğer ekonomik bir seyahatin peşindeyseniz Lviv tam ihtiyacınıza uygun bir destinasyon. Biz gittiğimizde ekonomisi daha iyiydi ve ona rağmen çok aşırı ucuzdu. Öyle ki kendimizi aşırı zengin falan hissettik. Şehrin en lüks restoranlarına gidip sadece taksi kullandık ve her yaptığımız ödemenin en az %20’si kadar bahşiş bıraktık :)
  • Ukrayna’nın para birimi grivna’dır ve son birkaç yıldır Rusya ile yaşadıkları iç savaştan ötürü paraları çok değer kaybetti. Öyle ki şuanda 1 TL 7,90 Grivna’ya denk geliyor. Seyahat ederken yanınızda dolar götürüp oradaki döviz bürolarında bozdurabilirsiniz.

img_1221

  • Ulaşım aracı olarak taksi kullanabilirsiniz. Taksiciler taksimetre açıyor ve fiyatlar gayet uygun. Bizdeki Bi Taksi gibi Uklon adında taksi çağırma uygulamaları var. İsterseniz gitmeden önce telefonunuza indirebilirsiniz. Fakat Lviv zaten yürünerek gezilecek bir şehir o yüzden ihtiyaç duymadıkça yürümeyi tercih edin derim.
  • Ukrayna’nın resmi dili Ukraynaca ve genç nüfus dışında İngilizce konuşan kişi sayısı çok az. Eğer Rusça biliyorsanız Ukrayna’da kullanmazsanız iyi olur. Çünkü Sovyetler Birliği geçmişinden dolayı Ruslar pek sevilmiyor ve siz Rusça konuşsanız ve karşınızdaki kişi sizi anlasa bile size Ukraynaca cevap veriyor. Vücut dili Rusça’dan daha iyi bir tercih olabilir :)

img_1223

  • Ukrayna genel olarak milliyetçi bir ülke. Lviv’de yaşayan Ukraynalılar daha küçük şehirlerde yaşayanlara göre daha az milliyetçi olmakla birlikte Lviv’de pasaportunuzu mutlaka üzerinizde taşıyın. Ten ve tip olarak Ukraynalı olmadığımız çok belli ve polis çevirip pasaport sorabilir.

img_1261

  • Ukrayna’da her şey çok ucuz ve tabii ki alkolde ve soğuk bir ülke olduğundan votka sıklıkla tüketiliyor. Özellikle akşam saatlerinde sokaklarda alkolün dozunu biraz kaçıran insanları görebilirsiniz. Mümkün olduğunca bu kişilerden uzak durmanızda fayda var. Alkol ve sigara satış saatleri sabah 10.00 akşam 10.00.
  • Ukrayna ve Türkiye arasında yapılan anlaşmaya göre bu iki ülkenin vatandaşları bu ülkelerde vizesiz 30 gün kalabiliyor fakat sınırda Ukrayna polisi tarafından sorguya çekilme ihtimaliniz çok yüksek. Ukrayna’ya giriş yapmadan önce dönüş biletinizin, otel rezervasyonunuzun ve günlük 50 dolar cep harçlığınızı mutlaka yanınızda bulundurun.
  • Ukrayna deyince aklınıza Rusya ve Rusya deyince de aklınıza hemen soğuk hava gelebilir. Biz Eylül ayında Lviv’e gittiğimizde kısa kollu t-shirtlerle dolaşabiliyorduk yani şehre karşı önyargılı davranmayın. En sıcak ay Temmuz ve Temmuz ayında ortalama sıcaklık 17-18 derece. Ocak ise -4 derece ile yılın en soğuk ayı.

Lviv’de nerede konaklama yapmalıyım?

Lviv’de hostelden, lüks otel zincirlerine kadar konaklama yapabileceğiniz birçok seçenek var. Biz On The Square Guesthouse isimli bir yerde konakladık ve çok memnun kaldık. 2014 yılında geceliğine iki kişi 110 lira ödemişiz. Booking.com üzerinden şu anki fiyatına baktığımda daha da ucuz olduğunu görüyorum. Otelin yeri çok merkezi öyle ki odamızın penceresinden şehrin ana meydanı olan “Market Square” i izliyorduk. Eğer gittiğiniz tarihlerde buranın tarihleri uygunsa kesinlikle On The Square Guesthouse’ta kalmanızı tavsiye ederim. Eski bir apartmanda yer alması sebebiyle odalar da yüksek tavanlı ve çok rahat dekore edilmiş.

img_1201

On The Square Guesthouse adres: Ploshcha Rynok 13, Lviv, 79000, Ukrayna

Lviv’de yapmadan dönme:

Rynok Square

500 yıl boyunca Lviv’in kültürel, siyasi ve ticari yaşamının merkezi olmuş Rynok Meydanında tarihi 16.-20. yüzyillara dayanan ve birbirinden etkileyici yaklaşık 50 yapı bulunmaktadır. Bu renkli meydan adını Almancada “yuvarlak” anlamına gelen “der Ring” den alıyor. Orta Çağ Almanya’sında inşa edilen bu meydanın planı da yine yuvarlak biçimde çizilmiş. Polonyalı Kral Rynok Meydanının yenilikçi teknoloji kullanılarak yapılmasını istediği için meydanda göreceğiniz yapıların çoğu İtalyan, Avusturyalı ve Alman mimarlar tarafından tasarlanıp, yaptırılmış. Meydanın etrafını saran bu yapıların pastel rengi bana adeta bir kutu pastel boyayı çağrıştırıyor. UNESCO dünya mirası listesinde bulunan Rynok Meydanı günümüzde Lvivlilerin buluşma noktası ve etrafında çok sayıda kafe ve restoran var.

img_1939

img_1831

img_1241

p.s: Eğer Lviv’e Aralık ayında giderseniz Rynok Meydanında bulunan Christmas Market’ta çok keyifli vakit geçireceğinizden emin olabilirsiniz :)

Lviv Opera Binası

20.yüzyılın başlarında Neo-Rönesans stilinde inşa edilen Lviv Opera Binası Viyana’daki ve Paris’teki opera binaları ile karşılaştırılıyor ve Avrupa’nın en güzel opera binalarından biri olarak gösteriliyor. Eski şehir içinde bulunan Lviv Opera Binasının önündeki meydan her daim kalabalık. Sanatın insan üzerinde yarattığı o etkileyici gücü hissetmek için mutlaka uzaktan opera binasını izleyin ve sonrasında mutlaka içini de gezin. En az dışı kadar içi de çok etkileyici.

img_1401

img_1395

img_1406

Hatta benim tavsiyem gişeye gidip programınıza uygun bir zamana mutlaka bilet alın. Bilet fiyatları o kadar ucuz ki. Biz gişede bilet sorduğumuz sırada içeride bir gösteri başlamak üzereydi. Gişede çalışan kadın İngilizce bilmeyince ne olduğunu bilmeden o gösteriye bilet aldık. Opera binasının içi şık giyimli küçük çocuklar ve onların anne babaları veya büyükanne ve büyükbabaları ile doluydu. Evet, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’e bilet almıştık ve tabii ki büyük keyifle izledik :)

img_1743

img_1766

img_1938

Virmenska Caddesi

13.yüzyılın ortalarında Moğol & Tatarların istilasına uğrayan Ermeniler, yaşadıkları topraklardan Lviv yakınlarındaki bir mülteci kampına sürülüyorlar. Bir süre sonra Lviv’in Rynok Meydanı yakınlarındaki Virmenska Caddesi bölgesine yerleşen Ermeniler mücevher tasarlamış, deriyi giysilere dönüştürmüş ve boncuk işleme yetenekleriyle ön plana çıkmışlar fakat en çok ticaretteki başarıları ile ün salmışlar. Doğu ülkelerinden Avrupa’ya giden ticaret karavanları Ermenilerin tekeli altındaymış.

img_1418

img_1490

img_1685

İşte Lviv’de bulunan Virmenska Caddesi aslında “Armenian Quarter” yani “Ermenilerin yaşadığı bölge” olarak geçiyor. Yeni hayatlarını Virmenska Caddesi etrafında kuran Ermeniler, Avrupa’nın geleneksel mimarisi etkisinde kalarak yeni yapılar inşa etmişler. Bunun sonucu olarak bu bölgedeki yapıların mimarisi oldukça çeşitli. Bir yanda Rönesans stilinde binalar görürken diğer yanda Rococo stilinde kiliseler göreceksiniz. Günümüzde bu bölgede hala Ermeniler yaşıyor ve Ukrayna en geniş Ermeni topluluğunun yaşadığı 11. ülke.

img_1518

img_1933

Kornyakt Sarayı

Tarihi 1580 yılına dayanan Kornyakt Sarayı Lviv’in en değerli tarihi yapılarından biri. Lviv tarihinin en zengin kişisi Constantine Kornyakt’ın sahibi olduğu bu saray daha sonra Kral’ın malikânesi olarak da kullanılmış. Constantine’in ismi size biraz tanıdık gelebilir çünkü kendisi 16. Yüzyılda Lviv’de yaşayan bir Yunan vatandaşı :)

img_1526

img_1530

Kendisi zenginliğini o dönemde Karadeniz kıyıları boyunca yaptığı şarap ticaretinden alıyor. Lviv’liler Constantine’i çok seviyor çünkü şehirde yapılan Rönesans stilindeki yapıların birçoğunu Constantine Kornyakt yaptırıyor. Hatta Kornyakt Sarayı’nın mimarları da İtalyan bu yüzden bu saraya “Italian Courtyard” yani “İtalyan Avlu” da deniliyor. O dönemde Rynok Meydanındaki evlerin ön yüzünün 3 pencereli olma kuralı olmasına rağmen Constantine bu sarayı 6 pencereli yaptırmış. Mimari açıdan hem gözlerinize hem de ruhunuza inanılmaz iyi gelecek bir saray burası. Mutlaka görün.

img_1524

Lychakiv Mezarlığı

Açıkçası ben haritada bir mezarlığın görülmesi gereken yerler listesinde olduğunu görünce biraz şaşırmış ve yadırgamıştım fakat Moskova’daki mezarlık deneyiminden ve bu mezarlık ile ilgili okuduğum şeylerden sonra Lviv’e gelip Lychakiv mezarlığını görmeden olmaz dedim. Bakmayın adı her ne kadar mezarlık da olsa burası aslında bir açık hava müzesi olarak geçiyor.

img_1791

img_1797

40 hektarlık devasa bir alana yayılan bu mezarlıkta bazı mezarlar o kadar güzel yapılmış ki Ukraynalı arkadaşlarım bu mezarların Lviv’in en zengin ailelerine ait olduğunu söyledi. Burada gezinirken kendinizi bir mezarlıkta değil de bir parkta geziniyor gibi hissedeceksiniz.

Her gün sabah 9’dan akşam 6’ya kadar açıktır. Giriş ücreti 15 UAH.

Lviv’de yemeden dönme:

Ben aslında bu yazıya Lviv’de yaşadığım ve bu zamana kadar başka hiçbir yerde görmediğim iki restoran deneyimini yazmak üzere başladım fakat sonra Lviv gibi hem adı hem de kendisi çok romantik olan bir şehirden bahsetmemenin ona haksızlık olacağını düşünüp yazıyı Lviv rehberi olarak değiştirdim.

Lviv’in zengin tarihi mutfağına da yansıyor. Bu coğrafyadan geçmiş her milletin mutfağından bir şeyler almış Lviv mutfağının en ünlü yemekleri ana malzemesi pancar olan Borshch çorbası, et, domuz eti, peynir gibi iç malzeme ile doldurularak yapılan ve bizdeki mantıya benzeyen Varenyky, mısır unu ile yapılan ve ekşi maya ve bir tür geleneksel peynir ile servis edilen Banosh yemeği. Fakat geleneksel Ukrayna mutfağının yanısıra Lviv’de dünya mutfağından restoranlar bulmak da mümkün.

Ukraynalı arkadaşlarım Yuta ve Khrystyna sayesinde harika yeme-içme yerleri deneyimledik. İşte hiçbir yerde bulamayacağınız o liste!

img_1809

Centaur Cafe, Rynok meydanı numara 34

Lviv’in en eski kafelerinden biri olan Centaur Cafe, Lviv’in en renkli meydanında bulunuyor. Eğer hava güzelse mutlaka meydana bakan masalardan birine oturun. Hava soğuksa da üzülmeyin çünkü Centaur çok eski bir kafe olduğu için içi de çok keyifli. Biz kahvaltı için tercih etmiştik. Saat 8.00 ile 11.00 arasında nefis omletler ve pancakeler yapıyorlar fakat öğlen yemeği veya akşam yemeği için de tercih edebilirsiniz. Şehirde Lviv cream cheesecake’i en iyi yapan yer de Centaur Cafe.

img_1931

Lviv Galician Cheese Cake & Strudel Bakery, Rynok meydanı numara 14

Lviv’in en lezzetli pastanesi burası! İçeride sadece 26 kişilik oturma yeri var ve tatlı tuzlu birbirinden lezzetli strudeller hemen tezgâhın arkasındaki alanda yapılıyor. Ucuz dememe gerek yok sanırım. Bu lezzetli strudellerin fiyatı 18 UAH yani 2,5 lira gibi bir şey.

img_1541

img_1544

Pialnya Beer & Gorilka, Rynok meydanı numara 31

Lvivli üniversitelilerin geceye başlama noktası işte burası! İçerisi küçücük ve iki kat. Zaten kalabalık dışarıya taşıyor. Lviv’in en lokal barı diyebilirim burası için. Shotlar tamamen Lviv’e özel ve ev yapımı. Fiyatları ise inanılmaz ucuz. 1 shot fiyatı 12 UAH yani 1,5 lira gibi bir rakam.

img_1347

img_1335

Biz evlilik yıldönümü yemeğimizi yedikten sonra gece bu bara geldik. Bara oturup duvarda asılı shotların hepsini sırasıyla içtik. Barda kimle sohbet ettiysek onlara da içki ısmarladık. Burası ile ilgili hatırladığım en son şey barda Irak asıllı ama Amerika’da yaşayan bir çocuk ile İbrahim Tatlıses’in şarkılarını söylediğimiz an. Muhtemelen dünyayı içtik ve ertesi gün hayatımızda ilk defa başımızı yastıktan kaldıramadık. Hala sarhoştuk ve telefonumun fotoğraflar kısmında geceye dair hatırlamadığım bir ton fotoğraf vardı. Bu bara mutlaka gidin ve bir shot da bizim için için :) Fakat n’olur bizim gibi sarhoş olmayın son günümüzde hiçbir şey yapamadık :))

img_1909

Kryyivka, Rynok meydanı numara 14

Bu zamana kadar hayatımda sadece Lviv’de deneyimlediğim, dünyanın başka hiçbir yerinde henüz görmediğim bir restoran burası! Tamamen deneyim odaklı bir akşam yemeğine hazır olun.

Eğer bizim kaldığımız otelde kalırsanız apartmandan çıkıp bir yandaki pasajdan içeri doğru dümdüz gittiğinizde tahta bir kapı çıkacak karşınıza. İlk bakışta bulamayabilirsiniz fakat vazgeçmeyin. Girişi bir restoran gibi değil. Açık bir kapı yok. O tahta kapıyı bulduğunuzda kapıyı sertçe çalın. Size gür sesli biri karşılık verecek ve Ukraynaca “parola nedir” diye soracak. Vermeniz gereken cevap “Slava Ukrayini!” Türkçesi “Şanlı Ukrayna!” Bunu bir kenara not edin çünkü parolayı söylemeden içeriye girmeniz mümkün değil.

img_1322

Ne bu şimdi diye sorabilirsiniz :) Burası İsyancı Ukrayna Ordusunun zamanında kullandığı bir yeraltı deposu. Parolayı söyledikten sonra asker üniformalı biri elinde kalaşnikof tarzı bir silahla sizi karşılayacak ve yine Ukraynaca Moskovalı olup olmadığınızı soracak. Bu soruya “Nee” diye cevap vermeniz yeterli. Bu sınavı da geçtikten sonra bir matara içinde size adı medovukha olan geleneksel içkiden bir shot dolduruyor. Bu içkiyi içtikten sonra asker eşliğinde yeraltında ilerliyorsunuz ve bir anda insanların içki içip eğlendiği, garsonların harika yemekleri masalara taşıdığı bir yere geliyorsunuz.

img_1295

Duvarlarda askerlerin fotoğrafları var. Müzikler de yemekler de geleneksel ve her şey Ukrayna’ya ait. Kendinizi gerçekten bir sığınakta gibi hissedeceksiniz. Bu deneyimi yaşamadan Lviv’den dönmeye kalkmayın! :)

img_1324

Under The Golden Rose, Staroyevreyska caddesi numara 37

Yine hayatımda sadece Lviv’de gördüğüm ilginç bir restoran deneyimi daha. Ukraynalı arkadaşlarımızın bizi öğlen yemeği yemek için götürdüğü bu restoran Lviv’in Yahudi bölgesinde. Lviv’de Ermeni kadar Yahudi nüfusu da çok fazla. Golden Rose Sinagog’unun hemen altında bulunan Under The Golden Rose Yahudi mutfağından yemekler sunan bir restoran. Fakat bu restoranın en ilginç özelliği menüsü yok. Aslında menüsü var ama fiyatlar yazmıyor. Neyse biz menüden yemek siparişi verdik ve oldukça nostaljik hatta dantel masa örtüsü serili masalarında bir güzel yemeklerimizi yedik ve hesabı istedik. Gelen hesap o kadar yüksekti ki burası muhtemelen Lviv’in en pahalı restoranı diye düşünürken arkadaşlarım pazarlık yapacağımızı söyledi. Evet, evet pazarlık! Çünkü konsept bu.

img_1817

Hesap çok yüksek geliyor ve senin türlü türlü şebeklikler yaparak hesabı indirmen gerekiyor. Restoranın terasında bir amca çok tatlı tatlı piyano falan çalıyor. Biz pazarlığa başladık ve dedik ki ancak şu kadar öderim, geleneksel kıyafetli garson kız da bunu kabul ederim ama bana bir şey sunmalısınız dedi. Biz de kalktık Cemal’le piyano eşliğinde dans ettik. Sonra tekrar pazarlık yaptık ve bu sefer kız tamam ama bana Türkiye’ye ait bir şey verin dedi. Çantamızda sadece Türk Lirası vardı ve 5 lira verdik :) derken hesap dışarıda bir yerde yiyeceğiniz bir öğlen yemeği ile aynı rakama geliyor :) Yanınızda buradan bir şeyler götürmeyi unutmayın ve bu ilginç deneyimi mutlaka yaşayın :) Şimdiden söyleyeyim yemekler öyle ahım şahım değil ama bu deneyimi yaşamaya değer :)

Bonus: Lviv Chocalate Factory!

Orta Çağ zamanlarından beri lezzetli şekerlemeleri ile ünlü olan Lviv, 19. yüzyıldan itibaren Avrupa’ya çikolata ihraç ediyor. İnanamadınız değil mi? Lviv’in en lezzetli çikolatalarını yiyebileceğiniz, en nefis sıcak çikolatasını içebileceğiniz ve aynı zamanda çikolata yapımını izleyip, sevdiklerinize çikolata satın alabileceğiniz yer Lviv Çikolata Fabrikası! Adı bile içimi eritiyor adeta!

img_1624 img_1597

Adres: Serbska caddesi numara 3

Lviv, pastel boya kutusundan fırlamış binaları, tarihi yapıları, lezzetli mutfağı ve ilginç restoran konseptleri ile bize unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşattı. Düşük beklenti ile gittiğimiz bu şehre şuan ucuz bilet bulsam asla kaçırmam! Muhtemelen en çok sarhoş olduğumuz ve eğlendiğimiz seyahat de yine Lviv’di :)

img_1572
img_1877

img_1593

Dünya benim evim’i facebooktan ve instagramdan takip edebilirsiniz :)

Bunları da okumak isteyebilirsin
7 Yorum
  1. esrageziyor diyor ki

    Bence pazar sabahı uyandıktan sonra biraz sosyal medyada gezinmek hiç de kötü olmuyor çünkü köşe yazısı kıvamlı şehir yazısı okudum 😍 Geçenlerde bakıyordum Lviv’e ama kalmıştı öyle, demek senin yazını okumam gerekiyormuş 🎈 Zaten gerçekten nereye ukrayna ya da lviv yazsan ortaya çıkanlar ne kültürel ne tarihsel. Eline, gezine sağlık 🙏🏽

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      hahaha Esra daha yazının sosyal medya paylaşımlarını bile yapmadan okuman çok hoş olmuş :) Beğenmene çok sevindim canım, çok sevgiler

  2. Gastronomic Engineer diyor ki

    Ben yine senin bir yazını okuyup ay hadi oraya gidelim diye söyliyorum🙈 Annemin yakın zamanda Kiev’e iş seyahatine gitmesiyle Ukrayna’nın ucuzluğuna şaşırmıştım! Kesinlikle gitmeliyim diyorum tekrardan😍🙈
    Cansın

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      ya aşırı mutlu oluyorum :)))) Lviv çok çok güzel! Yaz deftere :)

  3. Hülya ANT diyor ki

    Bazen çok şaşırsam da mutlu oluyorum hayatın küçük tebessümlerine Lviv uçak biletini hallettikten sonra sana mesaj atacaktım ki sosyal medyada Lviv’i yazdığını gördüm nasıl mutlu oldum kaynak sıkıntımı giderdin:) Gideceğim yerleri saklarım genelde ama o kadar heyecanlandım ki ifşa oldum. Ne mutlu ki bana bir yerlerde ortak hayallerimiz olduğu birileri var ve ben onlara yazabiliyorum.
    Kocaman Sevgiler:)

  4. Aysel Gulen diyor ki

    Lviv hep merak ettigim bir yerdi fakat gidersek acaba sıkılırmıyız diyordum. Yazinizdan sonra merakim daha da artti. Okadar guzel ve sıcak anlatmissiniz ki ucak bileti bakmaya basladim 😁 Cok tesekkurleer

    1. Dünya BenimEvim diyor ki

      Ay hiç sıkılmazsınız ya Lviv şahane bi şehir. :)

İptal Et

E-posta adresin yayımlanmayacak.